TSK, Taraf Gazetesi'nde yer alan "İrtica Planı" başlıklı habere ilişkin olarak yaptığı açıklamada, "Plan Genelkurmay'da hazırlanmadı" dedi.
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, Taraf gazetesinde yayımlanan haberle ilgili olarak şu açıklamada, "Askeri Savcılığımızca olayla ilgili olarak yapılan soruşturmada şu ana kadar elde edilen deliller değerlendirildiğinde, ele geçirildiği iddia edilen belgenin, Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin bir kanaate varılmıştır" denildi.
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, Taraf gazetesinde yayımlanan "İrticayla Mücadele Eylem Planı" başlıklı belgeyle ilgili olarak, "yapılan soruşturmada şu ana kadar elde edilen deliller değerlendirildiğinde, ele geçirildiği iddia edilen belgenin, Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin bir kanaate varıldığını" bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nca yapılan basın açıklamasında, Taraf Gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli sayısında, "AKP ve Gülen'i Bitirme Planı" başlığıyla yayımlanan haber üzerine Genelkurmay Başkanlığınca "derhal" soruşturma emri verildiği ve aynı gün saat 09.00'da Askeri Savcılığın olayla ilgili soruşturma başlattığı vurgulandı.
Soruşturmanın, olayın bütün yönleriyle aydınlatılması kapsamında, "belgenin gerçek olup olmadığı, gerçekse kim veya kimlerin emriyle ne zaman nerede ve kim tarafından hazırlandığı, şüpheliye kim veya kimler tarafından verildiği" gibi hususları da içerecek şekilde yapıldığı ifade edilen açıklamada, "Kamuoyuna saygıyla duyurulur" vurgulamasıyla şöyle denildi:
ÖNEMLİ BİLGİLER İÇERİYOR- Anılan gazetede yayımlanan haberde bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen belgenin, milli güvenlik, kamu düzeni ve kamu güvenliği bakımından önem arz eden bilgiler
içerdiğinde kuşku bulunmamaktadır.
YAYIM YASAĞI- Bu nedenle Askeri Savcılığımızca olayla ilgili olarak başlatılan soruşturmanın gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amacıyla talebimiz üzerine Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesince aynı gün belgenin içeriğiyle ilgili 'yayım yasağı' konulmasına karar verilmiş ve karar tüm basın ve yayın organlarına ulaştırılmıştır.
YASAK KARARININ HAKLILIĞI- Haberin yayımlandığı gün ve onu takip eden 13, 14 ve 15 Haziran 2009 tarihli basın ve yayın organlarında, haberde belirtilen belgenin gerçek olduğu varsayımıyla haberler yapıldığı, yorum ve değerlendirmelerde bulunulduğu görülmüştür. Bu gelişme Genelkurmay Askeri Mahkemesince alınan yayın yasağı kararının yasal ve haklı gerekçesini göstermektedir.
GİZLİLİĞE HALEL GELMEYECEK- 5271 sayılı CMK'nın 157. maddesi gereğince 'Soruşturma evresindeki usuli işlemler gizli' olmakla birlikte, haberde yer alan iddiaların hassasiyeti, bazı basın ve yayın organlarında ele alınış ve kamuoyuna
sunuluş şekli, yapılan yorum ve değerlendirmeler karşısında Askeri Savcılığımızca soruşturmanın gizliliğine halel gelmeyecek şekilde aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunlu görülmüştür:
HAZIRLANMADIĞI KANAATİ- Askeri Savcılığımızca olayla ilgili olarak yapılan soruşturmada şu ana kadar elde edilen deliller değerlendirildiğinde, ele geçirildiği iddia edilen belgenin Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin bir kanaate varılmıştır.
KRİMİNAL İNCELEME- Bununla birlikte, üzerinde gerekli ve zorunlu kriminal incelemelerin yapılması amacıyla habere konu belge 12 Haziran 2009 tarihinde, ele geçirildiği şekliyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından ve ulaştırıldığı
şekliyle Taraf gazetesinden istenmiş, ancak belge henüz Askeri Savcılığımıza ulaşmamıştır. En kısa sürede Askeri Savcılığımıza gönderilmesi beklenen belge üzerinde yapılacak kriminal inceleme sonucunda, belgenin sahte veya gerçek olduğuna ilişkin kesin bir kanaate varılmasının mümkün olacağı değerlendirilmektedir.
SORUMLULAR HAKKINDA ADLİ İŞLEM- Diğer yandan, Taraf gazetesindeki haberde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK 250. Madde ile Yetkili Bölümü) yürütülmekte olan soruşturmada, bir şüphelinin ofisinde ele geçirildiği belirtilen ve yalnızca soruşturma makamlarında bulunması gereken belgenin, anılan gazeteye ne şekilde ulaştırıldığının ve yayımlanmasının Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerindeki suçları oluşturduğu dikkate alındığında, adli yargı makamlarınca sorumlular hakkında gerekli adli işlemlerin başlatılacağı düşünülmektedir.