Şahin, Karabük'ün Ovacık ilçesindeki Ekincik köyünde babası Abdullah Şahin'in evinin bahçesinde Kanal 24 televizyonunda canlı yayına katılarak soruları yanıtladı. Terörün gidişatı ve BDP'nin tutumu için ne düşündüğü sorulan Şahin, şunları kaydetti:
''Bir siyasi partinin isminin Barış ve Demokrasi Partisi olması, kafi değildir, partinizin ismi 'barış' olacak ama siz her gün kavga edeceksiniz. Masum insanları, yurtta kalan insanların üzerine bomba atarak onlara zarar vermeye çalışacaksınız. Anadili Kürtçe olan Türk asıllı bir imamın kaçırılarak öldürülmesini sağlayacaksınız ve partinizin ismi 'barış' olacak. Seçimlere doğru giderken bölgedeki halkın siyasi iradesini etkilemek, baskıyla, tehditle onları sindirerek, size oy vermesini sağlamak için her türlü yola başvuracaksınız, partiniz adı 'demokrasi' olacak.
Barış ve demokrasi sözcüklerinin son derece itibarlı ve güzel sözcükler olduğuna inanıyorum ama buna aykırı hareket edildiğini görüyorum. Seçimlere doğru gidilerken BDP, bağımsız adaylar olarak girdiler, 'şu kadar nüfusumuz var, 20-25 milyon gibi' diyorlar, niye girmediniz o zaman, o kadar oy alırdınız? Demek ki bu parti, Kürt vatandaşlarımızı da temsil etmiyor. Gerçekten böyle tespitleri olsa, parti olarak girerler seçimlere. Demek ki Kürt vatandaşlarımızın çoğunluğu, benim dediğim kanaattedirler. Bunlar, baskıyı, tehdidi, maalesef terörü, bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı rolünü uygulayarak bu ülkede siyaset yaptıklarını zannediyorlar. Siyaset böyle yapılmaz.''
-''UTANACAK İŞLER YAPIYORLAR''-
Şahin, siyasetin özgür ortamda yapılacağını vurgulayarak, ''Siyaset, sadece siyaset araçlarıyla yapılıyor. Bir grup başkanvekili, -şu anda milletvekili adayı- çocuklar polise taş atıyor, o giysilerle o grup başkanvekili de taş atıyor. Elinde molotofkokteyli olan birisini milletvekili görüyor. Demokrasiden ve barıştan yana olan bir milletvekili, 'yavrum sen ne yapıyorsun, nedir bu hal, biz siyaset yapıyoruz, siyaset bombayla silahla olmaz, siyaset insanları oylarını alarak ülkeyi yönetmekle olur' demesi lazım. Maalesef Barış ve Demokrasi Partisi ve onların mensupları bağımsız adaylar, bu seçimlere doğru giderken barış ve demokrasi adına son derece utanacak işler yapıyorlar. Ben halkımızın, özellikle bölge halkının bunu değerlendireceğine düşünüyorum'' diye konuştu.
12 Haziran'a kadar gerilimi attırma politikası uygulanıp uygulanmadığına ilişkin soru üzerine Şahin, ''Gayet tabii... Baskı, tehdit nasıl olacak, bu tür bir yere bomba koyacaksın, ölümlü bir takım olaylara sebep olacaksın, gözdağı vereceksin. 'Bizim dediğimiz istikamette siyasi tercihte bulunmazsanız, akıbetiniz budur' demektir bunun anlamı. Bu tehditlere ve baskılara halkımızın pabuç bırakmayacağını düşünüyorum. Türkiye'ye bir şey kazandırmaz'' yanıtını verdi.
-YENİ ANAYASA-
TBMM Başkanı Şahin, yeni Anayasa konusundaki bir soruyu şöyle yanıtladı:
''12 Eylül referandumundan sonra bu referandumda 'hayır' için çaba sarf eden siyasi partilerin, birdenbire 12 Eylül'den sonra çok aşırı bir Anayasa değişikliği taraftarı olmasıyla biraz umutlanmıştım. Seçimden sonra ne olur? 13 Eylül 2010'da yeni bir anayasa çağrısında bulunan ve bu konuda her türlü yardım ve desteği yapacağını söyleyen siyasi partiler, seçimden sonra bu düşüncelerinin, bu önerilerin arkasında olacaklar mı? 12 Haziran'a giderken 'hayır' cephesinin bir ve beraber hareket ettiklerini görüyorum. Bu, beni anayasa değişikliği konusunda endişeye sevk ediyor. Yine bunlar, böyle bir anayasa değişikliği gündeme gelirsen yine 'hayır' cephesini canlandırırlar endişesine sevk etti. İnşallah öyle olmaz. 12 Haziran'dan sonra parlamentomuz gerçekten parlamento da uzlaşma komisyonu kurar, siyasi partilerin anayasa değişikliği önerileri buraya gelir, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerimizin bu konudaki düşüncelerini alırız. Geniş bir mutabakatla bir anayasa değişikliği hazırlanabilir, burada ittifakla çıkabilir, referanduma gereksinim kalmaksızın anayasa değişikliği yapılabilir. Bu ideal olandır, görmeyi arzu ettiğimiz bir tablodur. Olmasını temenni ediyorum.''
