Amerika'nın ünlü ekonomi dergisi Forbes, tedavisi en pahalı 10 hastalığın listesini yayımladı.
Derginin haberine göre Michigan'daki Altarum Enstitüsü'nde görevli sağlık ekonomisti Charles Roehrig'in hazırladığı listede tedavisi en pahalı hastalığın ruhsal bozukluklar olduğu belirtiliyor. Bu hastalıkların tedavisi yanında ilaçları da oldukça pahalı.
Hükümet, bu hastalığın tedavisine yaklaşık 142,2 milyar dolar harcıyor. Yıllık artan harcama oranı ise yüzde 6. Alzheimer ve Parkinson hastalığı, depresyon, bunalım ve şizofreni gibi hastalıklar ruh sağlığı bozuklukları arasında yer alıyor. Psikiyatrik bozukluklar için maliyet artışı, faydası sınırlı olmasına rağmen yeni çıkan pahalı ilaçlar ile yükseliyor.
Hükümet, bu hastalığın tedavisine yaklaşık 123,1 milyar dolar harcıyor. Yıllık artan harcama oranı yüzde 5. Kalp krizleri halen ülkelerin bir numaralı ölüm nedeni. Ancak, bu hastalığın masrafları düşen bir ortalamada ilerliyor. Çünkü, daha az insan sigara içiyor. Sigara kalp krizi için büyük bir risk faktörü. Kolesterol düşürücü ilaçlar da kalp krizlerini önleyebilir.
Bu hastalığın tedavisine yaklaşık 100,2 milyar dolar harcanıyor. Arabalar artık daha güvenli olmasına rağmen, travma maliyetleri artmaya devam ediyor. Çünkü, her vakayı tedavi etmek için daha fazla para gerekiyor. Bilgisayarlı tomografi taramaları ve diğer teşhis amaçlı testler çok fazla paraya mal oluyor.
Hükümet, bu hastalığın tedavisine yaklaşık 99,4 milyar dolar harcıyor. Yıllık artan harcama oranı yüzde 7. 1996 yılından 2005 yılına kadar tüm tıp maliyetlerinin artmasıyla tüm kanser tedavilerinin maliyeti de artış gösterdi. Ancak, kolon, göğüs ve prostat kanserlerinin tedavi maliyetleri iki haneli oranlarda arttı.
Bu hastalığın tedavisine harcanan miktar 64,6 milyar dolar iken, yıllık artan harcama oranı yüzde 6. Akciğer hastalıklarının bu kategorisinde astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) bulunuyor. KOAH'ın maliyetleri, sigara içme oranlarında azalma ve birkaç iyi tedavinin varlığından dolayı yavaş yavaş artıyor.
Hükümet bu hastalığın tedavisine yaklaşık 50,2 milyar dolar harcıyor. Yıllık artan harcama oranı yüzde 9. Yüksek kan basıncı üzerindeki maliyetler sürekli yukarı doğru tırmanıyor. Çünkü, doktorlar hastaları çoklu ilaçlarla daha saldırganca tedavi ediyor. Bu zaman periyodu boyunca, Norvacs gibi popüler birçok pahalı markalı kan basıncı ilacı bulunuyor. Eğer doktorlar, daha ucuz muadil ilaçlara geçerse, bu maliyetler gelecekte düşebilir.
Hükümet, bu hastalığın tedavisine yaklaşık 48 milyar dolar harcıyor. Yıllık artan harcama oranı yüzde 8. Kambur bel çizgisi artritlerin niçin maliyetinin arttığının bir sebebi olabilir. Obezite de artritler için büyük bir risk faktörü. Vioxx ve Celebrex gibi pahalı ilaçların ise 2000 yıllarında tedaviye eklenmesiyle masraflar daha da arttı. Vioxx isimli ilaç, 2004 yılında kalp krizi riskini artırdığına dair bağlantı ortaya çıkınca piyasadan toplatıldı. Pfizer tarafından satılan Celebrex ise toplatılan ilaç kadar popüler değil.
Hükümet sırt problemlerinin tedavisine yaklaşık 40,1 milyar dolar harcıyor. Yıllık artan harcama oranı yüzde 9. Maliyetin büyük çoğunluğunu omurilik ameliyatları oluşturuyor. Bir nedeni ise sırt ameliyatlarının giderek daha karmaşık ve pahalı olması. Sırt ağrısını tedavi etmek için narkotik ilaçlar daha fazla popüler oluyor. American Medical Association dergisinde yayınlanan bir çalışma, tüm harcamaların insanların daha iyi hissetmesine yardımcı olmadığını göstermiş.
Hükümetin böbrek hastalığının tedavisi için ödediği miktar ise yaklaşık 35,9 milyar dolar. Yıllık artan harcama oranı yüzde 13. Diyalizin icadı böbrek yetmezliği tedavisinin biçimini değiştirdi. Böbrek hastalığı için diğer pahalı tedavi ise eritropoietin hormonu (EPO), böbrek hastalarındaki kansızlığın tedavisi için Amgen firması tarafından geliştirilmiş bir ilaçtır.
Hükümet, şeker hastalığının tedavisine yılda yaklaşık 35,8 milyar dolar harcıyor. Yıllık artan harcama oranı yüzde 8 civarında. Yaklaşık 24 milyon Amerikalı şeker hastası varken, Türkiye'de ise bu rakam tahminen 3 milyon 200 bin. Ancak, bu sayı obezitenin yayılmasıyla her geçen yıl daha da artıyor. Maliyetlerin daha yüksek olmamasının nedeni ise şeker hastalığı ölümlerinin birçoğunun kalp hastalığından kaynaklanıyor olması. Bunun maliyeti de ayrı olarak değerlendiriliyor.