İSTANBUL (İHA) - Pek çok sağlık problemiyle ilişkili olan stresin vücutta en fazla etkilediği kısımlardan biri sindirim sistemi. Çoğunlukla bağırsak ve mideyle ilgili şikayetlere yol açan stres, yeme problemleri ve kilo üzerinde değişik etkiler oluşturabiliyor.
Strese bağlı olarak meydana gelen mide ve bağırsak problemleri ile ilgili bilgi veren Memorial Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Dr. Hakan Güveli, beyin ile sindirim sisteminin, güçlü şekilde benzer hormonlar ve sinir sisteminin etkisi altında bulunduğunu belirtti. Dolayısıyla, uzamış stres ile birlikte sindirim bozuklukları, kalın bağırsak uyarısı ile oluşan ishal, kabızlık, kramp ağrıları, şişkinlik hatta aşırı miktarda sindirimde rol oynayan asit üretimi ile ağrılı yanma şikayetleri görülebiliyor.
İrritabl Bağırsak Sendromu (spastik kolon) ve stres arasında kuvvetli bir ilişki bulunduğunu kaydeden Güveli, "Bu hastalıkta, kalın bağırsaklar ve kısmen ince bağırsaklar stres ile uyarılır ve bağırsak kaslarında düzensiz kasılmalarına neden olur. Karında şişkinlik olur ve hastada kramp tarzında karın ağrıları ve değişik zaman dilimlerinde ishal ve kabızlık görülebilir. Strese bağlı uyku bozuklukları da irritabl bağırsak sendromu şikayetlerini arttırabilir" diyor. 'Nonülser Dispepsi' şeklinde tanımlanan rahatsızlığın ise sindirim sisteminin üst bölümünde, şişkinlik, ekşime, yanma, ağrı, baskı, bulantı, geğirme hissi ve benzeri şikayetlerin genel bir adı olduğunu ifade eden Güveli; "Hastaların bazılarında stresle bulguların kötüleştiği ve bazen de stresin bulguları tetiklediği gözlenir. Dispeptik şikayetlerle doktora başvuran hastalarda sağlıklı gruba göre daha fazla oranda anksiete ve depresyon görülür ve aynı zamanda kendilerinde ciddi hastalık çıkması endişesi vardır" şeklinde konuştu.
ÜLSERE ZEMİN HAZIRLIYOR
Peptik ülserle ilgili de bilgi veren Güveli, günümüzde artık çoğu peptik ülserin H.pylori bakteri etkisi veya streoid olmayan iltihabı giderici ağrı kesicilerin kullanımı ile oluştuğunu bilindiğini ifade etti. Bundan dolayı, yapılan çalışmalar hala stresin ülsere zemin hazırlayan bir neden veya var olan ülserin sürekliliğinde rol oynadığını düşündürüyor. Fakat bazı uzmanlar, ülser vakalarının yüzde 30-60'ında (H.pylori veya ağrı kesicilerle olsalar da) sosyal ve psikolojik faktörlerin katkısı olduğunu belirtiyor. Diğer bazı uzmanlar da stres ve ülser arasında güçlü bir ilişki olduğuna ve psikolojik etkilerin dikkatlice ele alınması gerektiğine inanıyorlar.
Stresin, doğrudan neden olmadığı ancak aktivitelerini artırdığı birtakım hastalıklar da söz konusu. İltihaplı bağırsak hastalığından (inflamatuar bağırsak hastalığı) bahseden Güveli, şunları kaydetti:
"Stres bu hastalığı oluşturan bir neden olmasa da (Crohn hastalığı veya ülseratif kolit), stres ve hastalık aktivitesinin artması arasında ilişki olduğunu gösteren yayınlar var. Örneğin bir çalışmada, kısa süreli stres (1 aylık) ülseratif kolit hastalığının alevlenmesinde etkisi olmazken, uzun süreli stresi olanlarda, olmayanlara göre 3 kat daha fazla hastalıkta artış olmuştur"
Stresin yeme problemleri ve kilo üzerinde değişik etkileri bulunduğuna değinen Güveli, sıklıkla stresin kilo alımı ve obezite ile ilgili olduğunu ifade etti. Bir çok kişinin gerginliğini azaltmak için yağlı ve şekerli gıdalar tükettiğini ve sonuçta kilo aldığını söyleyen Güveli, "Bazı kişilerde strese maruz kalındığında normal sağlıklı diyetle bile kilo alımı görülebilir ve alınan kilo genelde karın çevresinde toplanır ve bu da kalp ve şeker hastalıklarının habercisi olabilir. Majör stres hormonu olan kortizol, karın çevresinde yağlanmaya katkıda bulunur" uyarısını yapıyor. Bazı insanların ise iştahsızlıktan yakınarak kilo kaybettiklerini söyleyen Güveli, "Nadiren, stres tiroid bezinin fazla çalışmasına sebep olur ve iştahı uyarır, fakat sonuçta vücutta normalden daha fazla oranda kalori yakılması ile kilo kaybı olabilir" dedi.