Yargıtay 9. Dairesi, önümüzdeki günlerde Erzurum Savcısı Osman Şanal’ın “istihbari dinlemeler de mahkemede delil sayılsın” temyiz başvurusunu karar bağlayacak. Yargıtay, Erzurum Savcısı Osman Şanal’ın talebini kabul ederse sadece savcıların talebi ve mahkeme kararıyla yapılan dinlemeler değil, istihbarat örgütlerinin yaptığı dinlemeler de mahkemede delil olarak kabul edilecek.
Yargıtay, Türkiye’nin son birkaç yılına damgasını vuran telefon dinlemeler konusunda radikal bir değişikliğe neden olabilecek önemli bir başvuruyu önümüzdeki günlerde karara bağlayacak. Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in makamında arama yaparak tutuklanmasını sağlayan ve bu yüzden önceki HSYK döneminde özel yetkileri elinden alınan Erzurum Savcısı Osman Şanal’ın telefon dinlemelerle ilgili kritik bir temyiz başvurusu yaptığı ortaya çıktı.
Savcı Osamn Şanal, istihbari dinleme yapılarak elde edilen telefon kayıtlarının mahkemede delil olarak kabul edilmesini istedi. Şanal’ın özel yetkili savcı olduğu dönemde yaptığı bu temyiz başvurusu önümüzdeki günlerde Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde karara bağlanacak. Daire’nin Şanal’ın isteği doğrultusunda karar vermesi halinde sadece bir suçun takibi için yapılan adli dinlemeler değil, istihbarat örgütlerinin talebiyle yapılan önleme (istihbari) dinlemeler de delil olarak kabul edilecek.
Mahkeme delil saymadı
Şanal’ın temyiz başvurusu yaptığı dava, Erzurum Özel Yetkili Başsavcılığı tarafından, Özgür Bektaşoğlu adlı sanık hakkında, yazmış olduğu e-maillerden PKK mensuplarına eşya gönderdiğinin anlaşıldığı ve bu yüzden PKK’ya yardım ettiği iddiasıyla açıldı. İddianamede öğretmen olan Bektaşoğlu’nun aynı sendikaya üye olduğu arkadaşlarıyla yaptığı ve istihbari amaçla dinlemeye alınan telefon görüşmeleri de delil olarak sunuldu. Bektaşoğlu da savunmasında bu telefon konuşmalarını kabul etti, ancak içeriğinin PKK’ya yardım amaçlı olmadığını, sendikal faaliyet olduğunu savundu. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise 1’e karşı 2 oyla aldığı kararda, e-maillerde PKK üyelerine teslim edildiği belirtilen eşyaların ele geçirilemediğine dikkat çekerek bu yüzden eşyaların gönderilip gönderilmediğinin belli olmadığı belirtildi.
Kararda, istihbarı amaçla yapılan telefon dinlemelerinin ise Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’na göre sadece istihbari amaçla kullanılacağı ve başka amaçla kullanılamayacağı için delil olarak sayılamayacağına karar verdi. Mahkeme bu gerekçeyle sanığın beraatine karar verdi.
Büyük bölümü istihbari
Karara karşı çıkan üyenin karşı oy yazısında ise istihbari dinleme yoluyla elde edilen kayıtların terör suçlarının önlenmesi amacıyla kullanıldığını belirterek bu kayıtların terör örgütüne yardım iddiasıyla yargılanan sanığın davasında kullanılmasının “amaca aykırı kullanım” sayılamayacağını savundu. Mahkemenin beraat kararını temyiz eden savcı Şanal da karşı oy yazısındaki bu görüşe atıf yaparak mahkemenin beraat kararının bozulmasını istedi. Kararın Yargıtay tarafından bozulması halinde istihbari dinlemelerin delil olarak kullanılmasının önü açılacak.
TİB Başkanı Fethi Şimşek, halen dinlenen 70 bini aşkın telefonun 3’te 2’sinin istihbari amaçla dinlendiğini açıklamıştı. Ancak TİB’in yaklaşık 6 milyon abonenin kullandığı kurumların santral telefonlarını dinleyecek alt yapıyı elinde bulundurduğu ve bu sistemle istihbari amaçlı dinleme yaptığı ortaya çıkmıştı.
SAVCI Cihaner’i gözaltına almıştı
Şanal, özel yetkili savcı olduğu dönemde Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’e Ergenekon üyesi olduğu gerekçesiyle soruşturma açmıştı. 16 Şubat’ta Cihaner’in makamını basarak arama yapmış ve Cihaner’i gözaltına almıştı. Cihaner’i tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk eden Şanal’la birlikte Erzurum’da görev yapan 4 savcının özel yetkileri HSYK tarafından 17 Şubat’ta kaldırılmıştı.(Vatan)