HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Sırtına bir ağrı saplandı ve hayatı tepetaklak oldu!

Henüz 25 yaşındaydı. Bahçesinde egzersiz yaparken sırtına bir ağrı saplandı ve genç spor eğitmeninin o andan itibaren hayatı tepetaklak oldu. İşte ilginç hikayesi...

Sırtına bir ağrı saplandı ve hayatı tepetaklak oldu!

Karantina sürecinde "evde kal" çağrısına uyarak günlük egzersizlerini evinin bahçesinde yapan 25 yaşındaki genç kadın, omurgasına giren bıçak gibi dayanılmaz ağrıyla hayatının şokunu yaşadı. Sonra ise problemler çığ gibi büyüdü ve dayanılması zor bir hal aldı.

Güney Londra'nın Kennington bölgesinde yaşayan 25 yaşındaki Fran Whitfield, karantina dönemi sırasında sayısız sağlık sorunuyla baş etmeye çalıştı.

Sonra da beyninde ölümcül bir tümör olduğu ortaya çıktı. 25 yaşındaki spor aşığı genç kadın, evinin bahçesinde egzersiz yaparken, aniden omurgasında bıçak gibi bir ağrı hissetti.

Mirror gazetesinin aktardığına göre Fran, zaman kaybetmeden pratisyen hekimle iletişime geçti ve antibiyotik kullanmaya başladı.

Ancak ağrı daha da kötüleşti ve daha ne olduğunun farkına bile varamadan Fran'in ayağı tamamen felç oldu.

Hastaneye gittiğinde doktorlar, omurgasının alt kısmında bir disk yırttığını keşfettiler. Zaman kaybetmeden ameliyata alınan Fran, omurga operasyonu geçirdi.

Kişisel spor antrenörü olarak çalışan genç kadın, "Oldukça güçlü ve formdayım, bu yüzden sırtımı iyileştirme sürecim gayet iyi gidiyordu ve hızla iyileşiyordum" dedi.

Sonra hayat, Fran'in önüne bir başka büyük engel daha çıkardı. Ocak 2019'da Fran göğsünde bir yumru keşfetti.

Ultrason çekilmesi gerekli birime yönlendirildi, ancak uzman yumrunun sadece hormonal olduğuna inanıyordu, bu yüzden işlemi gerçekleştirmedi.

Sağlığının yerinde olan Fran rahatladı ancak aradan bir buçuk yıldan fazla bir süre geçtiğinde genç sporcu göğsünde bir çukur fark etti.

Bunun iyi bir işaret olmadığını biliyordu. Aynı gün ultrason yapan özel bir danışmanla görüşmek için acilen randevu aldı. Kötü haber çok geçmeden geldi ve üç gün sonra Fran'e göğüs kanseri teşhisi kondu.

İngiliz Mirror gazetesine konuşan Fran, "Geçen yıl, bunun sadece hormonal bir yumru olduğuna inanıyordum" dedi.

Sağlığının yerinde olduğunu düşündüğü için bir buçuk yılı boşa harcamış ve tedavi olmayı geciktirmişti.

Bu haberi aldıktan sonra hayatında her şeyin gittikçe kötü gitmeye başladığını söyleyen Fran, dertlerinin çığ gibi büyüdüğünü anlattı.

Taramalar, karaciğerinde de bir kitle olduğunu ortaya çıkardı. Bu kitlenin iyi huylu olduğu ortaya çıkarken, başka testler beyninde şüpheli bir şey olduğunu gösterdi.

Yapılan testler, beynindekinin bir tümör olduğunu ortaya çıkardı. Fran tam anlamıyla yıkılmıştı.

Fran’ın onkologu bunun Fran’ın göğüs kanserinin bir metastazı olduğuna inandığını söyledi. Eğer bu sonuçlar doğruysa, genç kadının yaşamak için sadece üç veya dört yılı kalmıştı.

Fran, "25 yaşında, doktorun size böyle bir şeyin söylediğinde hissettiklerinizi gerçekten tarif edebilecek hiçbir kelime yok" diyor.

Koronavirüs salgını patlak verdiği sırada Fran ikinci ameliyatına girdi. Fran, "Sadece bu bile başlı başına acımasızdı" diyerek anlatıyor yaşadıklarını.

"Orada sizi destekleyecek bir aileniz olmadığında beyin ameliyatı geçirecek olmak, olduğundan da daha korkunç bir hal alıyor."

"Sevdiklerinizle, aileniz ve dostlarınızla hastanenin kapısında vedalaşıp sarılmalı ve belki de son sözlerinizi söylemelisiniz. Arkanızı dönüp içeri girdiğinizde yalnızsınız."

Neyse ki korktuğu gibi olmadı ve Fran ameliyattan sadece iki gün sonra iyileşti ve hastaneden çıktı. Ancak hastaneden çıktığı gece büyükannesini kaybetti.

Sağlık sorunları yaşadığı süreçte çalışma imkanı olmadığı için maddi sıkıntılar yaşamaya başladı. Fran'in patronu ise onun için bir GoFundMe sayfası açarak para topladı ve destek oldu.

Daha sonra tümörünün kanserli olduğu doğrulanmasına rağmen, yeni onkoloğu, tümörün izole edilmiş iki bölgede olduğu için tedavi edebileceğine inanıyor.

Fran ise hayatına birkaç yıl biçilmesini istemediğini söylüyor. Fran, yeni onkoloğunun onunla birlikte hastalıkla savaşmaya hazır olduğunu söylüyor.

Genç kadın, radyoterapi ve kemoterapinin yanı sıra en az beş yıl boyunca hormon tedavisi alacak. Kanserle savaşırkenki en büyük ilacının ise pozitif kalmak olduğunu söylüyor.

Yaşadıklrını Instagram hesabından takipçilerine aktaran Fran, genç kadınları kendilerini sık sık kontrol etmeye teşvik ediyor.

"25 yaşında meme kanseri teşhisi konulacağını asla düşünmezsin ve 23 yaşımdan beri potansiyel olarak bu bende var. Bazı kızlar nasıl kontrol edileceğini bile bilmiyor, bu asla öğretilemeyen bir şey. Genç olduğun için bunun sana olmayacağını hissetme, ben bunun canlı kanıtıyım."

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler