Türkiye’de, yaklaşık 80 bin aile tütün üretimi yapıyor ve 250 bin kişi geçimini tütün üretiminden sağlıyor. Türkiye yıllık 700 milyon doların üzerinde tütün ihracatından döviz girdisi sağlıyor.
Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu, Türkiye’de 250 bin kişinin geçim kaynağı olan Türk tütüncülüğünü bekleyen büyük tehlikeye dikkat çekti.Türkiye’nin dünya birincisi olduğu oryantal tipi tütün üretimi Dünya Sağlık Örgütü’nün harmanlı sigaraların üretimini durdurma girişimi nedeniyle büyük bir tehlike ile karşı karşıya. Uluslararası Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi (TKÇS) kapsamında girdi madde kullanımına ilişkin yönergenin Uruguay’da Kasım 2010’da yapılacak oylamada kabul görmesi halinde, Türkiye tütün ihracatı büyük darbe yemekle kalmayacak, yaklaşık 80 bin çiftçimizin ve dolayısıyla 250 bin ailenin geçim kaynağı da büyük bir tehditle karşı karşıya kalacak.
Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu konu ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Türk Tütüncülüğünü bekleyen büyük tehdide dikkat çekildi. Türkiye’nin yıllık 700 milyon dolar civarında tütün ihracatı yaptığına dikkati çeken Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu; “Tütün üretimi Türkiye’ye tarım ürünleri içerisinde Fındıktan sonra en fazla döviz getiren ikinci tarımsal ürün konumundadır. Tütün üretimi, sağladığı döviz girdisi yanında sosyal yaşama büyük katkılar sağlamakta, tütün mamullerinden elde edilen dolaylı vergilerle Türkiye’nin vergi gelirleri hedefleri tutturulmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), sigara üretiminde bazı girdi maddelerinin kullanımını sınırlamayı veya tamamen yasaklamayı gündeme getiren ve harmanlı sigaraların üretiminin ortadan kalkmasına sebep olacak yeni yönerge teklifine ilişkin, Uluslararası Tütün Yetiştiricileri Birliği - ITGA’nın başlattığı küresel mücadeleyi memnuniyet ile karşılıyoruz” denildi.
Türkiye’de üretilen tütünün yarıdan fazlasının ihraç edildiğine işaret eden Ege Tütün İhracatçıları Birliği açıklamasında şu görüşlere yer verildi; “Türkiye harmanlı sigaraların üretiminde kullanılan dünya Oryantal tipi tütün üretiminde yer alan ülkeler arasında 1 inci sırada yer almaktadır. Girdi maddesi kullanımını sınırlamayı öngören önerileri şekillendirmek için TKÇS kapsamında aralarında Türkiye’nin de olduğu bir çalışma grubu bulunmaktadır. Bu çalışma grubunun üyesi olan Tütün ve Alkol Piyasası Denetleme Kurumu’unun (TAPDK) önerileri desteklemediğini öğrenmek son derece memnuniyet vericidir. Aynı şekilde Taslak Yönerge ile ilgili olarak Tütün ihracatının uluslararası ticaret kuralları hiçe sayılarak engelleneceği göz önüne alındığında ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) anlaşmaları ile ters düştüğü gerçeği doğrultusunda devletimizin Dünya Ticaret Örgütü nezdinde de görüş bildirmiş olmasını son derece sevindirici bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Ege Tütün İhrcatçılar Birliği olarak ilgili devlet otoritelerine teşekkür ediyor ve aktif tutumun sürdürülerek gerekli mücadelenin diğer ülkeler nezdinde de etkin şekilde devam ettirilmesini son derece önemsiyoruz”
Kasım ayında yapılacak oylamada oylanacak olan Yönergenin, hiçbir bilimsel dayanağı olmadığını savunan Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu, açıklamasını; “Türkiye’nin bu önerilere karşı durumu iyi değerlendirmesi ve çiftçimizi ve ihracatçılarımızı üzmeyecek bir kararın altına imza atması oldukça önemlidir. Türkiye’nin onbinlerce insanın geçim kaynağını ve ihracat gelirini göz önünde bulundurarak, Uruguay’daki oylamada red oyu vermesi bu açıdan son derece kritiktir. Yönergenin kabul edilmesi sadece tütün ve tütün ürünleri çeşitlerinde ayrımcılığa yol açacak ve tütün ticaretinde engeller yaratarak Türkiye’yi ekonomik zarara sokacak sonuçlar doğurabilecektir” diyerek bitirdi.