ALPER ATALAY - MHP Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan, "Sağlık alanında şiddeti önlemek için bir an önce Sağlık Bakanlığı bünyesinde Şiddeti Önleme Daire Başkanlığının kurulması gerekmektedir." dedi.
Aynı zamanda tıp doktoru olan Taşdoğan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de sağlık alanında yaşanan şiddetin giderek arttığına dikkati çekti.
Hastanelerde meydana gelen şiddet olaylarının yüzde 83'ünün poliklinikler, acil servisler ve kliniklerde meydana geldiğini belirten Taşdoğan, bu durumun sağlık çalışanlarının olduğu kadar hastaların da can güvenliğini tehdit ederek, sağlık hizmetinin arzını da engeller hale geldiğini vurguladı.
Taşdoğan, 2017 yılındaki verilere göre, Türkiye'de 100 milyonu aşkın hastanın, tedavi için acil servislere müracaat ettiğini anımsatarak, "Bu kadar yoğun talebin yaşandığı hastanelerimizde bu hizmeti, gerek az sayıda personelle ve gerek yıllar içinde eriyen minimum seviyedeki almış olduğu döner sermayeye rağmen özverili bir şekilde, fedakarca sürdüren sağlık görevlilerimiz ölüme kadar varan şiddet olaylarına maruz kalmaktadır. Hepinizin bildiği gibi en son seçim bölgem Gaziantep’te doktor Ersin Arslan görevi başında şehit edilmiştir." ifadesini kullandı.
- "Şiddetin en önemli ayağı toplumsal dejenerasyondur"
Sağlık alanında şiddeti önlemek için bir an önce Sağlık Bakanlığı bünyesinde "Şiddeti Önleme Daire Başkanlığı"nın kurulması gerektiğini dile getiren Taşdoğan, şöyle devam etti:
"Şiddet olaylarına genel ve lokalize baktığımızda, şiddetin en önemli ayağı toplumsal dejenerasyondur. Şiddet içeren diziler, oyunlar ve filmler şiddeti bir hak olarak göstermekte, bunu da doğal olarak yansıtmaktadır.
Sağlıkta şiddeti medya örneğinden ele aldığımızda 'yanlış iğne öldürdü, 5 hastane dolaştı daha fazla dayanamadı öldü' gibi söylemler, tamamen sağlık çalışanlarını insanların bilinçaltında hedef göstermektedir.
Kurulacak olan Şiddeti Önleme Daire Başkanlığı, medyada çıkacak bu tür algı yönlendiren haberlerin önüne geçmeli, bu tür haberleri sağlık konusunda ehil basın mensuplarınca hazırlanıp yayınlanmasını sağlamalıdır. RTÜK tarafından, dizilerde canlandırılan ve sağlıkla ilgili bölümlerde şiddete ve kine teşvik sahneleri dikkatle incelenmeli ve bunu önlemek için gerekli adımlar atılmalıdır. Sağlıkta şiddeti önlemek için, ulusal sağlık disiplini oluşturmak gereklidir. Uygulanacak disiplinin konusu, sağlık hizmetlerinde çalışan personele karşı şiddetin kabul edilemez olduğunu halkımıza ve tüm sağlık çalışanlarımıza anlatmak olmalıdır."
Taşdoğan, Kurulacak "Şiddeti Önleme Daire Başkanlığı" bünyesinde sağlık personelleri, medya ve iletişim uzmanlarının istihdam edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Sosyal medya çok özenli bir şekilde yönetilmelidir. Hasta hakları olduğu kadar hasta sorumlulukları da anlatılmalıdır, hastalar ve hasta yakınları bilgilendirilmelidir." dedi.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin engellenebilmesi için, sağlıkta şiddetin temel nedenlerinin iyi tespit edilip, ona yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Taşdoğan, "Sağlıkta şiddet olaylarını toplumsal şiddetten ayırmamak gerekir. Bu yüzden sağlıkta şiddeti ve toplumsal şiddeti önlemek için ilgili diğer bakanlıklarla birlikte hareket edilmelidir." diye konuştu.