İSTANBUL (İHA) - Havaların soğuması ile birlikte, sık sık ölüm ve sakatlanmalarla sonuçlanan sobadan kaynaklanan gazların neden olduğu zehirlenmelerle karşılaşıldığını belirten İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, vatandaşları soba zehirlenmelerine karşı uyardı.
Hidrokarbon içeren kömür, petrol gibi fosil yakıtların yetersiz oksijen ile yanması sonucu karbonmonoksit (CO) gazının ortaya çıktığını kaydeden yetkililer, "Karbonmonoksitin, renksiz, kokusuz ve çok düşük konsantrasyonlarda dahi zehirleyici özelliği vardır. Havadan hafif olduğu için tavanda toplanır. Yanıcı bir gaz olduğundan havadaki oranının yüzde 12' yi aşması halinde patlama yapabilir. Yakıtların yanmaları esnasında çıkardıkları alev, renklerine bakarak yanmanın tam veya eksik olduğunu belirlemek mümkündür. Mavi alev rengi; tam yanmayı, portakal alev rengi; eksik yanmayı, sarı alev rengi ise; ısıtıcının hiç yakılmaması gerektiğini belli eder. Yakıtların yeterli oksijen ortamında yakılması sonucu su buharı ve Karbondioksit (CO2) ortaya çıkar. Karbondioksit gazı renksiz, kokusuz, tatsız bir gazdır. Havadan daha ağır olduğundan tabana çöker" diye konuştu,
ZEHİRLENME SEBEPLERİ Telafisi mümkün olmayacak derecede büyük sağlık sorunlarına da yol açan bu zehirlenmelerin ana sebebinin, yakıtların ve yakma sistemlerinin kullanılmasının yeteri kadar bilinmemesi ve ihmal edilmemesi olduğunu belirten Sağlık Müdürlüğü görevlileri, "Özellikle fosil yakıtların sobalarda doğru yakılma yöntemlerinin bilinmemesi, bilinse dahi ufak ihmallerin yapılması, sobalardan yüzde 64, şofbenlerden yüzde 30 ve doğalgazdan yüzde 6 civarında zehirlenme olaylarına sebep olmaktadır. Soba zehirlenmeleri sobalardan çıkan ve veya sızan Karbon Monoksit gazından oluşmaktadır. Zehirlenme, yorgunluk, baş ağrısı, baş dönmesi ve halsizlik ile başlar. Uyku hali, bulantı, kusma, görme bulanıklığı ve huzursuzluk oluşur. Bu belirtilerin bir veya bir kaçının hissedilmesi halinde her ne halde olunursa olunsun mutlaka derhal kapı ve pencereler açılmalıdır. Karbonmonoksit zehirlenmeleri üç aşamada gerçekleşir. Birinci aşama, kişide hafif uykusuzluk, durgunluk ve uyuklama ile hissedilir. Biraz daha fazla karbonmonoksit solursa tatlı bir rehavet çöker uyuklama isteği oluşur. İkinci aşamada, titreme, adale kasılması, diş gıcırdaması, çene kilitlenmesi olur, vücut ısısı yükselir, gözler donuklaşmaya başlar. Üçüncü aşamada ise, solunum ve kalp atışları yavaşlar. Vücut ısısı düşer ve ölüm gerçekleşir. Karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu meydana gelen ölümlerde dudaklar rujla boyanmış gibi kızarır. Yüz tebessüm eder bir hal alır. Vücut derisi kiraz kırmızısı renge dönüşür" açıklamalarında bulundu.
YAKITA UYGUN YAKMA SİSTEMİ SEÇİLMELİ Yetkililer, ısıtma amaçlı faaliyetlerden kaynaklanan zehirlenmeleri önlemek amacıyla alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:
"Oda ve benzeri kapalı alanlarda kesinlikle mangal kullanılmamalıdır. Delik, yırtık kapakları tam kapanmayan sobalar kullanılmamalı, sobanın havalandırma sistemi açık olmalı, yakıta uygun yakma sistemi seçilmelidir. Kurulacağı alanda soba en uygun yere yerleştirilmeli, duvarlara çok yakın olmamalı, altına yanıcı özelliği olan muşamba, plastik, ahşap ve benzeri malzeme konmamalıdır. Sobalar en fazla 2/3 oranında doldurulmalı ve mutlaka üstten yakılmalıdır. Yatmadan önce sobaya kömür atılmamalı, yatarken mümkünse söndürülmelidir. Soba boruları duvara ortalama bir bir buçuk metre uzaklıkta olmalı, bacaya düşey doğrultuda ulaşmalıdır. Yatay borular, bacaya doğru belirli bir eğimle yükselerek takılmalı fazla dirsek ve borulardan kaçınmalı, boruların ekleme yerlerinden gaz çıkışı olmamalı, soba borusu bacaya fazla sokulmamalıdır. Bacalar yılda en az bir kez, borular ise ortalama ayda bir kez temizlenmelidir. Bina bacası çatının en yüksek noktasından en az bir metre yükseklikte ve en az altı metre çapında olmalı, etrafında tümsek veya engel bulunmamalıdır. Özellikle lodoslu havalarda olmak üzere, rüzgarlı havalarda, zararlı ve zehirli gazların geri tepmemesi için rüzgara göre yön değiştirebilen baca başlığı takılmalıdır. Lodoslu havalarda mümkünse sobalar yakılmamalıdır. Soba boruları bacaya bağlanmalı, pencere ve duvardan dışarı verilmemelidir."