HABER

"Sosyal Girişimcilik Ağı" AB Başkanlığı ve Vehbi Koç Vakfınca kuruluyor

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı: - "AB Başkanlığı, sivil toplum sektörünün lider kuruluşu olarak Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı fonları ile sivil toplum kuruluşlarının güçlendirilmesine katkı sağlamaya devam etmektedir" - Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım: - "Eğitim, kültür ve sağlık alanlarında 'Üstümüze Vazife' diyerek vakfımızın 50 yılda gerçekleştirdiği harcamaların toplamı 1 milyar 355 milyon dolara ulaştı"

İSTANBUL (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, "Avrupa Birliği Başkanlığı, sivil toplum sektörünün lider kuruluşu olarak Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı fonları ile sivil toplum kuruluşlarının güçlendirilmesine katkı sağlamaya devam etmektedir." dedi.

Vehbi Koç Vakfı’nın, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı iş birliğiyle hayata geçirdiği Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı Projesi’nin tanıtım toplantısı Koç Holding’de yapıldı.

Toplantıya Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım, bakanlık temsilcileri, Koç Üniversitesi öğretim üyeleri, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörden temsilciler, sosyal girişimciler ve proje ortakları katıldı.

Kaymakcı, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye-AB ilişkilerinde en önemli itici gücün sivil toplum olduğunu, AB Başkanlığının, sivil toplum sektörünün lider kuruluşu olarak sivil toplum kuruluşlarıyla her zaman iş birliği içerisinde çalışmalarına devam ettiğini ve Türkiye’nin AB sürecinde sivil toplum kuruluşlarını önemli bir destek olarak gördüklerini ifade etti.

Geçmişte, özellikle katılım müzakere sürecinin hızlı bir şekilde ilerlediği bir dönemde İstanbul'da yine birçok sivil toplum örgütü ile danışma toplantıları yapıldığını anımsatan Kaymakcı, "Şu anda AB’ye üyelik sürecimizde maalesef katılım sürecimizin biraz önü tıkanmış durumda. Ama biz eminiz, önümüzdeki dönem atılacak bazı adımlarla katılım sürecimizi yeniden canlandırmak mümkün." dedi.

- "Katılım sürecini yeniden canlandırmak siyasi reformlara bağlı"

Faruk Kaymakcı, bunun siyasi reformlara bağlı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Siyasi reformlar konusunda son 2,5 yılda bazı sıkıntılı dönemler yaşadık. Ama hatırlayacaksınız, 3 yıl aradan sonra, 2018’in ağustos ayında toplanan Reform Eylem Grubu ile Türkiye yeniden AB üyelik sürecine taahhüdünü vurguladı. 4 bakanlığımızın katılımı ile aralık ayında bir Reform Eylem Grubu toplantısı daha yaptık. Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, AB Birliği Başkanlığımız ev sahipliğinde bu toplantıyı yaptık."

Kaymakcı, AB ile ilişkilerin bir temel ayağını da Türkiye’ye Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı fonları, yani IPA fonlarının oluşturduğunu belirterek, "Bugün sizlerle birlikte ilk adımını attığımız sosyal girişimcilik alanı, bizim için yeni bir alan. Daha önce başka bir çerçevede küçük bir projemiz olmuştu ama aslında benim de önem ve değer verdiğim bu projeyle aslında sosyal girişimciliği Türkiye’ye güçlü bir şekilde taşıyacağız." şeklinde konuştu.

AB ile mali iş birliğinde de bazı sıkıntılar bulunduğunu dile getiren Kaymakcı, şöyle devam etti:

"Biliyorsunuz AB, 2018, 2019 ve 2020 yılları için Türkiye’ye tahsis edilen IPA fonlarından aşağı yukarı 1 milyar avroyu kesme kararı aldı. Buna artık 2019 itibarıyla yapacağımız bir şey yok ama 2020’de mümkünse bu kesintiyi yaptırmamaya çalışacağız. Bu kolay bir iş değil ama şu anda yapabileceğimiz en iyi iş, IPA fonlarını en verimli şekilde kullanmak ve IPA fonlarından oluşturdunuz bu projeyi de ülkemizin çıkarları için, AB üyelik süreci için en etkin şekilde kullanmamız lazım."

- "Sivil toplumun kapasitesinin geliştirilmesini hedefleyen projelere destek sağladık"

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı fonları ile sivil toplum kuruluşlarının güçlendirilmesine katkı sağlamaya devam ettiklerini ve sivil toplum kuruluşlarını Avrupa Birliği Başkanlığı ile daha fazla iletişim içinde olmaya davet ettiklerini söyledi.

15 yılı aşkın süredir Türkiye ve AB sivil toplumları arasındaki diyaloğun güçlenmesini ve Türkiye’deki sivil toplumun kapasitesinin geliştirilmesini hedefleyen projelere destek sağladıklarını vurgulayan Kaymakcı, bu kapsamda bugün açılışı yapılan ve yaklaşık 500 bin avro hibe almaya hak kazanmış Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı Projesi’nin de içinde bulunduğu Sivil Toplum Destek Programı vasıtasıyla, 48 projeye toplam 6,4 milyon avro tutarında destek sağlandığını kaydetti.

Kaymakcı, Türkiye’de yeni gelişmeye başlayan ve sosyal ekonominin bir parçası olan sosyal girişimciliğe ilişkin böyle bir projenin başarı ile tamamlanmasını arzu ettiğini ve projeye Avrupa Birliği Başkanlığı olarak gerekli her türlü desteğin verileceğini aktardı.

