HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Türkiye Avrupa'nın güvenliğinde anahtar role sahip"

Macaristan Hükümet Sözcüsü Zoltan Kovacs: - "Biz, Türkiye'nin jeopolitik ve stratejik olarak belirleyici bir unsur olduğunun bilincindeyiz ve ilişkilerimizi buna göre geliştiriyoruz" - "Bölgesel güç olan Türkiye, hem Avrupa'nın hem de Ortadoğu'nun güvenliği açısından önemli bir role sahip"

BUDAPEŞTE (AA) - MEHMET YILMAZ - Macaristan Hükümet Sözcüsü Zoltan Kovacs, Macar hükümetinin stratejik ortak olarak gördüğü Türkiye'nin jeopolitik ve stratejik olarak belirleyici bir ülke olduğunu söyledi.

Hükümet Sözcüsü Kovacs, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 8-9 Ekim'de Macaristan'a yapacağı ziyaret ile son dönemde gerginleşen Macaristan ve Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine yönelik AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Kovacs, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti kapmasında başkent Budapeşte'de Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığınca (TİKA) restore edilen Osmanlı dönemi eserlerinden Gül Baba Türbesi'nin açılışını yapacağını söyledi.

- ''Türkiye anahtar role sahip''

Macar hükümetinin Türkiye ile olan ilişkilerini stratejik önemde gördüğünü kaydeden Kovacs, Başbakan Viktor Orban'ın da birçok defa ifade ettiği gibi, Macaristan'ın tarihi geleneklerine uygun olarak Avrupa'da Berlin, Moskova ve İstanbul olmak üzere üç noktaya göre duruşunu belirlediğini anlattı.

Kovacs, ''Biz Türkiye'nin jeopolitik ve stratejik olarak belirleyici bir unsur olduğunun bilincindeyiz ve ilişkilerimizi buna göre geliştiriyoruz. Türkiye ile ilişkimizi karşılıklı saygı çerçevesinde stratejik olarak konumlandırıyoruz.'' diye konuştu.

Hem bölgesel hem de Avrupa'nın güvenliği açısından anahtar role sahip olan Türkiye ile iyi ve normal ilişkilere sahip olmanın sadece Macaristan'ın değil aynı zamanda Avrupa'nın da çıkarına olduğuna dikkati çeken Kovacs, ''Bölgesel güç olan Türkiye, hem Avrupa'nın hem de Ortadoğu'nun güvenliği açısından önemli bir role sahip.'' dedi.

Kovacs, Macar hükümetinin Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği desteği sürdürdüğüne, AB'ye üye olmak isteyen tüm Avrupa ülkelerine üyelik kapısının açık olması gerektiğine işaret etti.

- ''Macaristan'a karşı cadı avı başlatıldı''

Avrupa Parlamentosu'nda 12 Eylül'de yapılan oylamada, "hukuk devleti ve demokratik değerlerden uzaklaştığı" gerekçesiyle Macaristan’a karşı cezalandırma prosedürü başlatılmasını da değerlendiren Kovacs, söz konusu oylamayı tartışmalı bulduklarını, raporun oylamasında ihtiyaç duyulan 3'te 2'lik çoğunluğun sağlanmadığını ve oylamanın sonucu hakkında Avrupa Adalet Divanının karar vereceğini söyledi.

Gelecek yıl mayıs ayında düzenlenecek AP seçim kampanyasının şimdiden başladığına işaret ederek söz konusu kararı Macaristan'a karşı yapılan "cadı avı ve siyasi intikam" olarak niteleyen Kovacs, ülkesinin göçe karşı sınırlarını koruması ve son 3 yıldır izlediği göçmen karşıtı politika dolayısıyla cezalandırılmak istendiğini iddia etti.

Kovacs, Macar hükümetinin 2010'dan bu yana ülkeyi yönettiğini ve bugüne kadar düzenlenen üç parlamento seçimini de 3'te 2'lik çoğunlukla kazandığına dikkati çekti.

Son dönemde gündeme gelen Macaristan hükümet partisi olan Macar Yurttaş Birliğinin (Fidesz) AP'de üyesi olduğu Avrupa Halk Partisi'den (EPP) atılması konusunda ise Kovacs, EPP'nin ciddi bir kesiminin bugün özellikle göçmenler hakkında liberal fikirler çerçevesinde düşündüğünü savundu.

Avrupa'da bugün düzensiz göç konusuna bakışın partiler arasındaki sınırı oluşturduğunu, Macar hükümetinin düzensiz göçü olağanüstü tehlikeli olarak addettiğini ve bugün aslında EPP'nin de bu görüşü temsil etmesi gerektiğini öne süren Kovacs, şunları kaydetti:

'Önümüzdeki AP seçimlerinde AP'nin çok farklı bir yapıda olacağı kesin. EPP kendi karakterini koruyabilmesi için Halk Partisi olarak kalmalı. EPP'nin neredeyse yarısının kendisini liberal fikirli olarak adlandırmasını anlamlandıramıyoruz. Onlar niye liberallere dahil olmuyorlar?''

- ''Macaristan Ukrayna'nın Batı Avrupa entegrasyonunu desteklemeyecek''

Kovacs, Macaristan-Ukrayna sınırında Macarların yoğun olarak yaşadığı Ukrayna'nın Berehove kentinde faaliyet gösteren Macaristan Başkonsolosluğunda Macar vatandaşlığı alan kişiler için düzenlenen yemin töreninin gizli kamerayla kaydedilip, sosyal medyada paylaşılması sonrası iki ülke arasında patlak veren kriz konusunda da değerlendirmede bulundu.

Başkonsolosluktaki yemin töreninin Ukrayna kanunlarını çiğnemediğini belirten Kovacs, Ukrayna'da çifte vatandaşlığın hukuki açıdan net olmadığını, hatta bazı Ukrayna hükümet yetkililerinin ve milletvekillerinin bile çifte vatandaşlığa sahip olduğunu öne sürdü.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Pavlo Klimkin'in, Macaristan'ın Berehove Başkonsolosu'nu geri çekmediği takdirde Ukrayna'nın Başkonsolosu sınır dışı edeceği şeklindeki açıklamasına tepki gösteren Kovacs, Ukrayna'nın Macaristan Başkonsolosu'nu sınır dışı etmesi halinde ülkesinin de benzer adımlar atacağını kaydetti.

Kovacs ayrıca, Ukrayna'da 150 bin Macarın yaşadığını ve Macar azınlığın durumu açıklığa kavuşturulmadığı sürece ülkesinin Ukrayna'nın AB ve NATO entegrasyonunu desteklemeyeceğini söyledi.

- Macaristan-Ukrayna krizi

Macaristan, Ukrayna'nın geçen yıl eylül ayında eğitim kanununda yaptığı değişiklik dolayısıyla ülkedeki Macar azınlığın haklarının ihlal edildiğini öne sürüyor.

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, daha önce yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın eğitim kanununda yaptığı değişiklik konusunda, "Ukrayna, eğitim kanununda yaptığı düzenlemeyle Macaristan'ı sırtından bıçakladı." demişti.

Ukrayna'da eğitim kanununda yapılan değişikliğe göre, ülkedeki Macarlar, orta öğretim kurumları ve üniversitelerde ana dillerinde eğitim göremeyecek.

Yerel Seçim 2024


En Çok Aranan Haberler