ANKARA (İHA) - Türk Tabipleri Birliği (TTB), dün başta İstanbul olmak üzere bazı illerde korkutucu boyutlara ulaşan sel afeti sonrası, 'Sel Dosyası' hazırladı.
Dünyada en sık görülen doğal afetinin sel olduğu belirtilen raporda, selin özellikle 'sağlık' boyutu ele alındı, çarpıcı tespit ve önerilerde bulunuldu. Tüm 'doğal nedenli olağandışı durumlara' bağlı mal kayıplarının yüzde 40'ının sel nedeniyle yaşandığını ifade eden raporda, "Sellerin sayısı ve olumsuz etkisi artsa da, ölüm sayısı yıldan yıla azalmaktadır" denildi. TTB raporunda selle ilgili şu ifadelere yer verildi:
"Ülkemizde ölüme yol açan doğal nedenli olağandışı durumlar arasında seller ikinci sırada yer almaktadır. 1903-2004 yılları arasında ülkemizde 100 ve üstü insanın etkilendiği veya 10 ve üstü ölüme yol açmış 27 sel incelendiğinde, meydana gelen sellerden 94 bin 657 kişinin etkilendiği, bin 252 kişinin yaşamını yitirdiği görülmektedir. Bu 27 selin yol açtığı toplam zarar bir katrilyon 971 milyar 291 milyon 860 bin lira olarak bildirilmektedir. Sellerin yol açtığı toplam maddi zarar açısından doğal nedenli olağandışı durumlar arasında ikinci sırada olduğu görülmektedir. Ülkemizde seller etkilediği toplam kişi sayısında ise üçüncü sıradadır. Sellerin yol açabileceği sağlık sorunları ve sel sonrasında alınması gereken önlemler konusunda bir değerlendirme kamuoyunun dikkatine sunulmuştur. Pek çok olağandışı durumda olduğu gibi sellerde de çevre sağlığı hizmetleri, sağlık hizmetleri yönetiminde önceliğe sahiptir. Her zaman özenle yürütülmesi gereken koruyucu sağlık hizmetleri, sel sonrasında da aksatılmadan sürdürülmelidir".
Selin yolaçtığı sağlık sorunları ise şöyle sıralandı:
"Sele bağlı ölümlerin çoğu (yüzde 93'e varan oranda) boğulma nedeniyle olmaktadır. Seller, trafik kazası dahil temizleme çalışmalan sırasında yaşanan çeşitli travmalar, emosyonel ve fiziksel stres sonucu miyokard enfarktüsü, elektrik, çarpmalarına bağlı ölüm ve bulaşıcı hastalıklara yol açar. Bunun yanısıra doğal gaz hattı ve yer altı ya da üstü benzin ve toksik madde depolarının hasarı sonucu önemli sağlık sorunları yaşanabilir. 1997 yılı Ocak ayında İzmir'de yaşanan sel sonrası bir Sodyum Hiposülfit deposuna su girmesi sonucu yangın ve gaz sızıntısı olmuş ve bölgede görev alan 17 itfaiyeci, ambülans personeli ve güvenlik görevlisi solunum yolu maruziyeti nedeniyle tedavi görmüştür. Selin ardından etkilenen insanların sağlıklı suya ulaşmaması en temel problemdir ve suyla ile gıdayla bulaşan hastalıkların artması beklenir. Ayrıca geçici yerleşim yerlerinde ve benzer kalabalık ortamlarda, hava yoluyla bulaşan hastalıkların hızla yayıldığını anımsatmak gerekir. Bu koşullarda yaşayan çocuklarda kızamık ve akut sülünüm yolu enfeksiyonları beklenir. Hava yolu ile bulaşan hastalıklar, kendi evlerinde yaşayan insanlar için de sorun oluşturur".
Sel ile bulaşıcı/salgın hastalık ilişkisinin şöyle seyrettiği kaydedildi:
"'Doğal nedenli olağandışı durumlar' arasında en çok bulaşıcı hastalık görüleni sellerdir. Çünkü su şebekeleri ve arıtma sistemleri hasar görür, kanalizasyon taşmaları oluşur ve kontamine gıda, su ve eşyalarla bulaşan enfeksiyon hastalıklar daha çok ortaya çıkar.
