BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Hükümet bir an önce cesur, ciddi, kararlı yasal değişiklikleri yaparsa Türkiye'nin Kürt sorunu diye bir sorunu kalmamış olacak. Kürt sorunu diye bir sorundan kaynaklanan çatışma riski gibi bir sorun kalmamış olacak. Bu Türkiye'nin belki de 100 yıllık en büyük projesi olacak. Bu sadece hükümetin yapacağı bir iş de değil, biz parlamento grubu olarak destek vermeye hazırız" dedi.
BDP'li milletvekillerinin HDP'ye katılımı için düzenlenen törende konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP için tarihi bir gün olduğunu belirterek, "Uzun yıllar önce başladığımız Türkiye'de demokratik birlik arayışlarına başka bir aşamaya geçerek, daha ciddi daha resmi bir oluşumla cevap vermek üzereyiz" şeklinde konuştu.
Kendilerine oy verenlerin Kürt oldukları için veya bir ideoloji için oy vermediklerini hep birlikte bir arada siyaset yaptıkları için oy aldıklarını belirten Demirtaş, "Bütün ezilen kimliklerin ortak mücadelesi, ortak sesi olmak zorundayız. Bu bizim için vazgeçilmezdir. Irkçılığa, faşizme bulaşmadan, kıyısından bile geçmeden bu tekçi anlayışları tekçi partileri özellikle de Türkiye'de artık Milliyetçilik, ırkçılık üzerinden, ulusalcılık üzerinden prim yapmaya çalışan, bu şekilde oy toplayıp iktidara yürüyen bütün partilere karşı güçlü bir halk iktidarı alternatifi oluşturmanın zamanı gelmişti" diye konuştu.
Demirtaş, hazırlıklarını uzun yıllardır yürüttüklerini belirterek, "Bu BDP'nin HDP'ye katılımı değildir, BDP'nin kendini feshederek HDP'ye geçişi değildir, HDP ortak çatı partimizdi, biz parlamento grubu olarak bugünden itibaren HDP'ye geçmiş olacağız. Yoksa BDP kendi çalışmalarını başka şekilde başka formatlarla sürdürecek, siyasi parti olarak varlığını koruyacak. İstiyoruz ki, artık bugünden sonra parlamentoda görünür hale gelen, varlığı Türkiye kamuoyunda daha çok kabul gören HDP ile birlikte bütün ezilenlerin ortak partisi haline getireceğimiz bu partinin bir grubu olsun. Yarından itibaren resmi çalışmalarına HDP grubu olarak başlamış olacağız. Hepimize hayırlı uğurlu olsun diyorum" dedi.
- HDP Eş Genel Başkanı Kürkçü
HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü de kendileri için bugünün çok önemli olduğunu, tarihi bir gün olduğunu belirterek, ortak hareketlerinin sözcüleri ve vekilleri olmak üzere birlikte kurdukları ortak partiye geçtiklerini söyledi.
Kürkçü, Kürt halkının kendi kaderini değiştirirken Türkiye'yi de değiştirdiğini kaydederek, "Yeni bir geleceğe yelken açıyoruz. Sadece bir yer değiştirmiyoruz, yeni bir stratejiyi Türkiye siyasetine taşıyoruz. Türkiye, bugün yeni büyük açmazlarla, büyük yol ayrımlarıyla karşı karşıya. Yeni bir siyasete imkan açıldı. Halklarımıza kutlu olsun, geleceğimizin aydınlık olması için parlamentoda üzerimize düşen görevi yapmakla yetinmeyeceğiz. Türkiye'nin bu siyasetle tanışması için yolculuğumuzu mutlaka tamamlayacağız. Yolumuz açık olsun, yeni evinize, ortak evinize hoşgeldiniz" diye konuştu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak da bu mücadeleye güç ve destek sunacaklarını belirterek, bütün arkadaşlarına yollarının açık olmasını dilediğini söyledi.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk de kendileri için demokratik siyasetin 1990'larda başladığını artık Kürtlerin inkarının olmadığını ama haklarının tartışıldığını ifade ederek, ortak bir mücadele için HDP'yi kutladığını söyledi.