- AB üyelik süreciyle ilgili interaktif anket

Faruk Kaymakcı, konuşmasının ardından katılımcılarla Türkiye’nin AB sürecine ilişkin interaktif bir anket çalışması gerçekleştirdi. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı ankette yöneltilen "Türkiye’nin AB üyeliğinin Türkiye’ye yararlı olacağına inanıyor musunuz ve Türkiye’nin AB üyelik sürecini destekliyor musunuz?" şeklindeki soruya "evet" yanıtı verenlerin oranı 98 oldu.

Anket sonuçlarını değerlendiren Kaymakcı, "Bu benim gördüğüm en yüksek oran... Bunun Türkiye ortalaması yüzde 79, gençlerdeki ortalama yüzde 91, bilinçli kesimde ise ortalama yüzde 94’ün üstünde..." ifadelerini kullandı.

"AB üyeliğinin Türkiye’ye size göre en fazla yarar sağlayacağı 3 alan nedir?" sorusuna katılımcıların büyük çoğunluğu "demokrasi ve insan hakları" yanıtını verdi. Yanıtı değerlendiren Kaymakcı, "Biz aslında 'her ne kadar güllük gülistanlık bir ülkeyiz' desek de bizdeki meselenin ne olduğunu görüyoruz. Bu önemli bir şey..." dedi.

Kaymakcı, "AB’nin, üyelik koşullarını yerine getirecek ve algısını olumluya çevirecek bir Türkiye’yi, AB üyeliğine kabul edileceğine inanıyor musunuz?" sorusuna, katılımcıların çoğunluğunun "evet" yanıtı vermesine ilişkin de, "Ben de bu görüşteyim. Üyelik koşullarını yerine getirmiş, Avrupa’da saygın bir aktör haline gelen bir Türkiye’nin AB’ye kabul edilmemesi mümkün değil. Yani, belki Avusturya bloke etmeyi deneyebilir. Belki bazı ülkelerde tartışmalar yaşanabilir. Sonuçta ortak çıkarlar bu evliliğin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor." şeklinde konuştu.

- "AB’de gayri safi milli hasılanın yüzde 8’i sosyal ekonomiden geliyor"

Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım da bu yıl 50’nci yaşını kutlayan Vehbi Koç Vakfı’nın, Türkiye’de sivil toplumun ve hayırseverliğin gelişimine katkı sağlayan önemli bir rol model konumunda bulunduğunu ifade etti.

Yıldırım, şöyle devam etti:

"Kurucumuz Vehbi Koç, cesaretli bir iş insanı olmasının yanı sıra ülkemizin sosyal sorunlarına çözüm üretmek adına harekete geçen sorumlu bir vatandaştı. Vehbi Koç, vakfımızı kurarken de eserini önce ailesine, iş arkadaşlarına ve Türkiye’ye emanet etti. Bizler de attığımız her adımda bu sorumluluğu hissediyor; taşın altına sadece elimizi değil, yüreğimizi de koyarak hareket ediyoruz. Eğitim, kültür ve sağlık alanlarında 'Üstümüze Vazife' diyerek vakfımızın 50 yılda gerçekleştirdiği harcamaların toplamı 1 milyar 355 milyon dolara ulaştı. Vakfımızın tarihi adına böylesi önemli bir senede çalışmalarımızı sürdürürken, herkesin üstüne vazife edinerek fark yaratabileceği alanlar olduğunu da göstermeyi kendimize misyon edindik. Bugün bir araya gelme vesilemiz olan Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı da bugüne kadarki çalışmalarımızı bir adım öteye taşımayı hedeflediğimiz odak alanlarımızdan biri..."

Günümüzde sosyal girişimciliğin gelişmiş ekonomilerin önemli bir bileşeni olduğunu vurgulayan Yıldırım, "AB'de işlerin yüzde 10’u, AB GSMH'nin ise yüzde 8’i sosyal ekonomiden geliyor. ABD’de ise sosyal girişimler, ülkenin GSMH'nin yüzde 3,5’unu oluşturuyor ki bu rakam, Silikon Vadisi’nin katkısından daha yüksek. Türkiye için ise henüz elimizde kesin veriler mevcut değil. Bugün Avrupa Birliği Başkanlığı’nın desteği ile başlattığımız proje çerçevesinde elde edilecek kapsamlı veriler ışığında Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı’nı kurduğumuzda, ülkemizin ekonomisine sosyal girişimlerin sağladığı katkıyı ve onların istihdama olan etkisini de ortaya koyabileceğiz." diye konuştu.

Yıldırım, toplumsal ve çevresel sorunlara alternatif bir çözüm olarak sosyal girişimciliğin altyapısını güçlendirecek araştırmalar ve eğitimler yapmayı, politika önerileri geliştirmeyi ve bu sayede sosyal girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesini hedefledikleri bu yolculukta; Trükiye'de bir yandan toplumsal ve ekonomik kalkınmayı güçlendirecek adımlar atacaklarına, diğer yandan sosyal etki yatırımcılığının da önünü açacaklarına inandıklarını ifade etti.

- Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı projesi

Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu, Ashoka Türkiye, Sosyal İnovasyon İnisiyatifi Derneği, Sürdürülebilir Kalkınma için Yenilikçi Çözümler Derneği, TED Üniversitesi, Mozaik Foundation (Bosna Hersek) ve Social Enterprise UK (İngiltere) ortaklığı ile yürütülecek ve 2 yıl sürecek Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı projesi kapsamında sosyal girişim potansiyelini ve bu alandaki ihtiyaçları anlamak üzere birçok hedef belirlendi.

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından Sivil Toplum Destek Programı çerçevesinde finanse edilen ve Vehbi Koç Vakfı liderliğinde yürütülen Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı Projesi kapsamında, sosyal girişimcilik kültürünün Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırılması ve ekosistemin geliştirilmesi planlanıyor.

En Çok Aranan Haberler