ANKARA (İHA) - TSYD Başkanı Onur Belge, İl Spor Güvenlik Kurulu'nun İstanbul'daki derbi maçlarda misafir kulübe bilet verilmemesi yönünde aldığı karara tepki göstererek, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) bu kararı isteyerek onaylamadığını iddia etti.
TSYD'nin Ankara'daki binasında açıklamada bulunan Onur Belge, "3 büyük kulübün hepsi Avrupa kupalarına gidecek. Yarın Avrupa takımları veya UEFA bize 'Siz kendi aranızda oynanan maçlara seyircinizi almıyorsunuz. Biz niye sizin seyircinizi alalım?' derlerse ne cevap vereceğiz? Bu kararı alanlar bunu düşünmedi. Çünkü bu kararı şu an tüm Avrupa biliyor. Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne maç izlemeye Trabzon'dan bile gidiliyorsa Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş taraftarı, bu kadar mı kötü?" dedi.
TFF'nin İl Spor Güvenlik Kurulu'nun kararını istemeyerek onayladığını ileri süren Belge, "Bir hırsızlığın, bir cinayetin bir keresi de bin keresi de suçtur. Cinayet işliyorsanız katilsinizdir. Bu kadar zorunlu olarak mecburen Türkiye Futbol Federasyonumuz'un gizli veya açık tehditlerin altında kalarak aldığı bir karar. Çok da gönlüyle ve isteyerek Türkiye Futbol Federasyonu'nun bu kararı aldığını veya onayladığını düşünmüyorum. Emniyet ve güvenlik örgütümüzün tavsiyeleri doğrultusunda ya da baskılarıyla bu karar alındı. Gerçi çok net bir baskıdan bahsedemeyiz, ama tavsiye o merkezden geldi" ifadelerini kullandı.
Belge, "3 büyük kulübümüzün başkanıyla sayın valimiz ve müdürümüz sayın Celalettin Cerrah Bey, kendi aralarında bu konuyu herhalde görüştüler. Çünkü 'Daha önce görüştüğümüz gibi' dediler. Orada bize söylenince onlar kabul ettiğine göre bize de onaylamak düşer. Neticede biz bu olayın tarafı değiliz. Biz TSYD olarak tanığız.
Bizim de kurumsal kimliğimizi var. Bulunduğumuz topluma uyum gösteririz" diye konuştu.
Emniyetin tavsiyesi sonucu canı daha önce çok yanan 3 büyüklerin çözüm bulamadıkları için bu kararı kabullendiklerini ifade eden Belge, "Sanırım emniyetimizin tavsiyesi sonucunda 3 büyük kulübün de canının çok yanmasıyla işin çözümünü bulamadıkları için böyle oldu. Bana öyle geliyor. Ama bu neyi getirecek. Fenerbahçe formasını altına giymiş bin tane taraftar Galatasaray sahasına gelip de maçın ortasında Fenerbahçe formasını çıkarıp da olay çıkarırsa ne yapacaklar? Söylenen olayları güvenlik kamerasıyla tespit edip çıkışta yakalamak. Peki orada adam ölürse ne olacak? Bir yerlerde bir yerine oturmamışlık var sanıyorum. Zaman içinde inşallah yerine oturur diye diliyorum. Hep böyle önlemlerin eksik ayağı var gibi geliyor bana" değerlendirmesinde bulundu.
İddialı açıklamalarına, "Türkiye'de bazı durumlarda birden bire kameralar çalışmaz" diyerek devam eden Belge, Fenerbahçe-Everton maçında kameraların çalışmamasına şaşırdığını söyledi. Belge, "Bazı olaylarda birden bire gözlemcilerin, müşahitlerin ve tarafsız insanların gözlerine perde iner. Herkesin gözü önünde olay cereyan eder ama nedense kimse görmez. Kameralar çalışmaz. Ses alma cihazları kayıt yapmaz. Sayın Yalçın Aksoy, tüm kameraların orda Şampiyonlar Ligi'nde çalıştığını iddia etti. Fenerbahçe-Everton maçında niye çalışmadığına şaşırdığını söyledi. Bu durumda yapacak 2 şey var. Bütün TV'lerin teknik elemanları var. Bize söylerlerse biz toplanır o kameraların başına gideriz. Kameraların niye çalışmadığına bakar bunla ilgili bir rapor hazırlarız. Onlar da bulurlar. Ama öyle bir talep de gelmedi bize.
TSYD'nin görevi medyanın çalışma alanlarındaki çalışmasını koordine etmektir. Medyanın bir görevi de elbette ki aydınlatmaktır. Biz, internet sitelerinde bu uyarıları yaparken amacını aşana ifadelere de rastlıyoruz. Biz insanların ve emniyet görevlilerin dikkatli okumasını istiyoruz. Çünkü aralarında bire bir konuşmalarda rahatsız olduklarını biliyoruz. Ağlamaklı oluyorlar. Ama alınan önlemler, yapılacaklar yanlış görünüyor. Olmadık vaziyetler oluyor. Bazıları emniyet kuvvetlerinin onurlarıyla, gururlarıyla yaptığı çalışmaları bir çırpıda kirletebiliyor" dedi.
Belge, herkese hoşgörülü, barış ve sevgi dolu bir sezon dileyerek, "İnsanlar lütfen öncelikle toplumun çıkarı önüne kendi çıkarlarını koymayı bir kenara bıraksınlar.
Öncelikle Türk toplumunun çıkarlarını düşünsünler. Çünkü gördüğüm kadarıyla medya yoluyla halkı etkilemeye ve kendi çıkarlarına alet etmeye çalışanlar var. Bunları el birliği ile engellememiz gerekiyor" diyerek sözlerine son verdi.