Ankara'da DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ile bir polis memurunun gerilimi gündem yaratmıştı. Karşılıklı hakaretlerin yer aldığı tartışmanın görüntüleri sosyal medyada uzun süre konuşulurken, Emniyet'ten açıklama gelmişti. EGM'den yapılan açıklamada görüntülerdeki polis memuruyla ilgili "Sadece kullandığı kelime bizi üzmüş olup, konuyla ilgili tahkikat başlatılmış ve ilgili personele gerekli uyarılarda bulunulmuştur." ifadelerine yer verilirken, milletvekili Yeneroğlu'yla ilgili ifadeler dikkat çekmişti.
EGM'DEN YENEROĞLU İÇİN DİKKAT ÇEKEN İFADELER
Söz konusu açıklamada Yeneroğlu için "Milletvekilinin hukuki çerçevede yapılan bu işlemi, iş yeri sahibinin uyruğuna bağlayarak, siyasi bir zemine çekmeye çalışarak ırkçılık yapıldığını iddia etmesi de ayrı bir garabettir. Teşkilatımıza yönelik düşmanlığı herkesçe bilinen milletvekili, denetim esnasında polisimize hem fiziksel hem sözlü hakaretlerde bulunmuştur" ifadeleri yer almıştı.
ALİ BABACAN'DAN SERT TEPKİ
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan yaşananlarla ilgili kameraların karşısına geçti. Yeneroğlu'na sahip çıkan Babacan'ın hedefinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Emniyet Genel Müdürlüğü vardı.
EGM'den yapılan açıklamayla ilgili "kurumsal yapısındaki bozulmanın örselenmenin de yeni bir belgesidir" ifadelerini kullanan Babacan, "Kimin kimden cesaret aldığı da olduğu gibi ortada." diyerek hükümetteki yetkili isimleri sorumluluğa davet etti.
Babacan'ın açıklamaları şöyle;
"ALENEN HEDEF OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR"
"Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kurumsal kimliği kullanılarak yapılan dünkü vahim açıklama nedeniyle bugün hep beraber karşınızdayız. Bu utanç vesikası açıklamayla Mustafa Yeneroğlu devletin bir kurumu üzerinden alenen hedef olarak gösterilmiştir. İpe sapa gelmez bu açıklama devletin kurumsal yapısındaki bozulmanın örselenmenin de yeni bir belgesidir aslında.
"TERBİYE SINIRLARINI NASIL AŞTIĞINI HEP BERABER İZLEDİK"
Geçtiğimiz Cuma günü kolluk kuvvetleri Ankara Kızılay’da ruhsatlı bir şekilde işletilen kafeyi hukuksuzca taciz ediyor. Milletvekilimiz Mustafa Bey de hukuk dışı bu uygulamaya karşı koymak adına olay yerinde yasal bir işyeri ve vatandaşlarımızdan bahsediyoruz. Yasalara göre hareket eden ve vergisini ödeyen bir işyerinden bahsediyoruz. Görüntüleri hep beraber izledik. İnsanların işyerini ekmek kapısını taciz eden sözüm ona bir memurun hem oradaki işletme sahiplerini hem de hukuku korumaya çalışan milletvekilimizi hedefleyerek terbiye sınırlarını nasıl aştığını hep beraber izledik. Parmak sallayıp açık açık küfrettiğini hakaret ettiğini de izledik.
"KEYFİLİK, KABADAYILIK, ZORBALIK"
Bunlar hep keyfilik, bunlar hep kabadayılık bunlar zorbalık. Dün Emniyet Genel Müdürlüğü’nün tüzel kişiliği kullanılarak haddini bilmez bir memurun arkasında durulması gerçekten demokrasimiz adına devletimiz adına büyük bir ayıptır. Geldiğimiz noktada iç güvenliği sağlamakla görevli olan bir kurum üzerinden hem milletvekilimiz sayın Yeneroğlu hem de halk tehdit edilmektedir. Şunu herkes bilmelidir ki hiçbir devlet memuru vatandaşa parmak sallayamaz haddine değil. Kamu gücünü kullanan hiç kimse hukuka aykırı davranamaz.
"KİMİN KİMDEN CESARET ALDIĞI DA OLDUĞU GİBİ ORTADA"
Bir hukuk devletinde böyle rezillik olamaz. Bu tablo ülkem adın utanç verici bir tablodur. İnsanın inanası gelmiyor. Bir kamu kuruluşu üzerinden haksızlığı hoyratsızlığı hukuksuzluğu koruyan bir metin yayınlanamaz. Kurumsal kişilik gölgesinin altına sığınarak 3-5 kişinin yaptığına da ben eminim koskoca kurumun kişiliğini kullanarak 3-5 kişinin yaptığı bir şeyden başkası değil bu. Kimin kimden cesaret aldığı da olduğu gibi ortada.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU'YA TEPKİ
Erdoğan’ın iş tutuş tarzı ile ülkemizde oluşturduğu bu iklim hukuksuzluğu sıradanlaştırmakta hukuksuzluğu adeta normalleştirmektedir. En tepeden cevaz gördükten sonra hakmış hukukmuş bir şey kalır mı devlet yapısında, böyle bir şey var mı? Gücü eline geçiren aklına estiği gibi pervasızca davranamaz hukuk devletinde. Ayrıca bu teşkilatın kime bağlı olarak çalıştığı da malum. Polisimize ‘sen yık geç hukuk arkadan gelir’ diyen ‘ayağını kırın ben sorumlusu benim’ diyen kişi bu teşkilatın şu an başındaki görevlendirilmiş durumda. Kim tarafından? Ülkenin cumhurbaşkanı tarafından. İşte bu açıklamayı yapanlar da bunlardan güç alıyor."