ANKARA (İHA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Sağlık piyasalaştırılıyor" eleştirilerine cevap vererek, "Sağlık hizmeti Türkiye'de geçmişte piyasalaşmıştır, biz bunu düzeltmeye çalışıyoruz" dedi. Akdağ, iş bırakma eylemi yapan Türk Tabipleri Birliği'ne de (TTB) bir öneride bulunarak, "Bir dahaki eylemlerini Kardak Kayalıkları'nda yapsınlar, belki milletin dikkatini çeker" ifadesini kullandı. Akdağ, TTB'nin hekim-hasta arasında güvensizlik ortamı yaratmaya çalıştığını ileri sürdü.
İHA muhabirinin sorularını cevaplayan Akdağ, sağlık meslek örgütlerinin sık sık gündeme getirdiği, "Sağlık hizmetlerini piyasalaştırdılar" yönündeki eleştirileri yanıtladı. Ankara'da yapılan 14 Mart Tıp Bayramı törenindeki konuşmasında, "Sağlık piyasalaştı" şeklinde bir ifade kullandığını belirten Akdağ, "Bunu kullanan meslek örgütü aslında büyük bir haksızlık ve çarpıtma yapıyor. Bir konuşmada cümlenin başını ve sonunu almadan sadece bir kelimesini alırsanız çarpıtırsınız. Benim söylediğim şudur ve bunu yine söylüyorum. Sağlık hizmeti Türkiye'de geçmişte piyasalaşmıştır, biz bunu düzeltmeye çalışıyorsunuz" diye konuştu. TTB'nin gerçekleştirdiği iş bırakma eylemlerini eleştiren Akdağ, şunları söyledi:
"Biz onların yaptıklarına eylem demeyelim, eylem teşebbüsü ve gösterisi diyelim. Benim onlara bir tavsiyem var. Bir daha ki eylemlerini Kardak Kayalıkları'nda yapsınlar, belki milletin dikkatini çeker. Vatandaş da bunlara çok tepki gösteriyor. Biz bütün gücümüzle yıllar boyunca hekim, sağlık çalışanları, hasta ve yakınları arasında oluşan güvensizliği ortadan kaldırmaya çalışıyoruz, birileri bu güvensizlik ortamını derinleştirmeye gayret gösteriyor. Bunun ülkemize ve sağlık sistemine hiç bir yararı yoktur. Siz kalkıp, 'Ben vatandaşa sağlık hizmeti vermeyeceğim' diye eylem yaparsanız, ne hekimler eyleminize katılır ne de vatandaş buna razı olur. Şöyle aklı selim düşünelim, bunun haklı hiç bir tarafını bulamazsınız. Sağlık hizmeti bu başka bir şeye benzemez. Nitekim bu eylem teşebbüslerine ülkedeki tabip odalarının büyük bir bölümü katılmayacağını açıkça ifade etmişlerdir.
Kamu sağlık çalışanı olarak vatandaşın hizmetini aksatırsanız, idari gereği neyse geçmişte olduğu gibi yine yapılır. Ben bunların gündem teşkil edecek hususlar olduğuna inanmıyorum."
Türkiye'deki bozuk ve işlemeyen sağlık sistemini değiştirdiklerini ifade eden Akdağ, bunun için yerli ve ulusal bir model olan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı hayata geçirdiklerini kaydetti. Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı oluştururken onlarca ülkede incelemelerde bulunduklarını anlatan Bakan Akdağ, "Ben Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bu ifadeyi kullanırken CHP'li bir milletvekili, "Madem ulusal bir model oluşturacaksınız bu kadar ülkeyi neden incelediniz?" diye tepki gösterdi. Buna da pes diyorum. Hani bir zamanlar sınırlarının dışını bilmeyen, ithalat-ihracat yapamayan bir ülkeydik ya, Marlbora sigaralarının karaborsada satıldığı bir ülkeydi Türkiye. Artık Türkiye o zamanların Türkiye'si değil. Tabi ki dünyayı inceleyeceğiz. Ben sadece gelişmiş Avrupa ülkelerini incelemedim, Küba'yı da inceledim. Onların sağlık sisteminin de güzel tarafları var. Buna benzer bir çok ülkeyi inceleyip kendi modelimizi oluşturduk. SDP dinamik bir sürecin adıdır, hiç bir zaman 'asla değiştirilemez' hükümler içermez. Elbette, 'Önce insan, herkese sağlık' dediğimiz felsefesi değişmez ama uygulamalı ve operasyonel planları çağın özelliğine göre değişir. Bugün bir model oluşturuyoruz 10 yıl sonra bu modelde bazı değişiklikler mutlaka yapılmalıdır. Ama Türkiye'de bazıları 1960 yılında konulmuş modele 2005 yılında sadık kalınırsa, o modele geri dönülürse, ülkenin sağlık sistemini iyileşeceğini düşünüyorlar. Böyle bir şey olamaz" açıklamasında bulundu.