İSTANBUL (AA) - Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden terör örgütü DHKP/C üyelerine saldırıda kullandıkları silahı temin ettiği iddiasıyla gözaltına alınan ve sevk edildiği hakimlikçe ''Anayasayı ihlal'' ve ''Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye yardım etmek'' suçlarından tutuklanan avukat Murat Canım hakkındaki suçlamalar belli oldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve savcılık sorgusundan sonra hakimliğe sevk edilerek tutuklanan şüpheli Canım hakkında sevk yazısında, suçlamaların detayları yer aldı.
Savcılığın şüpheli hakkında hazırladığı sevk yazısında, tanık korumaya alınan ve adı gizli tutulan bir kişinin ifadesinde, suikastta kullanılan ve ''Fransız 10'lusu'' olarak bilinen tabancanın kurye Mustafa Koçak'a örgütün ''temiz ilişki'' olarak tabir ettiği şüpheli Murat Canım tarafından verildiği, Mustafa Koçak'ın da tabancayı yine örgüt tarafından ''temiz ev'' diye tabir edilen Cengiz Özel'e ait yerini gösterdiği eve, Şafak Yayla'ya ulaştırılmak üzere bırakıldığını anlattığı belirtildi.
Bu kişinin söz konusu tüm şüphelileri de teşhis ettiği aktarılan sevk yazısında, itirafçının anlatımlarının olay yerine ilişkin hazırlanan tutanak ile örgüte ilişkin etkin pişmanlıktan yararlanan B.E'nin ifadeleriyle de uyumlu olduğu ifade edildi.
Sevk yazısında, gizli tanık S.G'nin 6 Ocak 2018'de alınan ifadesine ve Halkın Hukuk Bürosu'nda ele geçirilen ''Faşizme karşı mücadelede gizli gruplar'' isimli örgüt dokümana da yer verildi.
Şüpheli Canım hakkında yapılan araştırmada, örgüt içerisindeki faaliyetlerini gizlilik içerisinde, deşifre etmeden yapması nedeniyle herhangi bir kaydının olmadığı ifade edilen sevk yazısında, örgütün ve yapılanmalarının organize ettiği basın açıklaması, izinsiz gösteri gibi eylemlere katılmadığı, örgüt güdümünde faaliyet gösteren kurumlara gidip gelmediği, kolluk takibine yakalanmamak için örgüt mensuplarıyla ortak olduğu kıraathanede görüşme yaptığı, avukat olmasına rağmen herhangi bir avukatlık faaliyetinde bulunmadığı, günümüz hayatın olağan akışına aykırı şekilde cep telefonu bulundurmadığı, üzerine kayıtlı herhangi bir hattın olmadığı vurgulandı.
Sevk yazısında, şüpheli Canım'ın terör örgütünün sansasyonel eylemlerde planlama ve lojistik temin aşamalarında kullandığı ''Gizli gruplar (karıncalar)'' ismi verilen yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği belirtilerek, bu kapsamda olay öncesinde örgütsel faaliyet kapsamında kullanılacak silahı temin ederek, olayın asli faillerinden Şafak Yayla'nın kuryesi Mustafa Koçak'a verdiği ve örgütsel konumu itibarıyla soruşturma konusu eylemi bilebilecek durumda olduğu kaydedildi.
Bu nedenlerle şüphelinin ''Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye yardım etme'' suçu ile bu araç suçun vücuda getirdiği mensup olduğu örgütün amacı olan ve bu amaca elverişli ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' suçunu da işlediği ifade edilen sevk yazısında, şüphelinin tutuklanması talep edildi.
- Karardan
Savcılığın tutuklama talebini değerlendiren İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği de şüpheli Murat Canım'ın ifadesini aldı. Emniyette susma hakkını kullandığı belirlenen şüphelinin ifadesinde, hakkındaki hiçbir suçlamayı kabul etmeyerek, terör örgütüne mensup olduğuna dair ve savcı Kiraz'ın şehit edilmesine ilişkin bugüne kadar alınan ifadeler ile teşhislerin hiçbirini kabul etmediğini söylediği belirtildi.
Hakimlik, savcılığın talebini kabul ederek, kuvvetli suç şüphesini gösteren delillerin bulunması, mevcut delil durumu, adli kontrol hükümlerin bu aşamada yetersiz kalacağını dikkate alarak, şüphelinin ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'' ve ''Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye yardım etmek'' suçlarından tutuklanmasına karar verdi.