ANKARA (ANKA) – Spermden kök hücre üretimi beraberinde birçok mucizeyi de getirecek. Hem talasemi hastalarına hem de kalp hastalarına umut olacak çalışmaların en fazla 5 yıl içinde tamamlanması bekleniyor.
Spermden kök hücre ile birçok hastalığın tedavisini mümkün kılacak çalışmaların mimarı İngiltere Newcastle Üniversitesi'nden Prof. Dr. Karim Nayernia, ANKA'ya yaptığı açıklamada, spermden ürettikleri kök hücre ile talasemi yani Akdeniz anemisi hastalarını tedavi edebileceklerini ve gen terapisi ile talaseminin çocuklarına geçmesini engelleyeceklerini bildirdi. Prof. Dr. Karim Nayernia, sperm hücrelerindeki genetik materyallerin önemine işaret ederek "Sperm hücresindeki genetik materyaller bir nesilden diğer nesile aktarılabiliyor. Yani burada genetik materyal dediğimiz zaman sadece iyi genlerden değil; kötü genlerden de bahsediyoruz" dedi. Çeşitli genetik hastalıkların ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Karim Nayernia şunları söyledi:
"Eğer hastada kötü bir gen varsa, ailesinde böyle kötü bir gen varsa ailenin bir ferdinden diğerlerine, bu genetik hastalık daha sonraki evrelerde geçebiliyor. Biz geliştirdiğimiz sitemle, laboratuarlarda yaptığımız çalışmalarla bu kötü, hastalıklı genlerin bireyden bireye geçişini önlüyoruz. Buna gen terapisi adını veriyoruz. Ve gerçekten de bu genetik hastalıklar açısından çok önemli. Türkiye'de mesela talasemi gibi bir hastalığın oldukça yaygın olduğunu biliyoruz ve eğer talasemi varsa hastamızın sperminin kök hücresini alıp bu hastayı tedavi edip talasemisinin diğer nesle, onun çocuklarına geçmesini önlüyoruz. Hedefimiz bu. Bu tedavi uygulandığı takdirde o kişilerde, talasemi çocuklarına geçmeyecek. Şu anda sadece başlangıç aşamasında yani sadece laboratuarlarda çalışmalar yani kültür yapabilme, kültürleyebilme aşamasındayız. Ama inanıyoruz ki böyle devam ederse önümüzdeki 5 yıl içinde bu da gerçeğe dönüşecek."
-SPERMDEKİ KÖK HÜCRESİNDEN KALP HÜCRESİ-
İngiltere Newcastle Üniversitesi'nden Prof. Dr. Karim Nayernia, üzerinde çalıştıkları spermden kök hücresinin diğer mucizelerini de ANKA'ya anlattı. Kalp hastalarına umut olacak yeni bir çalışmaya da imza atan Prof. Dr. Karim Nayernia, testislerden yani spermden kök hücresinin alınarak başka bir kültürde işlenmesi halinde daha farklı ve daha yeni hücrelerin devreye girdiğini gördüklerini söyledi. Prof. Dr. Nayernia şöyle devam etti:
"Bu hücreler neler? Bunlardan bir tanesi kalp hücresi. Diyelim ki bir Parkinson hastası var karşımızda. Biz bu kişinin sperm kök hücresini alıp, bir kültür ortamında kültürleyip bir kalp hücresi haline getirirsek bu kişide kalp yetmezliği sorununu çözebiliriz." Şu anda hayvanlar üzerinde çalışmalarını tamamladıklarını ve insan deneylerinin başladığını belirten Prof. Dr. Nayernia "Artık laboratuarlarda insan hücreleri üzerinde çalışıyoruz. Bu aşamayı da katettik. İnsan sperm hücrelerini laboratuar ortamında deniyoruz. 3 ile 5 yıl içinde bu çalışmamızın sonucunu almayı umuyoruz" dedi.
-KÖK HÜCREDEN DE SPERMLER KONTROL EDİLECEK, ERKEK KISIRLIĞI SONA ERECEK -
Sadece spermden kök hücre üretimi üzerinde değil; özellikle erkek kısırlığını tedavi etmede kök hücreden sperm kontrolü üzerinde de çalışan Prof. Dr. Nayernia, bu yöndeki çalışmalarını dünyaya ilk kez Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği'nin (TSRM) düzenlediği 3'üncü Ulusal Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Kongresi'nde duyurdu. Prof. Dr. Nayernia, bu konuda da ANKA'ya yaptığı açıklamada, kendisine gelen çiftlerin yüzde 20'sinin infertil yani kısır olduklarını, bu yüzde 20'lik oranda da erkeklerin yüzde 50'sinin infertil olduğunu söyledi. . Prof. Dr. Nayernia şunları söyledi:
"Bu çiftler bana geldiği zaman ‘Bunlar neden sperm üretemiyorlar?' ‘Bu erkeklerde sperm üretimi neden gerçekleşemiyor?' diye bir soru ortaya çıkıyor. Aslında bu durum doğumda başlıyor. Yani bir erkeğin neden sperm üretiminin olmadığını anlayabilmek için doğduğu zamandan bütün yaşam evresinin incelenmesi gerekiyor. Ve erkeklerde mesela ergenlik dönemi aslında 15 yıl sürüyor. Yani bu uzun bir süreç ve bu süreç içinde erkeklerde spermin neden üretilip üretilmediğini anlamamız gerekiyor. Bu da çok uzun bir zaman alacağı ve tek bir çalışmada yapamayacağımız için biz kök hücreden sperm almak ya da kök hücreden spermlere bakmak yöntemiyle uğraşmaya başladık. ‘Spermler nasıl üretilir? Hangi moleküller sperm üretiminde etkilidir? Bunlar da önemli faktörler nelerdir? Bunlara baktık. Eğer infertil bir hastamız varsa bu infertil erkek hastanın kök hücrelerine bakarak spermlerle ilgili değerlendirmeler yapmaya başladık. Bu çalışmalarımızı yaparken tabi ki bu sistem içindeki toksinleri de kontrol ettik. Toksinler önemli; çünkü kök hücre toksinlere karşı çok hassas. Özellikle bir kemoterapi ya da bir radyoterapi durumu söz konusu ise hassasiyet oldukça artıyor. Mesela bize gelen bir kanser hastası veya bir lösemi hastası ise, bu kişiye kemoterapi uyguladıkları zaman bu kişinin gen hücrelerine ya da spermlerine zarar vermiş oluyoruz. Biz kök hücreden sperm üretirken bu toksinlere baktık; toksinlerin rolü nedir bunları araştırdık. Ne tür etkileri vardır bunları inceledik. Ve bir teknik geliştirdik. Bu tekniğimizle bu gen hücrelerinin radyasyon veya kemoterapi karşısında etkilenmemesini sağlamayı amaçladık. Eğer bunu yapabilir isek biz bu erkeklerdeki gen hücrelerini koruyabiliriz ve erkek inferitlitesini bu anlamda azaltabilir ya da tedavi edebiliriz."(ANKA)