BİZE ULAŞIN
Bakan Demircan, İlkadım Belediyesince yapılan Unkapanı Kültür ve Yaşam Merkezi'nin temel atma törenine katıldı. Burada konuşan Demircan, Türkiye'de bazı kesimlerin yapılan her olumlu işe karşı çıktığını söyledi.
"UYDURMA HABERLERLE SALDIRIYORLAR"
"Şehir hastanelerinde vatandaş gerekli ihtimamı görmüyormuş, şehir hastaneleri büyükmüş, orada vatandaş bir yerden bir yere ulaşamıyormuş" şeklindeki haberin sahte, uydurma olduğuna işaret eden Demircan, "Elinde koltuk değnekleri, kamera çekerken koltuk değnekleri yaslanarak yürüyen ama kameranın açısının dışına çıktığını zannederek koltuk değneklerini eline alıp yoluna devam eden birini bulmuşlar. Uydurmaca haberlerle Türkiye'nin en başarılı olduğu alana, sağlık alanına saldırmaya çalışıyorlar." ifadesini kullandı.
"SAĞLIKTA YAPILANLARI ÇEKEMİYORLAR"
Demircan, bazılarının sağlıkta yapılan hizmetleri çekemediklerini, uydurma haberlerle halkın zihnini bulandırmaya çalıştıklarını anlatarak şöyle devam etti:
"Neymiş efendim, hasta garantisi varmış şehir hastanelerinde. Yok böyle bir şey. Hastanelerin hizmetleri hesaplanırken ortalama olabilecek hasta sayısı üzerine hesap yapılır. Onların garanti dediği hadise budur. Böyle bir garanti yok. Onlar şehir hastanelerinin Türkiye'de milletimize dünya üzerindeki en güzel 5 yıldızlı otel mesafesinde hizmet verdiğini gördüler, paniklediler. Kendileri, 'Biz artık iktidar olamayız.' diyorlar. Onun için karalamakla meşguller. Bu karalamaları buradan reddediyoruz. İnşallah hastanelerimiz bittiği zaman göreceksiniz. Bazı şehir hastanelerimiz bitti. Görün, fevkalade mükemmel hizmetleri vatandaşlarımıza ulaştırıyor."
YALAN HABERİ YAPANLARA DAVA AÇTIK
Hastanelerde kira ödendiği iddiasının da doğru olmadığına dikkati çeken Demircan, şunları kaydetti:
"Bu hastanelerde biz kira da ödemiyoruz. Ödediğimiz kira değil. Biz leasing sistemi ile taksit ödüyoruz. Hastaneler 20 yılın sonunda tamamen devletin oluyor. Hastaneler şu anda yatırımcı firma tarafından yapılıyor. 20 yıllık leasing ödemesi ile sonunda tümüyle devlete, millete geçerken bütünüyle her şeyi ile işler vaziyette. Zaten çalıştığı sürede de 20 yıllık süre içinde bütün bakım onarımı, cihazların, her şeyin yenilenmesi, bize hastaneyi yapan firmaya ait. Biz sağlık hizmetini veriyoruz hastanede. Dolayısıyla onların tedbiratı boşa çıkacak. Milletimiz 24 Haziran'da inşallah en doğru kararı verecek, ben buna inanıyorum. Kendileri hakkında da yalan haber yayınlamaktan, haber uydurmaktan dava açtık, onun peşini bırakacak da değiliz. Böyle uydurma haberlerle millete karşı kampanya yürütmeye kimsenin hakkı yok."
NE OLMUŞTU?
Fatih Portakal, hastanelerin büyüklüğünden dert yanıp hastaların hastane içinde ulaşımda zorlandığını iddia etmiş, ekrana getirdiği koltuk değnekli bir hastanın MR çektirmek için çok uzun bir yolu yürümek zorunda kaldığını söylemişti.
KOLTUK DEĞNEKLİ AMA HASTA DEĞİL
Konuyu yakından inceleyen Mersin Şehir Hastanesi yönetimi güvenlik kamerası kayıtlarında ilginç bir görüntüyle karşılaştı. Fatih Portakal'ın yayınında mikrofon uzatılan koltuk değnekli kişinin, gerçek hasta olmadığı ortaya çıktı.
GÜVENLİK KAMERASIYLA ÇÖKTÜ
Kameralara koltuk değneğinde zorlanarak yürüyen hastayı oynayan Kemal Alp Köker adlı şahsın, hastanenin güvenlik kamerası kayıtlarında koltuk değneklerini elinde tuttuğu ve herhangi bir sorun yaşamadan yürüdüğü görülüyor.
Hastane yönetiminin tüm basın mensupları ile paylaştığı bilgi notu ise şöyle:
'BİRİLERİ YAPTIRIYOR'
Yayınlanan haberle ilgili Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan'ın "Mersin şehir hastanesi haberini birileri bunlara yaptırıyor.
Bana da gelen bilgiler var" ifadelerine tepki gösteren Fatih Portakal, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "O bilgiler neler? Yarına kadar göstermesini istiyorum. Aksi durumda iftira davası açıyoruz." ifadelerini kullanmıştı.
HABERE KONU OLAN KİŞİ KONUŞTU
Mersin Şehir Hastanesi'ndeki görüntülerinin medyaya yansımasının ardından konuyla ilgili açıklamalarda bulunan iddiların odağındaki Kemal Alp Köker, "Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'ndan ve devletimizden Allah razı olsun, böyle güzel bir hastane yaptırdıkları için" ifadelerini kullanmıştı.
"HASTANE YÖNETİMİ ANKET YAPIYOR SANDIM"
İHA'nın haberine göre habere konu olan olay gününe ilişkin bilgiler veren Köker, "23 Nisan tarihinde bir trafik kazası geçirdim ve bu hastaneye gelişimin nedeni de buydu. Kaza sırasında ayağım kırıldı ve alçıya aldılar. Olayın olduğu günde alçıyı çıkarmak için hastaneye geldim. Orada oturduğum esnada bu haberi yapanlar yanıma geldi ama ben onların haberci olduğunu hiçbir şekilde bilmiyordum. Ben hastanenin kendi yönetiminin, halk üstünde hastanenin durumu nedir, nasıl bir şeyler yapılabilir şeklinde bir anket yaptırdığını düşünerek bu röportajı yaptım. Zaten çekimler cep telefonuyla çekildi, hiçbir şekilde kamera kullanmadılar. Ben kendilerine işin sonunda sorduğumda, biz haberciyiz dediler.
"BEN BU OYUNUN KURBANIYIM"
Bu haberden dolayı tüm Türkiye'ye rezil olduğunu söyleyen Köker, "Hiç kimsenin yüzüne bakacak halim kalmadı. Sosyal medyadan bana yapılan hakaretlerin artık haddi hesabı yok. Bunu artık kaldıramıyorum. Ben bu oyunun kurbanıyım. Hastaneyle ilgili ilk başta önce bana normal soru sordular, hastaneyle ilgili ne düşünüyorsunuz diye. Bir süre 'daha sessiz bir yere geçelim' dediler. Sessiz alanda cep telefonuyla çekim yaparken, arkadaş göğsünden mikrofonu çıkardı. Ben halen adamların haberci olduğunu bilmeden bu konuşmayı yaptım. Hastaneye çekiyorlar sandım. İşin sonunda, her şey bittikten sonra haberci olduklarını öğrendim" şeklinde konuşmuştu.
