Şilili komünistler Neruda'nın mezardan çıkarılmasını istiyor

Şili Komünist Partisi avukatı Eduardo Contreras, şair Pablo Neruda'nın ölümü konusunda kuşkular bulunduğunu bildirdi.

Pablo Neruda, 1973 Eylül'ünde Augusto Pinochet'nin iktidarı ele geçirdiği askeri darbeden 12 gün sonra Santiago'da ölmüş; ölüm nedeni "prostat kanseri" olarak açıklanmıştı.

Ancak Neruda'nın eski şoförü Manuel Araya, şaire, kalp krizini tetikleyen bir iğne yapıldığını söyledi. Araya, Neruda'nın ölmeden birkaç saat önce normal bir şekilde yürüdüğünü ve konuştuğunu anlattı.

Araya, General Augusto Pinochet'nin emriyle, bazı ajanların hastanede Pablo Neruda'ya zehir enjekte ettiklerini savunuyor.

Komünist Partisi avukatı Contreras da, Neruda'ya, kanser tedavisi gördüğü hastanede şırıngayla bir ağrı kesici verildiğini, şairin bunun ardından kalp yetmezliğinden öldüğünü belirtti.

Contreras, 69 yaşında ölen Neruda'ya zehirli bir madde enjekte edilmiş olabileceğini düşünüyor.

'Kanıt yok'

Pablo Neruda'nın mezardan çıkarılması talebi, şairin yönetim tarafından öldürülmüş olabileceği iddialarını soruşturan yargıç Mario Carroza tarafından incelenecek.

Şairin mirasını koruyan Pablo Neruda Vakfı, Mayıs ayında yayımladığı bildiride, "Neruda'nın kanserdan başka bir nedenle öldüğünü gösteren herhangi bir kanıt yoktur." açıklamasında bulunmuştu.

Şiirleriyle tanınan ve 1971 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Neruda, aynı zamanda ömrü boyunca Şili Komünist Partisi'ne üyeliğini sürdürmüş bir hukukçuydu ve Fransa'da da büyükelçilik yapmıştı.

Geçen Mayıs ayında, Şili yakın tarihinin bir diğer büyük ismi, eski sol eğilimli Cumhurbaşkanı Salvador Allende, yine yargıç Mario Carroza'nun kararıyla mezarından çıkarılmış ve kemikleri incelenmişti. Allende'nin 1973 darbesi sırasında cumhurbaşkanlığı sarayını basan Pinochet güçlerince mi öldürüldüğü, yoksa intihar mı ettiği sorularına açıklık getirilmesi isteniyordu.

İki ay sonra, uluslararası uzmanlar heyeti, eski liderin kendisini öldürdüğü sonucuna vardı.

65 Yaşındaki Allende, 11 Eylül 1973'de, hava kuvvetlerine bağlı uçaklarca bombalanan ve tank ateşine hedef olan cumhurbaşkanlığı sarayı La Moneda'da ölmüştü.