Konuşmaların ardından BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile milletvekili Sırrı Sakık dışındaki bütün milletvekilleri, HDP rozeti takarak, bu partiye katıldı.
-Çocukların terör örgütünce kaçırılması
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çocukların kaçırılarak terör örgütünün kadrosuna katıldığı iddialarına ilişkin bir soruya, "Çocukların dağa kaçırıldığı iddialarının tamamen yalan olduğunu söyleyebilirim. Evet, giden çocuklar var ama kaçırılma değil, kendi istekleriyle gitmişler, biz takip ediyoruz. Biz ilgilenmeye çalışıyoruz, ailelere yardımcı olmaya çalışıyoruz, tabii ki bu bizimle bağlantılı olan bir durum değil. Ne bizim talebimizdir, ne bizim organizasyonumuzdur, ne isteğimizdir. Ailelerin özellikle çocuklarımız kaçırıldı beyanlarının doğru olmadığını biz bir şekilde öğreniyoruz. Çocuklar kendi istekleriyle katılım yapıyorlar. Kaçırılma vakası tek bir vaka bile varsa bu konuda biz gereğini yaparız ama kendi isteğiyle giden çocukları da geri getirmek çok zor oluyor. Biz bu konuda da çaresiz kalıyoruz, bunun bilenmesi lazım" şeklinde cevap verdi.
-Kaçırılan iki uzman çavuş
Demirtaş, iki uzman çavuşun kaçırılmasıyla ilgili soruya da cevap verirken, "İki uzman çavuşun alıkonulduğuna dair bilgiler ilk anda bize de ulaştı.Biz de o andan beri serbest kalmaları için bütün girişimlerde bulunuyoruz. Umut ediyorum ki serbest kalmaları konusunda en kısa sürede sonuç alacağız. Fakat şunun da hükümet ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından izah edilmesini istiyoruz; bu karakolları bu kadar büyük karakolları niye yapıyorsunuz, tam olarak hangi amaca hizmet edecek bu karakollar. Madem çözüm süreci var, madem barış olacak, madem insanlar dağdan inecek, işsizliğin bu kadar yoğun olduğu, yoksulluğun bu kadar yoğun olduğu yerlere yüzlerce karakol neden yapıyorsunuz? Hani savaş bitecekti? Barış olacak, bu karakollar müze olsun diye mi yapılıyor. Oradaki halk da buna tepki gösteriyor, bu tepki haklıdır, bu tepkinin iyi görülmesi lazım" ifadelerini kullandı.
-Öcalan'ın sözleri
TCK'nın 125'inci maddesine göre "vatana ihanet" suçundan idam cezasına çarptırılan ve AB uyum yasaları ile idam cezası kaldırıldığı için İmralı Cezaevinde ömür boyu hapse mahkum edilen Abdullah Öcalan'ın mesajında "hem çözüme hem de çatışma olasılığına vurgu yapıldığı ve bazı yasal taleplerin de olduğu" yönündeki soru üzerine de Demirtaş, şunları kaydetti:
"Müzakerelerin başlamış olması dağdan inişi kolaylaştıracak, ama yasaların çıkmamış olması bütün bunlar çatışma riskini artıran mevzulardır. Dolayısıyla işaret ettiği husus budur diye düşünüyorum. Ama bir o kadar çözüme de evrilebilir, dönüşebilir çözümün de kalıcı hale gelmesini sağlayabilir, hükümet bir an önce cesur, ciddi, kararlı yasal değişiklikleri yaparsa Türkiye'nin Kürt sorunu diye bir sorunu kalmamış olacak. Kürt sorunu diye bir sorundan kaynaklanan çatışma riski gibi bir sorun kalmamış olacak. Bu Türkiye'nin belki de 100 yıllık en büyük projesi olacak. Bu sadece hükümetin yapacağı bir iş de değil, biz parlamento grubu olarak destek vermeye hazırız. Yeter ki bu yasalar çıkartılsın, yeter ki Türkiye'de artık kalıcı barış için elimizi taşın altına koyalım siyasetçiler olarak bizden beklenen budur." (AA)