CENEVRE (AA) - Suriye Anayasa Komitesinin tonlantıları, İsviçre'nin Cenevre kentinde ikinci gününde devam ediyor.
Anayasa Komitesi toplantıları, dünkü açılış toplantısından sonra Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde ikinci gününde sürüyor.
Taraflar, BM Ofisi'ne planlanandan bir saat kadar geç geldi.
Edinilen bilgiye göre, rejim heyetini temsil eden Eş Başkan Ahmed Kuzbari, muhalif mevkidaşıyla BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen'in de katılacağı üçlü görüşmeye girmeyi reddetti.
Bunun üzerine, 150 kişilik heyet, yine Pedersen'in moderatörlüğünde Komite'nin ikinci oturumuna başladı.
TSİ 14.45'te başlayan oturumda, tüm üyelerin 5 dakikayı aşmayacak şekilde konuşma yapması, anayasa yapım sürecine ilişkin görüşlerini paylaşması bekleniyor.
Bu konuşmaların ardından toplantılar, bugün ve yarın gündem, iç tüzük ve denetim mekanizmalarının ele alınacağı oturumlarla devam edecek.
- Komite'nin yapısı
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres imzalı belgede 26 Eylül'de ilan edilen prosedür kurallarına göre, Komite büyük ve küçük olmak üzere iki yapıdan oluşuyor.
Büyük yapı, Komite üyelerinin tümünü kapsıyor ve rejim, muhalefet heyetiyle sivil toplum temsilcileri olmak üzere üç gruptan oluşuyor.
Küçük yapı, üç listeden seçilen on beşer kişiden meydana geliyor ve anayasanın yazımından sorumlu bulunuyor.
45 kişilik yazım kurulunun hazırladığı taslakları, 150 kişilik büyük yapının onaylaması, karar alınması için ise üyelerin en az yüzde 75'inin "evet" oyu gerekiyor.
Komitenin yapısıyla ilgili en dikkati çeken husus ise iki eş başkana sahip olması.
Muhaliflerin eş başkanlığını Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) eski başkanı Hadi El Bahra, rejimin eş başkanlığını ise önceki anayasayı hazırlayan komitede de yer alan hukukçu Ahmed Kuzbari üstleniyor.
Rejim ve muhalefetin, Türkiye, Rusya ve İran ile istişare ederek oluşturduğu ellişer kişi, nispeten kısa sürede belirlenmiş ancak son liste, Beşşar Esed rejiminin engeline takılmıştı.
Rejim, sivil ve nispeten tarafsız görülebilecek adayların isimlerini bildirmek yerine, üst düzey kamu kurumu yöneticileri gibi şahısların listeye girmesinde ısrarcı olmuştu. Bu süreçte, muhaliflerin garantörü Türkiye ise anayasayı yazacak Komite'nin dengeli ve muteber kişilerden oluşması gerektiğini vurgulamıştı.
Sonuç olarak, bu son liste üzerindeki anlaşmazlık aşılmış, Komite'nin işleyişine ilişkin usul kurallarında da uzlaşma sağlanmıştı.