Eski gol kralı milli futbolcu Tanju Çolak, geçmişte kendisinin de teşvik primi aldığını belirterek, "Teşvik primi aldık, çatır çatır da yedik" dedi.
Avrupa Gol Kralı olarak Altın Ayakkabı'nın sahibi olan eski milli futbolcu Tanju Çolak, teşvik priminden milli takımlardaki düzene ve 2001 yılındaki Samsunspor-Fenerbahçe maçında yaşananlara kadar Futbol Extra Dergisi'ne çarpıcı itiraflarda bulundu.
Samsunspor-Fenerbahçe maçıyla ilgili teşvik primi suçlamalarına adının karıştırılması nedeniyle çok sevdiği Aziz Yıldırım'a kırgın olduğunu söyleyen Çolak, milli takımın herkesin alın teriyle hak ettiği bir yer olmaktan çıkıp torpillerin, amca, ağabey, dayı ilişkilerinin olduğu bir müessese haline geldiğini ifade etti.
TANJU'SUZ, RIDVAN'SIZ RÜYA TAKIM OLMAZ
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'in, teknik ekip kadrosunu ilk oluşturduğu dönemde 'Rüya Takımı kurdum' sözlerine dikkat çeken Tanju Çolak, "Eğer bu rüya takımın içinde Rıdvan Dilmen'le Tanju Çolak yoksa, ki yoklar, siz buna rüya takım diyemezsiniz" dedi.
Bugün sokakta 20 yaşından 60 yaşına kadar insanların 80'li, 90'lı yıllara damgasını vuran iki topçuyu tanıdığını anlatan Çolak, şöyle konuştu: "Bu isimler Tanju ve Rıdvan'dır. Milli Takım'da varlar mı? Yoklar. Türk milletine idoller lazım. Türk Milli Takımı öyle çok kolay bir yer değil. Herkesin çok istediği, arzu ettiği o formayı taşıyabilecek insanların bulunması gereken onursal bir yer orası. Fatih Hocam 'Geleceğin rüya takımını kurdum, şimdi onu hazırlıyorum' diyor. Bunların içinde Rıdvan Dilmen de vardı ama gece yarısı operasyonla değiştirildi. Herkesin sevdiği, saydığı Rıdvan ve Tanju'nun içinde bulunmadığı için ben bu takıma rüya değil 'kabus takımı' diyorum"
Milli Takıma Cemal Aydın'ın isteği üzerine gittiğini anlatan Tanju Çolak, sözlerine şöyle devam etti: "Milli Takım, öyle herkesin alın teriyle hak ettiği bir yer değil. Torpillerin, amca, ağabey, dayı ilişkilerinin var olduğu bir müessese. Ben, oraya Sevgili Cemal Aydın'ın isteğiyle gittim. Fatih Hoca bana 'Seni A 2 Milli Takıma antrenör olarak düşünüyorum' dedi. Ben de, 'Hocam ben Tanju Çolak'ım ve antrenör değil teknik direktörüm. Burada kimseye yardımcı antrenörlük yapamam ama size yaparım. Çünkü sizden öğreneceğim çok şey var. Size çok saygı duyuyorum. Siz benim idolümsünüz' dedim.
Böyle bir görevi kabul edemeyeceğimi açıkça söyledim. 'Top da taşırım, ayakkabı da taşırım ama senin yanında taşırım. Çünkü ben bir teknik adamım ve senden bir şeyler öğrenmek artı hizmet etmek için geliyorum. Bir şeyler öğrenmek ve öğretmek için geliyorum' dedim. Fatih Hoca çok şaşırdı ve beni alnımdan öptü."
BAŞARILI OLMAYANLARIN MİLLİ TAKIMDA NE İŞİ VAR?
Milli takımda çalışırken kendisine görev verilmediğini söyleyen Çolak, "Saat 10:00'da Beylerbeyi'ne gidiyorum, akşam 17:00'de, 18:00'de çıkıyorum. Ama hepimiz üretim değil tüketim yapıyoruz. Perşembe, Cuma Oğuz'a gidiyorum, görev istiyorum, 'Manisa maçına gideyim, Diyarbakır maçına gideyim' diye dilekçe yazıyorum ama görev verilmiyor. Akşama kadar çay iç, yemeğini ye, otur. Onca zaman bir kere bile görev verilmedi. Antalya'ya teknik direktör seminerine gitmek için Business Class'tan biletimi aldım, parasını da cebimden ödedim. Ama her ne hikmetse Oğuz'un, Müfit'in, Metin Tekin ve diğerlerinin bileti federasyondan karşılanmış. Uçakta yerimize yerleştik. Fatih Terim, Haluk Ulusoy da oradaydı, öpüştük, oturduk. Sohbet filan ediliyor ama benimle tek kelime konuşmak yok. Uçak Antalya'ya indi. Federasyona tahsis edilen çok şık bir minibüs geldi ve onlar binip gittiler. Kimse bana 'Haydi gel' demedi. Ben bunun böyle olacağını zaten düşünmüştüm ve arkadaşıma araç getirtmiştim. Metin ve Oğuz benim 25 yıllık arkadaşlarım. Fatih Terim düşünmeyebilir ama Metin 'Haydi gel beraber gidelim' diyebilirdi, diyemedi. Bu nasıl bir ilişki, bu nasıl aile, bu nasıl ekip ruhu ya? Ben orada yıkıldım."
Arkasında sadece Haluk Ulusoy'un durduğunu ancak sıkıntıları onunla paylaşmaya gerek duymadığını anlatan Çolak, sözlerine şöyle devam etti: "İki sene önce Behzat Uygur'un şov programına katılmıştım. Şova ayak uydurmak için pullu, mullu ilginç kıyafetler giymiştim. Bu eski programdan bir yerde bir dakika bir görüntü çıkmış, bunu görünce bizimkiler demiş ki, 'Tanju bunu nasıl yapar?' İşte Milli Takım hocası bunları yapmazmış. İzin almamışım. Affan Keçeci ve ekibi böyle diyor. Bu, iki sene önce çıktığım bir program. Kemal Kapulluoğlu'nun isteği üzerine Kanal 24'te çıktığım programa da izin almadan çıktığımı söylemelerinin ardından istifamı verdim"
Fatih Terim'in yanındaki Oğuz'un, Müfit'in, Metin'in önünü açacağına kesinlikle inanmadığını belirten Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fatih Hoca ne yapacak onlara? Türkiye hangisini kabul edecek ? Özür diliyorum, hangi başarıya göre kabul edecek ? Bugün Ersun Yanal bile gitti. Türkiye'de yaptığı bu kadar iş varken bile benimsenmedi. Oğuz'u kim kabul edecek? Başarısı olmayan birinin Milli Takım'ın başında ne işi var? Olur mu öyle şey, böyle kolay mı. Şifo Mehmet'e haksızlık yapıldı. O da kendisini yeteri kadar savunamadı. Rıdvan'a da yapılan haksızlıklar var. Ama benim Rıdvan kardeşim de konuşamıyor ne yazık ki"
TEŞVİK PRİMİ ALDIM, ÇATIR ÇATIR DA YEDİM
Hiçbir futbolcunun maç satmayacağına inandığını söyleyen Tanju Çolak, sadece teşvik primiyle karşı takımı yenmesi için para alabileceğini söyledi.
"Ben iki-üç defa teşvik primi aldım, daha doğrusu takım olarak aldık" diyen Çolak, hiçbir yerinin sızlamadığını, parayı çatır çatır yediklerini söyledi.
"Teşvik primi önlenemez" diyen Çolak, sözlerine şöyle devam etti: "Kim kabul edecek, kim aldım diyecek? Alınan para iyi para ama ne kadar desen hatırlayamıyorum şimdi. Oranı maç priminin iki-üç katıdır. Öyle transfer boyutunda, çok abartılı bir rakam değil. Türkiye'de hatır şikesi de var. Futbolcu, sadece teşvik primiyle karşı takımı yenmesi için para alır, ben öyle düşünüyorum. Ben hiçbir futbolcunun maçı satmak için para aldığını görmedim, duymadım"
Teşvik primi aldığı için hiç pişman olmadığını kaydeden Çolak, teşvik primi önlenemeyeceğini söyledi.
SAMSUNSPOR-FENERBAHÇE MAÇINDAKİLERİ CEMİL TURAN BİLİYOR
2001 yılındaki Samsunspor-Fenerbahçe maçının ardından söylentilerle ilgili olarak ciddi boyutta bir araştırma yaptığını anlatan Tanju Çolak, "Çünkü benim üzerime de bir şeyler yıkılmak istendi. Futbolcularla birebir konuştum. Hem Fenerbahçe'den hem de Galatasaray'dan büyük miktarda para gittiğini net olarak duydum" dedi.
Aziz Yıldırım'ın o zaman, "Tanju, senin Samsun'da ne işin var?" dediğini anlatan Çolak, şöyle konuştu: "Ben de 'Sayın başkan, ben Samsunluyum, burada büyüdüm. Ailem, annem babam hala burada. İş yerim burada' diye cevap verdim. Fenerbahçe'ye gittikten sonra Florya'ya bir kez dahi uğramamıştım ama beni böyle suçladılar. Çok çirkin, çok üzüldüm. Bunu kanıtlamak için Cemil Turan şahittir, gittim yanına masasına oturdum, kimlerin yaptığını orada telefona basarak Cemil Turan'a dinlettim. Orada bir kuruş boğazımdan geçtiyse, cebime bir şey girdiyse ya da böyle bir şey düşündüysem, dünyanın en şerefsiz adamı olayım. Yapanın da Allah belasını versin, yapmayıp da yaptı diyenin de. Böyle bir şey varsa kendimi Taksim meydanına asmaya da hazırım. Aziz Başkan'la o gün bugündür aramız soğuk. Aziz Yıldırım'ı çok severim."
İHA