HABER

Şincan'da kapsamlı tutuklama operasyonu

Çin devlet medyası ülkenin kuzey-batısındaki Şincan vilayetinde terör zanlısı olarak tarif edilen yirmi dokuz kişinin tutuklandığını bildirdi.

Çin devlet medyası ülkenin kuzey-batısındaki Şincan vilayetinde terör zanlısı olarak tarif edilen yirmi dokuz kişinin tutuklandığını bildirdi.

Etnik açıdan bölünmüş bölgeden ulaşan haberlerde, şüphelilerin aralarında bölücülük ve etnik nefreti körüklemek de olan suçlamalarla karşı karşıya olduğunu kaydediliyor.

Yerel başkent Urumçi'deki tutuklamalar, bölgede radikal islamcıların sorumlu tutulduğu son ölümcül saldırıları izliyor.

Sivillere yönelik saldırılar22 Mayıs günü, Urumçi'nin Çinlilerin yoğun yaşadığı Şayibake mahallesindeki kalabalık bir pazar yerinde 31 kişinin ölümüne ve 94 kişinin yaralanmasına yol açan bir bombalı saldırı oldu.

Bu saldırıdan önce 1 Mart'ta Kunming tren istasyonunda toplu bıçaklama oldu.

30 Nisan'da da Urumçi merkez tren istasyonunda bıçaklı ve bombalı saldırı yaşandı.

Taktik değişimiSon saldırıların biçimi ve şiddeti Çin yönetimine karşı mücadele eden Uygur muhalefetinin radikalleştiğinin işareti olarak görülüyor.

Kamusal alanların ve ayrım gözetmeksizin çok sayıda ölümün hedeflendiği son olaylar Şincan'da daha önce yaşanan düşük yoğunluklu şiddetten çok farklı.

Dah önceleri genellikle kolluk kuvvetleri ya da resmi görevliler hedeflenirdi.

Değişimin arkaplanıUzmanlara göre taktiklerdeki bu değişikliği açıklayacak iki sebep olabilir.

Uygur militanlar, sadece Çin devleti ile aralarındaki çatışmayı tırmandırmayı değil, Çinli ve Uygur nüfus arasındaki uçurumları derinleştirmeyi amaçlıyor olabilirler.

Ya da Uygur hareketi El Kaide türü kitlesel ölümle sonuçlanan terör eylemleri modelini örnek almaya başladı.

Şincan'da etnik gerilimEtnik Uygur aktivistler ayrımcılık ve baskıya maruz kaldıklarını söylüyorlar.

Pekin, 1949'da bölgeyi ilhak ettiğinden bu yana Şincan'ı ve Çinli olmayan halklarını siyasi, ekonomik ve kültürel olarak Çin devletiyle bütünleştirmeyi hedefledi.

Çin bu hedefine baskı, yasaklar ve yatırımlar diye özetlenebilecek üç ayaklı bir stratejiyle ulaşmaya çalıştı.

Çin yönetimi özellikle de 1990'ların başlarından itibaren devlet öncülüğünde dev bir modernleşme projesi başlattı.

Pekin yönetimi, Şincan'ın ekonomi ve altyapısını ülkenin geri kalan kısmına ve komşu Orta Asya ülkelerine bağlamak için milyarlarca dolar akıttı.

Hızlı ekonomik büyümenin Uygurlar'ın hoşnutsuzluğunu bastıracağı düşünüldü.

Fakat tam tersi oldu.

Uygurların şikayetleriDevlet öncülüğündeki modernleşme Şincan'daki Çin yerleşimini artırdı ve bölgede etnik gruplar, kır ve kent arasındaki uçurumları daha da derinleştirerek Uygurların memnuniyetsizliğini iyice tırmandırdı.

Aynı dönem içinde devlet Uygur muhalefetini bastırmak için karşı polis ya da asker kullanma tutumundan vazgeçmedi.

Uygurların dini ve kültürel faaliyetlerini yakından izlemeyi sürdürdü.

Uzamanlara göre, Uygurların öfkesi hem modernleşme stratejisinin yarattığı yeni eşitsizlikler hem de devam eden baskılar ve meşru yoldan muhalefetin mümkün olmamasının birleşik etkisiyle iyice tırmandı.

En Çok Aranan Haberler