Zafer KUMRU/ERZURUM, (DHA)- ANKARA Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği'ni kazanarak 2001 yılında Türkiye'ye gelen Tanzanyalı Hamidu Hamisi Gobeka, yıllar önce kanserden ölen ablası için doktor olmaya karar verdi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazanan Gobeka, 2009 yılında uzmanlık sınavını da başarıyla geçerek Ege Üniversitesi Göz Hastalıkları servisinde asistan olarak çalışmaya başladı. 2010 yılında İzmir'de Duygu Gobeka ile evlenen iki kız çocuğu babası Hamidu Hamisi Gobeka, Türk vatandaşı da oldu.
Tanzaya'nın başkenti Darusselam'daki Kibaha Lisesi'nden 1999 yılında mezun olan Hamidu Hamisi Gobeka İngiltere'ye giderek buradaki Warwick Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi. Tekrar ülkesine dönen Gobeka yeniden okumak için bursa başvurdu ve kazandı. Türkiye, Japonya ve Kanada'da burs kazanan Gobeka'nın tercihi Türkiye oldu. 2000-2001 Gazi Üniversitesi Türkçe Öğrenme Merkezi'nde gördüğü 6 aylık Türkçe kursundan sonra sertifika alan Gobeka, 2001 yılında girdiği Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı (YÖS) Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Elektrik Elektronik Bölümü'nü kazandı. 2004 yılında mezun olan Hamidu Hamisi Gobeka, annesi öldüğü için kendisini yetiştiren ablasının kanserden ölmesi nedeniyle doktor olmaya karar verdi ve bu kez Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandı. 2009 yılında uzmanlık sınavını da başarıyla geçen Gobeka Ege Üniversitesi Göz Hastalıkları servisinde asistan olarak çalışmaya başladı. 2010 yılında İzmir'de Duygu Gobeka ile evlenen ve iki kız çocuğu olan Hamidu Hamisi Gobeka, Türk vatandaşı oldu.
MUAYENE OLMAK İSTEMEDİ
Doğu hizmeti için geldiği Erzurum'daki Palandöken Devlet Hastanesi'nde görev yapan Gobeka, kısa sürede sevilen doktorlardan birisi oldu. Günde 120 hasta muayene eden ve ayda yaklaşık 50 ameliyata giren Gobeka, kısa sürede başarılı doktorlar arasına girdi. Erzurum'a atandığı ilk ayda kendisine muayene olmaya gelen bir hastanın, "Beni o gavur doktora teslim etmeyin" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen Gobeka şöyle konuştu:
Erzurum'a geleli yaklaşık bir ay olmuştu. Teyzenin birisi muayene olmak için buraya geliyor. Bakıyor ismi Hamiduhamisi. Tam olarak anlayamıyor ve sekreterimize, 'Allah aşkına sekreter bey beni o gavur doktora sakın teslim etmeyin, ne olur' diyor. Sekreter de, "Teyze, o Müslüman, Türkçe de biliyor' diyerek inatla teyzeyi bana doğru yönlendiriyor. İnanır mısınız o hastamın muayenesini yaptıktan sonra teyze şoklar içerisinde bana ne diyeceğini bilemedi. Sonra da bana dualar edip ayrıldı. Daha sonra sürekli buraya gelerek benim hastam oldu. Bu tür şeyler sürekli yaşanıyor, artık insanlar alıştı. Ben de mutluyum. Hatta son zamanlarda bazı hastalar meraktan mı yoksa yaklaşımımdan dolayı mı bilemiyorum, daha fazla tercih etmeye başladılar. Özellikle Erzurum ve Doğu Anadolu bölgesindeki insanlar veya hastalar doktorlarına olan ilgisi çok farklı ve güzel bir şey. Başka yerlerde böyle bir şey hiç görmedim. Buranın insanını ve Erzurum'u sevdik biraz daha kalmak istiyoruz."
RAP MÜZİK YAPIYOR
Gobeka, rap müzik seviyor. Uzun yıllar rap müziğe ilgisi olduğunu ve besteler yaptığını söyleyen Gobeka, "Önceleri rap müzik yapıyordum ama artık özellikle tıp fakültesi ve asistanlık dönemindeki yoğunluktan dolayı biraz uzaklaştım. Birçok bestelerim vardı. Ama neredeyse hepsini unuttum diyebilirim. Aslında hala daha ilgim var, seviyorum ama yoğunluktan dolayı arka planda kaldı. Bunun dışında spor yapıyorum. Basketbol oynuyorum, tekvando ve kick boks yapıyorum" dedi.
'HAYATIMDA İLK DEFA KAR GÖRDÜM'
Türkiye'de unutmadığım anılarımdan birini de Ankara'da yaşadığını belirten Gobeka, "Kızılay meydanında geziyordum. Ramazan ayındaydık. Ezan okunuyor, oruçluyum o zaman. Kar yağmaya başladı. Hayatımda ilk defa kar görüyorum, daha önce böyle bir şey görmedim, yaşamadım. Tam oraya dalmışım biri beni kolumdan çekmeye başladı, 'Gel dostum otur burada' diye. Sonra bir baktım ki çay geliyor, çorba geliyor. Anaa bunlar beni tanımıyor, herhangi bir yakınlığımız, dostluğumuz yok. Böyle bir şeyi ne İngiltere'de ne de başka yerde yaşadım. Böyle bir yakınlık görünce şaşırdım. İşte bu önemli bir nokta, insanlık adına. İlla Müslüman olması, siyah veya beyaz olmasının önemi yok. Hiçbir fark yok, önemli olan insanlık ve anlayış dayanışma içerisinde yaşayabilmek. Ben bunu gördüğüm için Türkiye'yi öyle bir sevdim ki ayrılamadım bir türlü. Yoğun ve stresli iş temposundan birazcık olsun uzaklaşabilmek için farklı hobilerle uğraşıyorum" dedi.
FOTOĞRAFLI