Halkın demokrasi bilincinin çok gelişmiş olduğunu anlatan Şahin, ''12 Haziran seçimlerinde sandıktan çıkacak oyun, Türkiye'nin önünü açacak siyasi irade olacağını düşünüyorum. Türkiye'nin 2023'e giderken ülkenin hedeflerini yakalayacak bir tabloyu parlamentoya göndereceğine düşünüyorum'' dedi.
-OKTAY EKŞİ'NİN MECLİS BAŞKANLIĞI-
TBMM Başkanlığı görevini ne kadar sürdüreceği sorulan Şahin, şunları kaydetti:
''Benim görevim seçim sonuçları ilan edilip, parlamentoda geçici başkanlık yapacak en yaşlı üyeye görevi devredene kadar devam edecek. Arkasından Meclis Başkanı ve Başkanlık Divanı seçilecektir. Haziranın 20-25'ine doğru yeni dönemde yeni Meclis Başkanı ve Başkanlık Divanı belli olur. Kabine kurma çalışmaları devam eder. Meclis, 1 Temmuz ile 1 Ekim arasında çalışmalarına ara verir, belki çalışmaya karar verebilir.
Seçimlere girmeden önce birçok yasal düzenlemeyi parlamento yasalaştırdı. Hatta temel bazı kanunlar geçti. Muhalefet iktidar seçimler sebebiyle çalışmalarına ara vermeden önce birçok yasayı işbirliği içinde çıkarttı. Bu tablodan tabii memnuniyet duydum. Vatandaşların çeşitli alanlarda sorunlarını çözecek 'torba yasa' dediğimiz yasal düzenlemeler de parlamentodan geçti. Acil olarak hemen çıkması gereken yasal düzenleme hatırlamıyorum.''
CHP milletvekili adayı Oktay Ekşi'nin seçilirse en yaşlı üye olacağı hatırlatılarak, Ekşi ile tanışıp tanışmadığı sorulan Şahin, ''Kendisi parlamentoda daha öncede bulunmuştu, 1970 öncesi CHP milletvekiliydi. Yeni dönemde seçildiği takdirde, Meclis Başkanlığı için şimdiden başarılar diliyoruz'' dedi.
Şahin, siyasette karamsarlığa gerek olmadığını, her zaman çıkış yolu ve uzlaşma zeminin yakalanabileceğine vurguladı.
-''TÜRK DEMOKRASİSİ, ARTIK DAHA GÜÇLÜDÜR''-
Türkiye'nin, her seçimden örnek bir seçim uygulaması yaparak çıktığına işaret eden Şahin, ''12 Haziran akşamı saat 20.00-21.00'e doğru sonuçların belli olacağını düşünüyorum. Herkesin seçim sonuçlarını büyük sağduyuyla karşılayacağını, bu parlamentodan çıkacak yeni hükümetin icraatlarının, Türkiye'ye kazandıracaklarını bekleyeceğini düşünüyorum. O nedenle Türkiye'de demokratik bilinç artmıştır, gelişmiştir'' diye konuştu.
Şahin, Kastamonu'daki terör saldırısının hatırlatılması üzerine ''Bu bölgede terör örgütü mensuplarının yaşaması mümkün değildir. Nitekim dün sabaha karşı biri ölü olarak ele geçirildi, diğerleri de sanırım yakalanır. Türkiye, geçmişte bu tür çetelerle mücadele etmiş, başarmıştır. Terörle mücadeleden de başarıyla çıkaracaktır'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin dünyadan çok farklı görüldüğünü belirten Şahin, ''Artık 30 yıl sonrasıyla ilgili hesaplar yapılabiliyor. Bundan 8 yıl önce 2001'de 3 ay sonra ne olacağının cevabı yoktu. Şimdi bankalar 30 yıl vadeli konut kredisi reklamı yapıyor. Bu ne demek: Demek ki Türkiye'de yatırımcı, yerli ve yabancı sermaye 30 yıl sonrasını görebiliyor. Bu, önemli noktadır. Bu siyasi istikrar yakalanmıştır. Koalisyonlu dönemlerde ülkemiz küçülmüştür'' diye konuştu.
Şahin, Türk demokrasinin artık daha güçlü olduğuna dikkati çekerek şöyle dedi:
''Kendisini millet iradesinin üstünde gören, millet iradesi kendi iradesiyle çeliştiği takdirde millet iradesini yok sayan bir takım demokrasi dışı güçler, Türkiye'de artık gerilemiştir. 27 Mayıs 1960 ihtilalinden övgüyle bahseden var mı? 28 Şubatların ne kadar yanlış olduğu, herkes tarafından artık kabul edilir hale geldi. Bu, Türkiye'de demokrasinin güçlü olduğunu ve millet iradesinin tek belirleyici olduğunun en çarpıcı ifadesidir.''