ANKARA (ANKA)- Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkmasının ardından ailesi tarafından eğitim gördüğü okuldan alınan Z.K.'nın çarşafa sokulduğu iddiasıyla açılan dava hukuki bir tartışma yarattı.
Z.K. nın ABD de yaşayan abisi ve ablası, kardeşlerini ilköğretimden alarak çarşafa sokan anne ve babaları hakkında Fatih Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı. 2006 yılında yazdığı "İlköğretim ve türban" başlıklı makalesinde konuya ışık tutan Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı (YARSAV) Ömer Faruk Eminağaoğlu, Z.K.'nın velayetinin anne ve babasından alınabileceğini belirtti.
‘TÜRBAN TAKMAYA ZORLANAN ÇOCUK AİLEDEN ALINIR'
Z.K.'nın mahkeme tarafından yurda yerleştirilme ihtimali olduğunu da belirten Eminağaoğlu, makelesinde velilerin Türk Medeni Yasası'na göre eğitim ve terbiye verme, bu çerçevede çocuklarının toplumsal gelişimlerini sağlama ve koruma hak ve görevleri olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Bir çocuğun ilköğretim okuluna devamını sağlamak ve devamına engel olmamak, kuşkusuz velinin eğitim verme görevi içindedir. Bir veli olanaksızlık veya ilgisizlik nedeniyle çocuğunu ilköğretim okuluna gönderemiyorsa veya okula devamını sağlayamıyorsa, yargıç çocuğun korunması ve ilköğretime devamı için uygun önlemleri alacak, gerekiyorsa çocuğu ana ve babadan alıp bir aile yanına ya da kuruma yerleştirerek okula devamını sağlayacaktır. Bu kararlarla beklenilen sonuç alınamazsa ya da veli, çocuğunun ilköğretim okuluna türbansız olarak devamına herhangi bir biçimde engel olursa (yani velayet hakkını kasten kötüye kullanırsa), bu durumda da velinin velayet hakkı kaldırılıp çocuğa vasi atanacak, gerekirse çocuk bir kuruma da yerleştirilerek türbansız olarak okula devamı sağlanacaktır. Bu kararlar, kendiliğinden veya ilgilerin, mülki amirlerin, SHÇEK'nun istemi üzerine aile mahkemelerince alınacaktır"
HAPİS CEZASI KALDIRILMIŞTI
222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Yasası'na göre, öğrenim çağındaki bir çocuğun okula kaydı yaptırılmamış ise, okul müdürlüğünce (kendiliğinden) kaydı yapılarak, durum velisi veya vasisine bildirildiğini hatırlatan Eminağaoğlu, 2003 yılında İlköğretim ve Eğitim Yasası'nda yapılan değişiklikle, çocuklarını ilköğretim okullarına göndermeyenler hakkındaki hapis cezası yaptırımının, idari para cezasına dönüştürüldüğünü ve bu değişikliğin yasadışı kurslara devamı körükleyebileceğine yönelik görüşlerin dikkate alınmadığını vurguladı.
Eminağaoğlu ilköğretim çağında türban takmaya zorlanan çocukları irdelediği makelesine şöyle devam etti:
"Aydınlık bir geleceği değil türbanlarını seçerek veya seçtirilerek eğitim dışında kalan çocuklar için hukuksal ve yargısal yolların bugüne kadar kullanılmaması, açıklanamayacak bir eksikliktir. İlgililer veya sivil toplum kuruluşları bile mülki makamları hatta yargı organlarını tahrik etmeli, hukuksal yollara başvurulmalıdır. Sonuç olarak ‘laik hukuk düzeni', içi boş bir söylem haline getirilmediği, hukuksal yollar yerinde ve zamanında kullanıldığı; yargı organları da bu hukuk düzenindeki varlık nedenlerine uygun hareket ettikleri sürece, aydınlık geleceğin kapıları her zaman açık kalacaktır" (ANKA)
(YG/ZG)
12:42 27/12/2007
"