ANKARA (İHA) - TBMM Genel Kurulu'nda Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve Tütün, Tütün Malülleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 2007 yılı bütçeleri ele alınıyor.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Tütün, Tütün Malülleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 2007 yılı bütçeleriyle ilgili milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevaplandırmak için Genel Kurul kürsüsünden yaptığı konuşmada, "En azından hiç kimse ekonominin yüksek bir büyüme trendi içinde olmadığını söylemiyor. Milli gelir son 4 yıldır artmıştır. Kişi başına milli gelir ikiye katlanmıştır. Ekonomimiz yatırım yapabilen bir ekonomi haline gelebilmiştir. 2007 yılında 137 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleşecektir. Verimlilik artışı yaşanmaktadır. Enflasyonda düşüş vardır. Tek rakamlardadır. Bütçe ve kamu gelir gider dengesi, yıllardır var olan yüksek açıklardan sonra belli bir düzene girmiş, Mastrit Kriterleri'ne düşmüştür. Bu da herkesin kabul ettiği bir gerçektir. İşlevini yitirmiş bir TL'den güçlü bir YTL'ye geçiş sağlanmıştır. Bu da ekonomimizde yaşadığımız en büyük değişimlerden biridir. Bu arada, cari açığın büyük olduğu, işsizlikteki düşüşün yetersiz olduğu da birlikte ifade ettiğimiz düşüncelerdir. Ama şunu bilmek gerekir ki bazı alışkanlıklarımızdan vazgeçmemiz gerekir. Herkes 'bana hangi görev düşüyor?' diye kendisini sorgulayacaktır. Hepimizin aklı ve hepimizin enerjisiyle bu ülkeyi ayağa kaldıracağız" dedi.
Bölgesel kalkınma hedeflerinin, tüm bölgelerin potansiyelini harekete geçirerek milli geliri artırmak olduğunun altını çizen Bakan Şener, bu anlamda GAP idaresinin bu büyük projede anlamını yitirdiğini ifade etti. Bakan Şener, "Bölgesel kalkınmayı anlatmaya çalışmak, bizim ortaya koyduğumuz daha geniş ve vizyonlu projemiz kapsamında anlamını yitirmektedir. Kalkınma ajanslarının kuruluşuyla ilgili kanun yürürlüğe girmiştir. İllerimizi ve bölgelerimizi kalkındıracak olan temel güç kendi insanımızdır. En büyük potansiyelimiz 73 milyonluk nüfusumuzdur. Bunu için güçlü bir toplumsal kültür oluşturmak zorundayız. Kalkınma ajansları buna göre yasası hazırlanmış bir kurumdur" ifadelerine yer verdi.
GAP idaresinin bölgesel kalkınma vizyonu içinde değerlendirildiğini kaydeden Bakan Şener, GAP'ın bitirilmesi için 37 milyar YTL'ik bir harcama gerektiğini, yapılan harcamanın 21 milyar YTL olduğunu ifade ederek, GAP ile ilgili hükümete yöneltilen eleştirilerin polemikten ibaret olduğunu savundu. Şener, 2006 Kasım ayında GAP İdaresi'nin süresinin dolacağını, ancak bunun süresinin uzatılacağını ifade etti. Bakan Şener, GAP bölgesinde 3 kalkınma ajansı kurulacağını, bunların koordinasyon görevinin GAP İdaresi Başkanlığı'na verileceğini, dolayısıyla GAP İdaresi'nin daha fonksiyonel hale geleceğini belirtti.
"GAP İDARESİNDEKİ BÖLGEDE YATIRIMLAR ARTIRILMIŞTIR"
GAP İdaresi'nin kurulduğu 1989 yılından 2002 yılına kadar GAP bölgesindeki yatırımların toplam yatırımlara oranının yıllık ortalama yüzde 6.6 olduğunu, 2002'den sonra bunun yüzde 8.3'e çıktığını, buna KÖY-DES'in dahil edilmesi halinde, AK Parti hükümeti dönemindeki yatırım miktarının yüzde 8.6 olduğunu ifade eden Şener, "GAP idaresindeki bölgede yatırımlar artırılmıştır" diye konuştu.
