HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Tunus'taki DEAŞ saldırıları demokrasi sürecini sekteye uğratmayı amaçlıyor

Tunuslu uzmanlar, geçen perşembe günü düzenlenen ve terör örgütü DEAŞ'ın üstlendiği saldırıların "beklenen saldırılar" olduğunu ve seçim sürecini sekteye uğratmayı hedeflediğini belirtti - Güvenlik uzmanı Yüsra ed-Dali: "2011 yılından bu yana ülke seçim gibi tarihi dönemeçlerden geçtiği sırada bu tür terör saldırıları düzenleniyor. DEAŞ'a göre bu saldırıların amacı 'tiranla mücadele" ancak büyük resme baktığımızda bunun arkasında gizli ellerin olduğu görülüyor" - Siyasi analist Salahaddin el-Curşi: "Seçimlerin ertelenmesi söz konusu değil. Bu, anayasal olarak belirlenmiş bir süreç. Bunu değiştirmek ise Anayasaya yapılmış bir darbe olur. Ayrıca seçimlerin ertelenmesi için gerekli şartlar da oluşmuş değil"

TUNUS (AA) - YÜSRA VENNAS - Tunus'ta parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine az bir zaman kala başkent Tunus'ta düzenlenen intihar saldırıları, "terör örgütü DEAŞ ve arkasındaki kirli ellerin ülkedeki siyasi süreci sekteye uğratma çabası" olarak değerlendirildi.

Uzmanlar, geçen perşembe günü Tunus'ta düzenlenen ve 1 polisin ölmesi, 5'i polis 8 kişinin yaralanmasına neden olan terör saldırılarının "beklenen saldırılar" olduğunu ifade etti.

AA muhabirine konuşan güvenlik uzmanı Yüsra ed-Dali, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine birkaç ay gibi kısa bir süre kala bu tarz saldırıların beklendiğini söyledi.

"2011 yılından bu yana ülke seçim gibi tarihi dönemeçlerden geçtiği sırada bu tür terör saldırıları düzenleniyor. DEAŞ'a göre bu saldırıların amacı 'tiranla mücadele" ancak büyük resme baktığımızda bunun arkasında gizli ellerin olduğu görülüyor." diyen Dali, "Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve ABD'nin ürünü" olduğunu iddia ettiği DEAŞ'ın söz konusu saldırıyı üstlenmesini "skandal" olarak nitelendirdi.

Dali, Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi'nin sağlık sorunları yaşadığı bir dönemde bu tür terör saldırıları düzenlenmesinden "her şeyin planlı olduğu" sonucunun çıktığını savundu.

- DEAŞ'ın Tunus'taki siyasi ajandası bazı ülkelerle örtüşüyor

Eski Tunus Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Tarık el-Kehlavi ise terör saldırılarının, Tunus halkında korku ve panik hali oluşturmayı amaçladığını ancak son saldırıların ülkede böyle bir etki yaratmadığını dile getirdi.

Kehlavi, DEAŞ'ın özellikle kapasite ve hazırlık bakımından zayıf bir dönemden geçtiğini, dolayısıyla terör eylemlerini gerçekleştirecek unsurları örgüte çekme noktasında zorlandığını ifade etti.

DEAŞ'ın amacının "kafir" olarak addettiği demokratik sisteme darbe indirmek olduğunu bu nedenle her seçim dönemi öncesi eylemlerini arttığını anlatan Kehlavi, "örgütün siyasi ajandasının Tunus'taki demokrasi tecrübesine darbe indirmek isteyen ve ülkede demokrasinin kazanmasını kendileri için tehdit olarak gören Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkelerle örtüştüğüne" dikkati çekti.

- DEAŞ büyük yenilgi aldı

Siyasi analist Salahaddin el-Curşi de saldırıların eş zamanlı gerçekleşmesinin, bunun arkasındaki gücün aynı olduğunu gösterdiğini, bu gücün de Tunusluları korkutmayı ve siyasi süreci sekteye uğratmayı amaçladığını vurguladı.

Örgütün son dönemde gerek Arap gerekse uluslararası düzeyde büyük yenilgiler aldığını ve birçok unsurunu kaybettiğini hatırlatan Curşi, yine de DEAŞ tehdidini azımsamamak gerektiğini söyledi.

Tunus için önemli olanın uluslararası tarafların bu saldırılardan etkilenmemesi olduğunun altını çizen Curşi, Avrupalıların ülkedeki vatandaşları için endişe ettiğini dolayısıyla turistlere yönelik saldırılara karşı hassas davrandığını dile getirdi. Curşi ancak uzun süredir bu tür saldırılar yaşanmadığını belirtti.

- Terör saldırılarının seçimlere etkisi

Curşi terör saldırılarının seçimler üzerinde yapacağı etkilere yönelik muhtemel senaryolarla ilgili ise şu ifadeleri kullandı:

"Seçimlerin ertelenmesi söz konusu değil. Bu, anayasal olarak belirlenmiş bir süreç. Bunu değiştirmek ise Anayasaya yapılmış bir darbe olur. Ayrıca seçimlerin ertelenmesi için gerekli şartlar da oluşmuş değil."

Seçimlerin ertelenebileceği yönündeki tartışmaların iki sebebi olduğunu belirten Curşi, bunlardan ilkinin "bazı partilerin seçimlere hazırlıklı olmaması ve ertelemenin kendi menfaatlerine olduğunu düşünmesi", diğerinin ise "Tunus'taki geçiş sürecinden haz etmeyen bazı ülkeler" olduğunu iddia etti.

Curşi son olarak Tunus'ta büyük bir gerileme beklemediğini ve Tunusluların da başkaları gibi terör olgusuyla mücadeleyi sürdürmeye alışacağını sözlerine ekledi.

"Arap Baharı" adı verilen sürecin ardından iktidarın seçimler aracılığıyla devredildiği bir sisteme kavuşan Tunus, bu yıl ekim ayında parlamento ve kasım ayında cumhurbaşkanlığı seçimlerine gitmeye hazırlanıyor.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler