SİİRT (İHA) - Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur başkanlığında 11 üniversiteden öğrencilerinin katılımıyla sürdürülen kazı çalışmalarında, Ortaçağ'da bölgenin merkezi olan ve Arap seyyahların kitaplarında yer alan Telafar kentine de ulaşıldı. Kazı ekibi başkanı Yrd. Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur, 8 yıldan beri Siirt yöresinde kazı çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, "Daha önce Botan Çayı kıyısında Türbe Höyük'te başlattığımız kazılar tamamlandı. 2007
yılından beri Başur Höyük'te başladığımız kazı çalışmaları sürerken bu yıl da Kurtalan ilçesinin Çattepe köyünde kazı çalışmalarına başladık. Burası Dicle ve Botan akarsularının ve vadilerinin birleştiği bir yerde 350 metre uzunluğunda 250 metre genişliğinde bir alan burası. Bu höyük, stratejik ve ticari açılardan çok önemli bir geçiş noktası. Bu höyüğün temellerinin MÖ 6-7 binli yıllara kadar uzandığını düşünüyoruz. Yani zamanımızdan 8-9 bin yıl evveline uzanıyor ve kurulduğu günden bu yana da insanlar
tarafından sürekli kullanılmış bir kent. Bu şehir ortaçağda önemli bir merkez olan ve Arap seyyahların kitaplarında bahsedilen üç mahallesi yer altı çarşısı olduğu belirtilen Telafar kentidir. Aynı zamanda Roma egemenliğinin uzandığı en üç nokta olan Çattepe Höyüğü'nde, MS 3 - 4 yüzyıllarda yapıldığını düşündüğümüz ve günümüzde bazı yerleri tahrip edilmiş bir sur var. Gene MS. 100'lü yıllarda yapıldığını tahmin ettiğimiz ve höyüğün batı taraflarında yer alan 20 basamaklı bir limana ulaştık. Şu anda limanın
kazı çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Bu liman sayesinde burası bölgenin bir ticari merkezi konumundaydı. Diyarbakır'dan dahi Dicle Nehri üzerinden geliniyordu. Telafar Kenti, MS 915-920'li yıllarda meydana gelen yangında büyük tahribata uğramış. Burası 100'cü yıldan sonra Hasankeyf'in bölgenin merkezi bir kenti haline gelmesi ile birlikte önem kaybetmeye başladı" dedi.
Sağlamtimur, kazıların 16 akademisyen 11 değişik üniversiteden 60 öğrenci ve 300 işçi ile sürdüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Bu kazılarımıza yurt dışındaki üniversitelerden de büyük ilgi var. 16 akademisyen, 11 üniversiteden 60 öğrenci ve 300 işçi ile sürdürdüğümüz kazı çalışmalarının on yıl kadar süreceğini tahmin ediyoruz. Burasını kazdığımız ve Siirtlilerden gördüğümüz ilgi nedeniyle kendimizi şanslı hissediyoruz."