ANKARA (AA)- YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, "Bir binaya levha koyarsınız, üniversite adını taşır. Belki seçim öncesi size destek sağlayabilir, ama uzun vadede, kamu yararı amacıyla baktığınız zaman sonradan düzeltilmesi, değiştirilmesi çok zor sorunlarla karşı karşıya kalabilirsiniz" dedi.
YÖK Genel Kurulu sürerken gazetecilere açıklamalarda bulunan Teziç, gazetecilerin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, YÖK konusundaki açıklamalarına ilişkin sorularını da yanıtladı.
YÖK Başkanı Teziç, Başbakan Erdoğan'ın yeni üniversitelerin açılmasına YÖK'ün engel olduğu yönündeki açıklamasına da değindi. Geçen yıl açılan 15 üniversitenin sorunlarının hala bitmediğini belirten Teziç, 15 yeni üniversite kurduklarını, ancak geçen marttan itibaren yasal süreç içinde çok büyük sorunlar yaşadıklarını anlattı.
Her ilde üniversite olmasını "canı gönülden arzu ettiklerini" ifade eden Teziç, üniversite kurulmasının büyük yatırım olduğunu belirterek, öğretim üyesi kadrosu, öğretim üyeleri ile öğrenciler için barınacak yer olmadan üniversite kurulamayacağını söyledi. Teziç, "Bir binaya levha koyarsınız, üniversite adını taşır. Belki seçim öncesi size destek sağlayabilir, ama uzun vadede, kamu yararı amacıyla baktığınız zaman sonradan düzeltilmesi, değiştirilmesi çok zor sorunlarla karşı karşıya kalabilirsiniz" diye konuştu.
Hükümetin rektör atamalarına "Milli Eğitim Bakanlığı kanalıyla müdahil olmak istediğini" savunan Teziç, "Yargı, YÖK'ün devre dışı bırakılarak yapılamayacağına karar verdi. Fakat bu kez yeni yasal düzenleme ile başka bir formül getirildi, ama bu kez daha ağırlıkla hükümetin, siyasetin rektör atamalarına müdahil olmasına yol açtı" dedi.
YÖK Başkanı Teziç, bir başka soru üzerine, Türkiye'de üniversitelerde "örtünme biçimi ve katsayı" konularının sürekli tartışıldığını söyledi.
Katsayı konusunun ise kendi öğrenciliğinde de Osmanlı İmparatorluğu'nda Enderun okullarında da var olduğunu anlatan Teziç, şöyle devam etti: "Bugün de olmaya devam edecek. Başka türlü de üniversitelere öğrenci almak mümkün değil. Genel liseden gelenler seçtikleri alanların öğrencisi olmaya, öte yandan meslek liselerinden gelenlerinin de o mesleğin daha üst kurumlarında öğrenimlerine devam etmeleri kaçınılmaz bir sonuç olarak ortaya çıkmaktadır. Yeteneğinizin olmadığı yerde yer almak istemeniz, ben gireyim, sınavsız olsun dediğiniz zaman kimi nereye, nasıl yerleştireceksiniz? Yer sınırlıysa, sınava giren çok fazla ise ister istemez orada sınav olacaktır.
Bu sınavı kaldırmak, 'üniversiteye girişi sınavsız yapacağım' hiç doğru ve samimi bir cevap olamaz. Varsa bunun reçetesi, onu ortaya koysunlar, onu tartışalım, onu değerlendirelim. Bunun çözümünü bulmadan, dürüstçe yapılacak imtihan mekanizması üzerine neler yapılmalıdır diye öneri gelmeden katsayılar üzerine yoğunlaşmak hiçbir anlam taşımamaktadır."
Türkiye'de meslek liselerinin büyük bir ihtiyaca cevap verdiğini vurgulayan Teziç, "Dikey geçiş yapma gibi yollar varken, katsayı üzerinde ısrarla durup, bunu kaldırmak neye hizmet edecektir. Bunun cevabı çok açık verilmelidir" diye konuştu.