BAHTİYAR ABDUKARİMOV - Orta Asya'nın en eski ve büyük şehirlerinden Taşkent'in yeniden imarına ilişkin çalışmalar Türk mimarlar tarafından yapılıyor.
Köklü bir geçmişe sahip Taşkent'te durgunluğun ardından adeta "inşaat patlaması" yaşanırken, devam eden kapsamlı inşaat projelerinde Türk mimarlar önemli çalışmalara imza atıyor.
Toplam 335 kilometrekare alana yayılan şehirdeki çeşitli inşaat çalışmalarında yer alan Türk inşaat mühendisleri ve mimarlar kentin daha da güzelleşmesi ve çağdaşlaşmasına ön ayak oluyor.
Taşkent Valiliğinin davetiyle kente gelen Türk mimar Murat Kader, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayata geçirdikleri mimari tasarım çalışmalarıyla Taşkent'in daha güzel ve çağdaş bir şehir olmasına katkıda bulunduklarını belirtti.
Kader, halen Taşkent genelinde devam eden mimari projelerin büyük bir kısmının Türk tasarımcılar tarafından yapıldığına dikkati çekerek, "Günümüzde Taşkent, aslında Türk mimar ve tasarımcıları ile yeniden yapılanıyor. Taşkent'in omurgasını Türk mimarlar yaratıyor diyebiliriz." ifadesini kullandı.
Taşkent'in büyük master planları üzerinde çalıştıklarını ve kent genelindeki 12 büyük projenin tasarımında yer aldıklarını söyleyen Kader, başında bulunduğu şirketin "Almazar City", "Mirza Uluğbey City", "Aktepe City", "Yunusabad City" gibi Taşkent'teki toplam 10 milyon metrekare inşaat alanını içeren 12 dev projede yer aldığını ve bu projelerin tasarımlarını hazırladığını vurguladı.
Özbekistan'daki şehirlerin kalkınmakta olduğunu vurgulayan Kader, yerli ve yabancı yatırımcıların vizyonlarından faydalanmak isteyen Özbek tarafının bu çerçevede kendilerini davet ettiklerini ifade etti. Şehrin ve ülkenin fevkalade hızla gelişmekte olduğunu dile getiren Kader, bu projelerde Türk tasarımcı ve müteahhitlerin, Türk ürün sağlayıcı ve üreticilerin yer aldığını ve bu projelerde kullanılan malzemelerin büyük bir kısmının Türkiye'den getirildiğini anlattı.
Kader, Türk mimari unsurlarını da kullandıkları bu projelerin Özbeklerin kültürü ve yaşam tarzı dikkate alarak hazırlandığını belirterek, "Özbekler avluyu, kendilerine ait özel yerleri seviyorlar. Projelerimizde Özbek mimarisine dokunuş çok fazla." diye konuştu.
Özbekistan'da inşaat sektörünün hızla gelişmesinde emlak satışlarının çok iyi gitmesinin de etkili olduğunun altını çizen Kader, "Yatırımcıların sundukları ürünler çok hızlı satılıyor. Bir projeden günde 100-150 daire satıldığı oluyor. Bu çok ciddi bir rakam. Örneğin, bin 100 daire sadece 2,5 aylık bir sürede satıp bitiriliyor. Yeni, sıhhi ve modern yapılara çok büyük bir ihtiyaç var." dedi.
Projeleri tasarlarken kente daha fazla yeşil alan kazandırmaya da önem verdiklerini belirten Kader, "Tasarımını yaptığımız 'Mirza Uluğbey' Bulvarı projesinde yüzde 80 peyzaj alanı var. Sadece yüzde 20 bina alanı bulunuyor. Bunu sağlarken, şehrin o bölgesinde biraz yoğunluğu artırıyorsunuz ama şehrin kaybetmiş olduğu yüzde 80 yeşil ve sosyal alanı iade ediyorsunuz. Bu çok önemli." şeklinde konuştu.