BİZE ULAŞIN
Son dakika haberi: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV'de canlı yayınlanan "İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat" programına konuk oldu. Gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu, enflasyon ve akaryakıt fiyatlarına değinirken Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'ye de sert sözlerle yüklendi. Kılıçdaroğlu ayrıca Bülent Arınç ile tokalaşmadığı yönündeki konuya yanıt verdi. Öte yandan Adalet Yürüyüşü yaptığı günlere ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu'nun yayın sırasında oldukça duygulandığı dikkat çekti...
"Bir değil iki kez tokalaştık. Sayın Arınç da geldi tokalaştık. Konuşmadan sonra tekrar tokalaştık. Daha sonra Sayın Arınç da gelerek 'Bir tokalaşalım' dedi. Sanırım ona da tokalaşmadığı sorusunu sordular. Nereden çıktı bilmiyorum ama büyümüş galiba."
"Farklı dünya görüşündeyiz ama insanız, birbirimize saygılı olmak zorundayız. Siyasetçilere ders verir niteliğinde bir konuşmaydı. Kralın çıplak olduğunu, bu gerçeği tüm Türkiye'nin gördüğünü ortaya koydu. Demokrasiyi tartışacaksak AK Parti yöneticilerinin de söyleyecek bir çift sözünün olması lazım. Gelemiyorlar, kendi düşüncelerini ifade edemiyorlar. Bir kişinin baskısı altındalar. İstiyorlar ki sadece onların görüşleri yazılsın çizilsin."
"Felaket bir şey. Paraya ihtiyaçları var. Akaryakıttan alınan vergi, zamdan daha fazla arttı. Parayı biriktiriyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar. Cin şişeden çıkmış vaziyette. Bunların yaralara derman olma şansı yok. Bunlar gidicidir ve gideceklerdir. Bu kadar zam dünyanın hangi ülkesinde var? Benim özel arabam olsa kullanmayabilirim ama çiftçiyi düşünün. Traktörü kullanmak zorunda. Bu adam bu zammı unutur mu? Tam bir felaket. Arkasından çıkıyor komisyoncuları suçluyor, kamyoncuları suçluyor, mağazaları suçluyor. Kendi beceriksizliğini çöz kardeşim. Bu yüzde 300 zammı kim yaptı? Sen yapıyorsun. Bana söylesinler dünyada yüzde 300 zam nerede var? Rusya'da enflasyon oranı yüzde 17, Türkiye'de yüzde 73, gerçek rakamsa yüzde 160. Neden bahsediyorlar bunlar."
"Bir tane adam getirip koymuşlar Hazine'nin başına. Ne yaptığı belli değil. Dön bir süt fiyatlarına bak, salatalık, domates fiyatlarına bak. Bunların dünyadan haberi yok. Ne söylediği belli değil. Hep 'bak' diyor. Gözüne mi bakacağız, boyuna mı bakacağız, endamına mı bakacağız? Dünyanın haberi yok. Sen git bir benzin fiyatlarına bak, marketteki gıda fiyatlarına bak."
"Bu zamlar milleti perişan etti. Biz 6 lider bir araya geldik ve kamuoyuna bir açıklamada bulunduk. İlk yapacağımız iş bütün verileri millete sunmak. Seçimden sonra ekonomiyi bilen insanlara hasar tespiti yaptıracağız. Merkez Bankası başına liyakatlı birini getireceğiz, fiyat istikrarını sağlayacağız. Strateji ve planlama örgütü kuracağız. İlk bir hafta içerisinde çiftçinin kredisinin faizlerini sıfırlayacağız. Ortak söylememiz 6 ayda insanlar rahatlayacak."
Büyük ihtimalle erken seçim olacak. Ülkeyi yönetemiyorlar. Erdoğan'ın bu sorunları çözme şansı yok. En erken tarihte seçim diyoruz. Yarın seçim olsa bile hazırsız. Bütün vatandaşlarım bunu bilsin. Millet masası olarak hazırız. Benim taşıdığım kaygıları 6'lı masadaki herkes taşıyor. Seçim zamanında olursa Erdoğan'ın aday olamaması lazım. Anayasa açık. O nedenle büyük bir ihtimalle erken seçim olacak. Bu gerçeği Erdoğan da biliyor herkes biliyor.
"İktidardan gitmemek için baskı kuruyorlar. Medyaya baskı kuruyorlar, bilim insanlarına, üniversitelere baskı kuruyorlar. Bunlar yetmemiş gibi şimdi de seçim kanunuyla oynuyorlar. Bu 'Ben burada kalacağım, iktidarımı nasıl korurum?' demek. Eğer geldiğiniz gibi aynı kurallarla giderseniz demokrasi güçlenir."
SADAT paramiliter bir örgüttür. Bir devletin cumhurbaşkanının örgütle ne işi var? SADAT 'Türkiye Cumhuriyeti devletini kaldıracağız' diyen bir örgüt. Bahçeli ne diyor buna? Ben mi milliyetçiyim O mu milliyetçi?
İktidarın Rusya-Ukrayna savaşında durduğu yeri doğru buluyorum.
Sağlık çalışanlarına verilen paralar oldukça komik ve düşüktü. Sağlık Bakanı beni aradı gündeme alalım dedi, tabii dedik. Ama şöyle bir şey var. Önce o meslek grubunun görüşünü alacaksın, nasıl yapmalıyız diye soracaksın. Sağlıkçılar mali açıdan büyük sıkıntı içindeler, bir kısmı Türkiye'yi terk etme düşüncesi içinde. Kendilerine göre bir yasa çıkardılar.
Programın bir bölümünde İsmail Küçükkaya, Kılıçdaroğlu'na Adalet Yürüyüşü'nü hatırlattı. O günleri anlatan Kılıçdaroğlu, "O konu benim çok duygulandığım bir konu. Sıradan bir yürüyüş değildi o. Tek başıma yürüyeceğimi söylemiştim. İstanbul'a geldiğimde milyonlar ve yanımda oğlum vardı. Oğlum gazetecilere, 'Babamla gurur duyuyorum dedi." şeklinde konuştu. O sözlerin ardından sesi titreyen, gözleri dolan ve durakasayan Kılıçdaroğlu, Küçükkaya'ya, "Bunu atlayalım isterseniz İsmail bey" dedi.