Bakan Şener, izinsiz halka arzlarla ilgili eleştirilere cevap verirken Sermaye Piyasası Kurulu'nda (SPK) bir taslak çalışması yapılıdğını, bu hazırlığın Bakanlar Kurulu'na geldiğini ancak Kurul'da yapılan değerlendirmenin ardından tasarı halinde bu düzenlemenin, TBMM'ye sunulması halinde sorunu çözmek yerine sorunları da beraberinde getireceği düşüncesiyle Meclis'e gönderilmediğini söyledi.
Şener, "Böyle bir yasal çalışmanın yapılmakta olduğunu Bakanlar Kurulu'na sunulacağını ifade etmiştik. Bu taslak çalışma yapılmıştır. Bu taslak bakanlar kuruluna da sunulmuştur. Bakanlar Kurulu'nda da tartışılmıştır. Bunun tasarı haline Meclis'e götürülmesinin ortaya bazı sorunlar getireceği görüşü oluştuğu için Meclis'e intikal ettirilmemiştir. Komsiyonda söylediğim de budur, Genel Kurul'da da söylediğim budur. Bu, sürecin bir parçasını ifade etmektedir. Böylesi bir taslağı SPK'nın hazırlaması gerektiğini ben söyemiştim. Ama ortaya çıkan sonuç şudur. İzinsiz halka arz yapan şirket sayası 78'dir. 78 yönetici, kanuna aykırı olarak halktan ağırlıkla yurtdışında olmak üzere para toplamıştır. Bunların yapmış olduğu işlerin yanlış olduğu, vatandaşlarımızı mağdur ettiği, ne yapılması gerekirse yapılması konusunda aynı şeyleri düşünüyoruz. 78 şirketin halktan topladığı paralar 2002'den önceye ait. 300'ün üzerinde suç duyurusu var" ifadelerini kullandı.
Bakan Şener, bir kısım davanın 'Rahşan Affı' olarak bilinen afla ertelendiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Hiçbir zaman bir bakanın, bir milletvekilinin suçluya ceza verme yetkisi yoktur. Cezayı verecek yargıdır. Şu anda yasal düzenleme yapsak, halktan haksız yere para toplayanlara ceza vermek mümkün mü? SPK'nın hazırladığı taslakta da birilerine ceza vermek yok. Hukukun temel ilkesi şu; 'Bir kişi suç işlediyse hangi ceza yasası yürürlükteyse ona göre uygulanır'. Bunu aşmak ne bizim iktidar olarak ne de sizin yetkiniz dahilinde değildir. İktidar olarak, muhafet olarak bu haksız yere para toplayanlara ceza verecek bir yasa mümkünse hazırlayın, getirin, destekleyeceğim. Keşke yani bunu yapsak. Bunu biz de istiyoruz. İkincisi bu izinsiz halka arzları düzene sokacak bu yasal düzenlemeler. 78 şirketi tasfiye etmek, yasal düzenlemeni özeti budur. Bunlar bir yasayla tasfiye edilecek. Tasfiye ettiğinizde ne olacak. Öngörü; tasfiye 76 milyar Euro'luk para toplanmış. Bu şirketlerin çoğu topladıklarına rağmen ortada yok. Bazı şirketler topladıkları paralarla ödeyecektir. İhtimal, bunları tasfiye sücerine sokulduğunda fer'ileriyle birlikte '10-15 milyar Euro'yu ödeyin' diye gelecek. Hazine'den ödemek mümkün mü? Siz 'bunları tasfiye ettiniz ödeyin' diyeceksiniz. Bu çok büyük bir miktar. Hazine'den ödenecek bir miktar değil. Her şirketin böyle bize gelmesinin yolunu açarız. Ondan sonra da dersiniz ki, ödemeye başlandığında 'yandaşlarınıza para veriyorsunuz'. Bu mülahazalar değerlendirilmiş, başka konular oluşacağı için bu şekilde yasalaşmasının hiçbir şeyi çözmeyeceği hususuna varılmıştır. Ama makul mantıklı bir çözüm varsa bunu burda çözelim. Oturulam bir çözmü birlikte üretelim ve tartışalım".
Bakan Şener, mortgage sistemi hakkında ise, "Mortgage, TBMM gündemindedir. Bu yasanın mutlaka çıkarılması gerektiğini söylüyorum. Ama Meclis gündemindeki yoğunluk nedeniyle bir türlü ele alınamadığını görüyoruz. Bu kürseden rica ediyorum, mümkün olduğunca erken bir tarihte bunu görüşelim ve sistem uygulamaya girsin" diye konuştu.