1. dönem: İlk üç gün, bulaşıcı/salgın hastalık pek görülmez.
2. dönem: Dördüncü günden dördüncü haftaya kadar olan bölümdür. Bulaşıcı hastalıkların görülmesi, sık karşılaşılan bir durumdur. Genellikle sel bölgesinde, selden
önce tek tek bulunan hastalıkların salgın yaptığı görülmektedir.
3. dönem: Dördüncü haftadan sonrasıdır. Kuluçka süresi uzun olan hastalıklar bu dönemde yorulur".
Sel sonrası görülen hastalıklar şunlar:
"Suyla bulaşan enterotoksijemk E-Coli enfeksiyonları, Şigellozis, Hepatit-A, Leptospirozis hatta Giardiazis salgınları görülme riski artar. Genellikle sel bölgesinde, sel öncesinde görülen hastalıkların salgın yapuğı görülmektedir. Öncelikle su ve besin kaynaklı ishalli hastalıkların ortaya çıkmasını beklenir. Burada temel elken, su, kanalizasyon altyapılarının zarar görmesi, özellikle de sağlıklı içme ve kullanma suyu sağlanmasında görülen aksaklıklardır. Bir başka temel etmen, vektör üreme alanlarının artmasıdır.Vektör ve kemiricilerin kontrolü önemlidir.Olağan koşullarda vektörle bulaşan hastalıkların sağlık riskleri oluşturduğu bölgelerde olağandışı durumlar sonrasında vektör üreme alanlarında genişleme ve insan vektör ilişkisinde artış görülmesi, buna bağlı olarak vektörlerle bulaşan hastalıkların çoğalması beklenir. Sellerden sonra yuvaları bozulan fare gibi kemiricilerin ve yılan, akrep gibi canlıların oluşturduğu sağlık risklerinde artış görülebilir. Fare gibi kemiriciler sel ortamında artar ve enfekte fare idrarı ile kontamine olan sel suları ile bütünlüğü bozulmuş ciltlere temas sonrası 'Leptospirozis" olguları görülebilir. İzmir'de 1995 yılı Kasım ayında yaşanan ve 62 kişinin öldüğü selden sonra toplam yedi kişide Leptospirozis saptanmış ve bu hastalardan bir kişi ölmüştür, Sivrisinek üreme alanlarında bir artış obuası, sıtma olgularını artırır. Suların içindeki sıvı ve kan atıkların cilde temas etmesi sonucu deri enfeksiyonlarının da artmasını beklenir. Selin ev ve ev eşyalarını etkilemesi, sel geçtikten sonra da etkili olur. Bu etkileme, sağlık sorunlarını uzun döneme yayar. Bu arada, sel sırasında yaşanan sağlık sorunlarının zamanında tedavi edilmemesi, sağlık sorunlarını ağırlaştırır, komplikasyorilara yol açar, tedaviyi zorlaştırır".
Raporda, sele ilişkin şu uyarılarda bulunuldu:
"- Yüksek yerlerde bulunmaya dikkat edin ve sel basmış yolda araç kullanmayın.
- Aracınızdayken sel içinde kalırsanız, hemen aracı kapatın ve yüksek bir yere çıkın. Suyun 30 santimetre yükselmesi araç üzerinde 700 kiloluk itmeye neden olur. 60 santimetreIik yükselme bir aracı sürüklemeye yeter.
- Dizinizi geçen suya girmeyin. Kopmuş elektrik tellerinden uzak durun ve ilgili yerlere bildirin. Sele bağlı ölümlerin önemli bir kısmı elektrik, çarpması sonucu görülür.
- Çocukların su birikintilerinde oynamasına izin vermeyin, kimyasal madde ya da kanalizasyon karışmış olabilir,
Sel sonrasında yapılması gerekenler:
- Sel suyu ile bulaşmış olması olası taze sebze ve meyve yemeyin.
- Kaynağını bilmediğiniz suyu kullanmayın. Gerektiğinde su temizliği için klor tableti kullanın. Sadece şişe suyu ya da önceden depoladığınız ham gıdalan ve temiz suyu tüketin.
- Felaket alanından uzak durun, özel bir beceriniz yoksa kurtarma ve temizleme çalışmalarını engellemekten başka bir işe yaramazsınız.
- Elektrikli aletlere dokunmayın".