ANKARA (İHA) - Tavuk yeminin ana girdilerinden olan soya fasülyesi ve küspesinden alınan fonların artırılması kuş gribi sonrası ayakta kalma mücadelesi veren tavukçuların sırtına bir yük daha bindirdi. Banvit Genel Müdürü Ömer Görener, fon artışlarını "Kaşığıyla verip, sapıyla geri almak" olarak değerlendirdi.
Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Banvit Genel Müdürü Görener, Türkiye'de ilk kez Ekim 2005'te Balıkesir'de ortaya çıkan kuş gribi vakasından buyana sektörün ciddi bir kriz içine girdiğini, 2005 yılında 2.5 milyar dolar büyüklüğe ulaşan ve haftada 20 bin ton üretim yapan sektörde satışların durma noktasına geldiğini belirtti. Görener, "Bu durum biz sanayicileri zorlu bir sürece soktu ve sektör neredeyse yarı yarıya küçüldü. Üretimin tamamen soğuk hava depolarına aktarıldığı bir döneme girildiği sırada, hükümetin sektöre destek vereceğini söylemesiyle rahat bir nefes alacağımızı düşünmüştük. Oysa, bir darbeyi de bu destek sözlerinin arkasından yiyeceğimizi hiç tahmin etmemiştik" dedi. Görener, hala kırmızı et ile beyaz etin Katma Değer Vergileri'nin eşitlenerek devlet eliyle olan haksız rekabetin giderileceğini beklediklerini belirterek, "Ancak tavuk yeminin ana girdilerinden olan soya fasulyesindeki fonun sıfırdan yüzde 10'a çıkarılması ve soya küspesindeki gümrük vergi oranlarının yüzde 8'den yüzde 13.5'e çıkarılması ile devlet, tavuk üreticisinin sırtına, büyük bir yük getirmiş oldu.
Hükümetin sektöre vermeyi taahhüt ettiği önlemlerin çoğu uygulamaya geçmedi. Bunlardan elektrik desteği verilecekti, henüz verilmedi, aylardır elektrik ödemelerimizi yapmaya devam ediyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisi'nden bir yıl vadeli mısır istedik, TMO ancak 6 aylık olana izin verdi. Sektör damızlık hayvanlarının yüzde 30'unu itlaf etti ama henüz bununla ilgili bir ödeme alamadı. Hala entegreler ve sulak alanlar etrafındaki itlaf organizasyonları bitirilmedi. Kısacası hükümetin söz verdiği taahhütler, bizlere parasal anlamda hiçbir destek sağlamadı. Bu arada Ziraat Bankası'ndan talep ettiğimiz kredi muslukları kapalı kaldı. Yani hükümet bizim cebimizden çıkacak önlemlere öncelik tanırken, üzerine düşenleri yapmayı yine erteledi.
Özellikle de soğuk hava depolarında bekleyen 80 bin ton piliç eti için hiç bir çözüm geliştirilmiş değil. Ortalama 2 dolardan sektör 160 milyon dolar finansman sıkıntısı içerisine girdi. Kimi firmalar öz kaynakları ile, kimileri de bankalara giderek bu sıkıntıyı çözdüler, kimileri de hala meseleyi çözemedi" ifadesini kullandı.
Görener, Türkiye'de kanatlı sektörünün yaklaşık 800 bin ton soya küspesi kullandığını ve soyanın yurtiçinde üretilmediğini belirterek, bugünkü değerler ile ilave verginin tondaki payı 16.5 dolardan toplamda sektöre 18 milyar YTL yük getirdiğini kaydetti. "Oysa devletimizin kuş gribi dolayısıyla kanatlı eti sektörüne sağladığı destek anca bunun yarısı kadardır" diyen Görener, devletin bir elle verdiğini öbür elle almasının mantığını anlayamadığını ifade etti.