Beraberinde bazı baro başkanları ve TBB İnsan Hakları Komisyonu üyeleriyle Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan Kobani'ye (Ayn el Arap) geçen Feyzioğlu, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgedeki dramı televizyonlardan izlemenin ayrı, onların yanına gelip gözyaşlarını dindirmenin ise daha farklı olduğunu söyledi.
Sınırdaki gelişmelerle ilgili rapor hazırlayacaklarını anımsatan Feyzioğlu, çalışmanın bakış açısının ise "insan" olacağına işaret etti.
Bölge ve coğrafyanın insanların öldüğü ve acı çektiği bir yer haline geldiğini vurgulayan Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"Bu kördüğümden çıkış sadece insanı esas alan bir naif, samimi ve candan yaklaşımla mümkün olabilir. Biz askeri strateji uzmanı değiliz, olmamıza da gerek yok. Biz politika da yazmıyoruz ama buraya insanlığı hatırlatmak üzere geldik. Biz hukukçuyuz, bizim kıblemiz insan haklarıdır, merkezimiz insandır."
Feyzioğlu, herkesin Hz. Adem'den geldiğini, insanların acısına ve dramına kayıtsız kalmanın mümkün olamayacağını dile getirdi.
Dünya kamuoyunu harekete geçirmek istediklerini anlatan Feyzioğlu, "Sonuçta ne ideoloji ne ilke, bildiğin petrol, para ve güç kavgasıdır. Bunun din ve ilkeyle ilgisi yok. Bu insanlar bizim komşumuz, bizim kardeşlerimiz ve bunlar acı çekiyor. Biz bunu tüm dünyaya anlatmak üzere bölgeye geldik" diye konuştu.
Feyzioğlu, IŞİD'i yaratanlardan bu defa terör örgütüyle mücadele etmekten ziyade, Kürt yerleşim bölgelerinin arasındaki irtibatı kesmek üzere asker sokacağından kaygı duyulduğunu ifade etti.
Mezhepcilik, ırkçılık ve ayrımcılık yapıldığı sürece bu katliamların devam edeceğini savunan Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"IŞİD'e karşı çok samimi bir savaşın, mezhepçilik ve ırkçılıktan uzak bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Burada çözüm IŞİD'i kökten kazımak ve yok etmektir. Bunun için de şöyle ağzı dolusu 'bunlar teröristtir, vahşi bir terör örgütüdür' diyebilmektir. Sinirli çocuklardan terör örgütü tanımlamasına epey bir uzun süre geçtikten sonra geldik ama olumlu bir adım. Sayın Cumhurbaşkanı daha yeni terör örgütü tanımlaması noktasına geldi. Umarım bu tanımlama devletin stratejisine de yansımıştır. Her yerden mantar gibi IŞİD'in çıkmaması için ders almamız gerekiyor. Bu ders ise yeni Osmanlıcılık, yayılmacılık ve mezhepçilikten uzaklaşmamızı emrediyor."