Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, cari açığın finansmanıyla ilgili bir sorun bulunmadığını bildirdi.
Şener, "AK Parti İstanbul'a Hesap Veriyor - Buluşalım, Konuşalım" konulu toplantında partililerin sorularını yanıtladı.
Yabancı sermayenin İMKB'deki oranının yüksekliği ve bunun ekonomiye olumsuz etkisinin olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine Bakan Şener, iktisat mantığı içinde, hiç kimsenin milyar dolarlarını birisine zarar vermek için bir yere yatırıp çekmediğini, sermayenin en fazla nerede kazanacaksa oraya aktığını söyledi.
İMKB'de şu anda yabancı yatırımcıların hacminin yüzde 65 olduğunu ifade eden Bakan Şener, buradan çıkmak isteyen yatırımcının elindeki kağıtları satın alacak bir müşteri bulması gerektiğini kaydetti.
Cari açıkla ilgili bir soru üzerine Şener, hükümetin son 4 yılda gerçekleştirdiği makro ekonomik gelişmeleri aktararak, "Eğer yanlışınız yok mu, hiç mi olumsuz gösterge yok, diye sorgularsanız AK Parti döneminde göstergelerdeki iyileşmelerle beraber evet, cari açık artmıştır" dedi.
Şener, bütün bunlara rağmen döviz darlığı yaşanmadığına da işaret ederek, "Döviz o kadar bol ki hiç kıymeti kalmamış, değeri de sürekli düşüyor" görüşünü aktardı.
Paranın bir ülkenin itibarı olduğunu vurgulayan Şener, "Son dönemdeki en önemli ekonomik değişimlerden biri, işlevlerini yerine getiren bir paraya sahip olmamızdır" dedi.
Şener, Türkiye'ye bol miktarda sermaye akışı olduğunu, 2006 yılında Türkiye'ye giren yabancı yatırım miktarının 55 milyar dolar olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
"Cari açığımızdan daha fazla para girişimiz var. Bunun en büyük kısmı doğrudan yabancı yatırımlardır. 2006'da aşağı yukarı ülkeye giren doğrudan yabancı yatırım miktarı 20 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yani cari açığın finansmanı ile ilgili herhangi bir sorun ortada yoktur."
Şener, 2007 yılında Türkiye'ye girecek doğrudan yabancı yatırım miktarının uluslararası bazı finans kuruluşları tarafından 22 milyar dolar olacağı yönünde tahminler yapıldığını söyledi.
Şener, zaman zaman ziyaret ettiği esnaftan piyasalarda darlık olduğuna ilişkin şikayetler aldığını aktararak, bunun son 4-5 yıldır meydana gelen harcama alışkanlıklarındaki değişikliklerden kaynaklanabileceğini anlattı.
Vergi ve SSK primlerinin yüksek olduğuna ilişkin görüşlere katıldığını ifade eden Şener, en ideal ekonominin vergi oranlarının en düşük seviyede bulunduğu ekonomiler olduğunu söyledi.