HABER

SP lideri Kutan, enerji dosyasını açtı

ANKARA (İHA) - Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Recai Kutan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu 54. Hükümet döneminde İran'dan doğalgaz alacaklarının duyulması üzerine, ABD'den büyük baskılar geldiğini açıkladı. O tarihte bir ABD'li Bakan'ın Türkiye'ye gelerek dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'a ve kendisine "D'amato Yasası'na uymazsanız yaptırım uygularız" diye baskı yapmaya çalıştığını belirten Kutan, "Ancak bir Amerikalı'ya 'Bizim menfaatlerimiz İran ile anlaşma yapmayı gerektiriyor' dedik. Daha sonra da İran ile anlaşma yaptık" diye konuştu.

SP Genel Başkanı Kutan, partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyerek, hükümetin enerji politikalarını değerlendirdi. Rusya ile Ukrayna arasındaki doğalgaz gerginliğine atıfta bulunan Kutan, Rusya'nın Ukrayna'ya uyguladığı siyasi kararın bir gün Türkiye'ye de uygulanabileceğine dikkat çekti. Türkiye'nin enerji konusunda kaynak çeşitlendirmesi ve Rusya'ya doğalgaz konusunda bağımlı olmaktan çıkması gerektiğini ifade eden Kutan, "Hükümet bir an önce enerji konusunda gerekli önlemleri almaz ise 2007 yılında Türkiye'yi yeni bir enerji krizi bekliyor" şeklinde konuştu. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik verdiği bu kararın arkasında Ukrayna'nın batı blokuna yaklaşıp Rusya'dan uzaklaşması olduğunu dile getiren Kutan, Türkiye'nin niçin Rusya'ya enerjide bu kadar bağımlı hale geldiğinin anlaşılmaz olduğunu kaydetti. Kutan, böyle bir kesinti durumunda Türkiye'nin sanayisinin çökeceği, karanlıkta kalacağını ve donma tehlikesi geçireceği uyarısında bulundu.

SP Lideri Kutan, 54. Hükümet dönemine ilişkin ilginç iddialarda da bulundu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığı Erbakan hükümetinde alternatif kaynak arayışına girdiklerini ve acil ihtiyaçlar için ilk olarak İran'a yöneldiklerini belirten Kutan, döşenecek çok kısa bir boru hattıyla gazın Doğu Beyazıt'a ulaşabildiğine işaret etti. İran'dan doğalgaz alacaklarının duyulması üzerine ABD'den hem Erbakan'a hem de kendisine büyük baskılar gelmeye başladığını kaydeden Kutan, o dönemde yaşananları şöyle anlattı:

"Bir Amerikalı Bakan bana 'D'amato Yasası diye bir yasamız var. İran ile 300 milyon dolardan daha fazla bir ticari ilişkiye girenler hakkında bu yasayla çeşitli yaptırımlar uygulanmaktadır. Onun için İran ile böyle bir anlaşma yapmayın. İhtiyacınız olan doğalgazı size biz Katar'dan temin edelim' demişti. Ben de 'Katar'dan getirilecek LNG, boru hattıyla gelen gazdan çok daha pahalıdır. Ucuz dururken pahalıyı niye alalım. Aradaki fiyat farkını öder misiniz? Diye sorunca, bunun mümkün olmadığını söylediler. Netice olarak bu Amerikalı bakana 'Siz Amerikanın menfaati yönünden İran ile bu anlaşmayı yapmayın' diyorsunuz. Bizim de milli menfaatlerimiz İran ile böyle bir anlaşma yapmayı gerektirmektedir' demiştim. Bir süre sonra Başbakan Erbakan ile Tahran'da doğalgaz anlaşmasını gerçekleştirdik. O seyahatte D-8 projesi de müzakere edildi ve mutabakata varıldı."

Türkiye'nin enerji darboğazından kurtulması için kömür ve hidroelektrik santralleri imkanının da devreye sokulması gerektiğini vurgulayan Kutan, "Bizim hükümetimiz döneminde elektrik talebi artmıştı. Şu anda yüzde 7 olan bu oran o gün yüzde 10.5'e çıkmıştı. Elektrik üreten tesisler yetmemeye başlamıştı. Bu yüzden biz de acilen doğalgaza dayalı termik santrallerin yapımına karar vermiştik. Çünkü bir barajın yapılması en az 6 yıl sürüyordu. Ayrıca Türkiye'deki bütün barajların devreye sokulması halinde bile yeterli kaynak elde edilmiyor. Termik santraller ise 2-3 yılda tamamlanabiliyordu. Bizim şimdi hükümete ikazımız bu tempoyla santral yapımına devam edilirse 2007 yılında tekrar bir enerji krizi yaşanacaktır" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler