ŞANLIURFA (İHA) - Karabük'ün Safranbolu İlçesi'ne adını veren ve Türkiye'de sadece Safranbolu'da yetişen "safran" bitkisi, Şanlıurfa'da çiçek açtı. Türkiye'de kilosu 20 milyar lira, dünya piyasalarında ise 30 bin dolardan alıcı bulan safran için, kaybolmaması için Şanlıurfa Harran Üniversitesi koruma çalışmaları yapıyor.
Safranbolu'ya ismini veren, altın fiyatıyla eşdeğer olan safran bitkisi boya, kimya teknolojisi ile ilaç sanayinde kullanılıyor. Latince adı "Crocus Sativus" olan safran, sonbaharda yaprak sürerek mor çiçek açan soğanlı bir bitki. Ağustos-Eylül aylarında ekilen safran, her yıl 15 Ekim-15 Kasım tarihleri arasında hasat ediliyor. 1 gram safran için 150 tepecik elde etmek gerekiyor ve 1 safran çiçeğinde 3 tepecik mevcut. Safran, Ekim ayında ilk çiçeğini, Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gecenin sabahında açtığı için halk tarafından 'mübarek çiçek' olarak kabul ediliyor. Safran, ağırlığının 150 bin katı suyu sarıya boyayabiliyor. Türkiye'de sadece Safranbolu'da yetiştirilen safran bitkisi dünyada Fas, İran, Azerbaycan, Hindistan, Pakistan, Çin, Yeni Zellanda, Yunanistan, İtalya, Fransa, İspanya, Mısır ve İsrail'de üretiliyor. Bol yağışlı ve güneşsiz iklimi seven safran bitkisinin en kalitelisi ise Türkiye'de yetişiyor.
Çiçeğin sadece ismini aldığı Karabük'ün Safranbolu İlçesi'nde yetiştiğini söyleyen Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Araştırma Görevlisi Kaan Erden, "Safranın gen kaynağı Hindistan, Pakistan bölgesi ve Pamir Dağları'dır. Zaman içerisinde Orta Asya'dan göç eden Türk kabileleri ile birlikte Türkiye'ye ve İran'a getirilerek yetiştirilen bir bitkidir. Osmanlı zamanında küçük tarım alanlarında 3-4 dekar arazide bir ailenin geçimini temin edebildiği için çok ciddi anlamda yetiştiriciliği yapılıyordu. 19. yüzyılın başlarında Osmanlı döneminde, iç çatışmaların, savaşların yoğunlaşması ve daha sonra 1. Dünya Savaşı ile birlikte, safran bitki tarımı da bitme noktasına geldi" dedi.
DÜNYANIN EN PAHALI NAZLI ÇİÇEĞİ Safran bitkisinin sadece ilçedeki 2 dekarlık alanda yetiştirildiğini dile getiren Erden, "Safran ayrıca, az bir miktarda üniversitemizde araştırma amaçlı yetiştiriliyor. Osmanlı arşivlerinde safranın 1913 yılında yalnızca Safranbolu ve Şanlıurfa'da yetiştiriciliğinin yapıldığına dair kayıt var. Şanlıurfa'da da ağırlıklı olarak da Viranşehir bölgesinde yetiştiriliyormuş. Yılda 500 kilo ürün alınıyormuş. 500 kilo ürün 600-700 dekarlık alana tekabül ediyor. Safranbolu'da 5 çiftçi var, toplam 2 dekar arazide yetiştiriliyor. TEMA Vakfı'nın da Harran Ovası'nda yarım dekarlık alanda bir çalışması var. Safran çok yoğun işçilik isteyen bir bitki. 5-6 nüfuslu bir ailenin 1 yıl boyunca emeğini buna ayırması gerekiyor. 3-4 dekarlık bir safran tarlası yaptığınız zaman, otunu alması, çiçeğini alması sürekli ilgi istiyor. 19. yüzyılda iş karışıklıklar ve savaşlarla iş gücü çok azaldığı için safran tarımı unutulma noktasına gelmiş. Türkiye'de tohumu şu an yok. Biz yurt dışından getirdik. Onun yerine ikame edecek Haspir çiçeği yetiştiriliyor. 1 dekar alana aşağı yukarı 250 ila 500 kilo arasında soğan yumrusu dikiliyor" diye konuştu.
Toprağın yapısına göre, dekar başına 300 gram ila 1 kilo arasında verim alındığını kaydeden Erden, "Safran tarımında en yüksek verimi Yunanistan, en düşük verimi İran alıyor. Geleneksel tarım yapan ülkelerde 300 gram civarında ürün alınıyor. İran, Pakistan, ve Hindistan gibi ülkelerde iş gücü ucuz olduğundan safran, özellikle dağlık arazilerde insanların geçim kaynağı durumunda. İran'da 1 milyon insan safrandan geçimini sağlıyor. Bizim de Türkiye'de özellikle Adıyaman gibi tütün bölgeleri, dağlık ve engebeli arazilerde aileler safran yetiştirebilir. Tütüne alternatiftir. Kilosu kalitesine göre, toptan ticareti yapılan yerlerde bin dolardan başlıyor 12-13 ve hatta 30 bin dolara kadar fiyatı çıkabiliyor. Safranı insanlara tanıtıyoruz. Yaptığımız araştırma denemelerinde geçen yıl 70 gram kadar bir ürün elde edebildik" diye konuştu.
Safran çiçeğinin ağırlığından çok marifetinin büyük olduğuna değinen Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdulhabip Özel ise, "Safran doğal gıda boyası olarak kullanılıyor. Son zamanlarda sentetik gıda boyalarının etkisi çok tartışılıyor. Onun yerini etkileyecek tek doğal boyalardan birisi safrandır. Safran kanser hastalıklarına karşı araştırmalarda kullanılıyor. İnsanların genel manada zindelik gücünü artırıyor. Safran kendi ağırlığının 150 bin katı maddeyi boyama hacmine sahip. Küçük çiftçiler için ideal bir tarımdır. Elle ekiliyor, elle biçiliyor. Her gün bamya toplar gibi çiçek açtığında toplamanız gerekiyor. Çiçek içindeki dişicik tepelerinin çıkarılması gerekiyor. Yoğun emek gerektiren bir iştir" şeklinde konuştu.