HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Tehdit içeren telefon konuşmaları delil mi yoksa suç aleti mi?

Son yılların trend tehdidi; telefon konuşmalarını kaydeden casus programları… Günümüzde karşılaştığımız, yakın çevremizin karşılaştığı, gördüğümüz veya duyduğumuz tehdit unsuru gerçekten delil mi yoksa suç aleti mi?

Tehdit içeren telefon konuşmaları delil mi yoksa suç aleti mi?

Günlük hayatımızda hepimiz çevremizdeki kişiler ile sorunlar yaşıyoruz. İşçi/işveren, eş/dost, akraba, sevgili, nişanlı bazen de bu kişiler hiçbir organik bağımız bulunmayan insanlardan, sokaktaki üçüncü kişilerden oluşabiliyor. Bazı sorunlar bizi duygusal olarak etkileyerek öfke kontrolümüzü kaybetmemize, karşımızdaki kişiye bağırmamıza, belki hakaret/tehdit etmemize, aslında gerçekleştirmeyeceğimiz eylemleri dile dökmemize sebep olabiliyor. Hararetli bir telefon konuşması yaşıyorsunuz, konuşma bitiyor ve arkasından ''...Seni savcılığa şikayet edeceğim. Konuşmalarını kaydettim. Sana dava açacağım...'' şeklinde bir beyan ile karşılaşıyorsunuz, sizin için sizi kıran, kızdıran ve yalnızca öfkelenmenize sebep olan bir diyalog bir anda adli makamlara intikal edebilecek bir suç haline geliyor...

GERÇEKTEN SUÇ HALİNE GELİYOR MU?

Ve/veya telefon konuşmalarınızı ''casus yazılımlar/programlar'' kullanarak kaydeden kişilerin sizin aleyhinize bir şikayette bulunma hakkı var mı?

Şu an kullandığımız web 2.0 ile birlikte artık hepimiz internet ortamında birer içerik sağlayıcı haline geldik, fotoğraflar paylaşıyor, yazılar yazıyor, insanları ve gündemi internet ve sosyal medya üzerinden takip ediyoruz. Artık bunun için bilgisayarlara da ihtiyaç duymuyoruz, ceplerimizde ve çantalarımızda taşıdığımız akıllı telefonlar bize tek tuş ile ihtiyacımız olan her veriye erişim sağlayabiliyor. Bilgi erişimlerini telefonlarımıza indirdiğimiz uygulama ve programlar ile sağlıyoruz. Telefon konuşmalarını kaydeden casus yazılımlar da kötücül programların bir örneği...
Aralık 2018'de ortaya çıkan ve ilk olarak ''Triout'' ismi ile anılan bir casus yazılım; telefon görüşmeleri, mesajlar, fotoğraflar, videolar ve lokasyonlar gibi bilgileri ele geçirerek bir serverda saklı tutuyor. Bilgisayar, tablet veya telefonunuzda daha sonra bu bilgileri görüntüleyebiliyorsunuz. Android işletim sistemli cihazlara kurulabilen bu casus yazılımlar şuan Apple markası tarafından yasaklanarak, Iphone, Ipad gibi cihazlarda kullanımına izin verilmiyor.

Sizler, eşinizin sizi aldatıp aldatmadığını; aile bireylerinizin belirli gün ve saatlerde nerede, kimlerle olduğunu, whatsapp uygulaması üzerinden neler konuştuğunu ve/veya iş yerinizde çalışma arkadaşlarınız ya da işveren ile yaşadığınız bir olayı ileride bu kişilere delil olarak kullanmak suretiyle kaydederken; farkında olmadan şahsi verilerinize uzaktan erişimi açık hale getiriyor ve siber saldırılara karşı da savunmasız kalıyorsunuz.

Kaydettiğiniz konuşmaları, ileride aranızda büyüyecek bir ihtilafta adli makamlar'da kullanabilecek misiniz? HAYIR.

Kişisel Verilerin ve Görüşmelerin, kişilerin rızası olmadan kaydedilmesi başlı başına bir suç teşkil ediyor. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ''Haberleşmenin Gizliliğini İhlal'' başlıklı 132. Maddesi oldukça açık;

(1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.

(2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu hüküm, eğlence amaçlı edilen sohbetlerde bir kişi ile yaptığımız görüşmenin ekran görüntüsü alınarak o kişinin rızası olmaksızın üçüncü bir kişiye gönderilmesi durumunda dahi uygulama alanı bulunuyor.

Casus yazılımlar ile kişilerin rızası olmadan görüşmelerin kaydedilmesi, lokasyon bilgilerine erişilmesi aynı zamanda 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nu ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 134. Maddesi uyarınca ''Özel Hayatın Gizliliği'' ihlali sayılıyor.

Casus programlar ile telefon görüşmelerinizi kaydeden kişiler, ilgili kayıtları adli makamlara sunacaklarını belirterek sizden kendileri ya da başkaları yararına, maddi ya da manevi bir şeyi yapmanızı veya yapmamanızı talep ediyor iseler; bu durumda Türk Ceza Kanunu'nun 107. Maddesi uyarınca ''Şantaj'' suçunu oluşturacaktır.
Aynı zamanda, kişilerin rızası olmadan kaydedilen telefon görüşmeleri ''hukuka aykırı delil'' sayılıyor, Ceza Muhakemesi Kanunu 217. Maddesi gereği de soruşturma ve kovuşturmalarda değerlendirmeye alınmıyor. Bu durumun Yargıtay içtihatlarına yansıyan yalnız birkaç istisnası mevcut;

Yargıtay içtihatlarında bu istisnalar, ''... kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlar dışında, karşı tarafın konuşmalarını gizlice kaydetmesi hukuka uygun kabul edilemez...'' şeklinde sayılmaktadır.

NEDİR ANİ GELİŞEN DURUMLAR?

Kişi, şantaj, tehdit, taciz, hakaret gibi bir suça maruz kalıyor ve bu suçu telefon görüşmelerini kaydetmek dışında herhangi başkaca bir delille ispat imkanı bulunmuyorsa, o halde ses veya görüntü kaydı alabilir ve adli merciler önünde bu kayıtları delil olarak kullanabilir.

Eğer, bahsedilen istisna durumlardan biri içerisinde bulunmuyorsanız, telefon görüşmelerini rızası dışında kaydettiğiniz kişiler sizden yukarıda bahsettiğimiz suçlar çerçevesinde şikayetçi olabilir ve oklar bir anda tersine dönerek, ceza alan taraf siz olabilirsiniz.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler