ANKARA (İHA) - Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Mayıs ayında gelen turist sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 57.02 oranında artış gösteren Türkiye'nin, tarihinin en iyi turizm sezonunu yaşadığını söyledi.
Bakan Mumcu, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) yayın organı 'Türkiye Bülteni'ne verdiği röportajda, Türkiye'nin 2004 yılının ilk 5 ayındaki turizm gerçekleşmelerini değerlendirdi. Türkiye'nin, tarihinin en iyi turizm sezonunu yaşadığını ifade eden Mumcu, "Mayıs ayında Türkiye'ye gelen turist sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 57.02'lik artışla 1 milyon 799 bin 964 oldu. Türkiye'yi ziyaret eden yabancı sayısı, 2004 yılı Ocak-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 52.82 oranında artarak 4 milyon 829 bin 889 oldu" dedi. Türkiye'nin turizmden sağladığı gelirin 2004 yılında rekor düzeye ulaşmasını beklediğini ifade eden Mumcu, dünyada turizm yönünden ekonomisi yükselen tek ülkenin Türkiye olduğunu bildirdi.
Turizmin, Türkiye'de en hızlı büyüyen sektör olduğunun altını çizen Mumcu şunları kaydetti:
"Türk turizmi, dünyada en hızlı ve en istikrarlı büyüyen sektör. Dünya klasmanında dikkate alındığında, biz bu işi çok iyi yaptığımızı bütün dünyaya kanıtladık. Nitekim dünya rakamları bunu gösteriyor. Bu yılki turizm gelir beklentimize gelince, yabancı pasaportla giriş yapan turistler dikkate alındığında 13-13.5 milyar dolar, Türk pasaportu ile girenlerle birlikte 14-14.5 milyar dolar".
Türk turizminde yaşanan hareketliliğin, 2000 yılından bu yana devam eden yükseliş trendinin bir sonucu olduğunu vurgulayan Mumcu, 59. Hükümet'in çok çeşitli karar ve tutumlarının da ülkeye özellikle bu alanda saygınlık kazandırdığını söyledi. Bakan Mumcu, kültür alanındaki planlarıyla ilgili olarak da şunları kaydetti: "Uzun yıllardan beri bu alanda yapılmayan çok önemli şeyler yapıyoruz. Bunların başında yasal çalışmalar geliyor. Yasal altyapının oluşturulması gerçekten çok önemli. Böylesi bir yasanın eksikliği uzun yıllardır Türkiye'nin bütün dünyaya karşı ayıbı olan bir şeydi. Fikir sahibi insanların, fikri mülkiyet hakkına sahip sanatçıların, kültür adamlarının, eser sahiplerinin hakları gerçekten hiç korunmuyordu ve ürettiklerinin karşılığını hiçbir şekilde alamıyorlardı. Uzun bir çalışmanın ardından hazırladığımız yasa ile, televizyonları, radyoları, otelleri, Türkiye'de temsili alanda, yani doğrudan ürün kullanmak değil, topluluğa eser ileten kim varsa, yayan, dağıtan, ileten kim varsa hepsini bu alanda hak öder duruma getirdik. Bu bence önemli bir gelişmeydi".