İSTANBUL, (DHA)- İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren İslam ve Küresel İlişkiler Merkezi (CIGA), Yerel ve Bölgesel Politikalar iş birliği içinde Musul konusunu ele alan bir sempozyum düzenledi. Sempozyum öncesi konuşan Prof. Dr. Mehmet Bulut, "Türkiye güçlendikçe bütün kardeş ülkeleri de güçlenecek" dedi.
Üniversitenin Halkalı'da bulunan merkez kampüsünde gerçekleşen sempozyumda bir araya gelen alanlarında uzman bilim adamları bölgenin zorlukları ve geleceğini masaya yatırdı. Programın açılış konuşmasını İstanbul Sabahattin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut yaptı. Konferansta Gazeteci-Yazar Tarık Çelenk, Eski Musul Valisi Atheel al-Nujaify, California Üniversitesi'nden Richard Falk gibi isimler de yer aldı.
"MUSUL İSLAM MEDENİYETİ AÇISINDAN ÖNEM TAŞIYOR"
Osmanlı Devleti'nin dünyadaki etkisinin azalmasından sonra başta Balkanlar olmak üzere Ortadoğu, Kuzey Afrika coğrafyasında insani sorunların yaşanmaya başladığını belirten Prof. Dr. Mehmet Bulut, "Deyim yerindeyse Osmanlı'nın el çektirildiği topraklarda aşağı yukarı yüz yıldır kan ve gözyaşı dinmedi. Bu topraklar (Musul) biliyorsunuz ilk medeniyet merkezi ve bereketli hilal havzası, aslında insanlık tarihinin yazıldığı yer. Özellikle İslam medeniyeti açısından son derece önemli. Burası 20. yy sonrası bütün medeniyetlerin bir arada yaşadığı bir coğrafya oldu. Dileriz zor günler kısa sürede biter. Ama Türkiye güçlendikçe bütün bu kardeş ülkeleri de güçlenecek. Türkiye'nin insani yardımları, oradan gelen mültecilere ülkesinde kapılarını açması, üniversitelerdeki öğrenci yoğunluğu bunun kanıtı" diye konuştu.
Türkiye'nin Musul ile ilişkilerinin doğru anlaşılması gerektiğini vurgulayan Gazeteci-Yazar Tarık Çelenk ise "Türkiye'nin bölgeyle olan ilişkisi, uluslararası hukuk açısından devam eden statüsü, bölge halklarıyla anadolu halkları arasında ayrılmaz bağ, bölgenin ekonomik refahına ve Irak Merkezi Hükümetine vereceği desteğin niteliğiyle ilgilidir. Irak bir devlet olmaya çalışıyor. Musul Irak'ın istikrarlı bir devlet olmasına katkıda bulunacaktır. Burada radikalizm önemli bir konudur. Radikalizm nasıl dengelenebilir. İkinci mesele de bölgenin ekonomik refahı ve yeniden bir hukukun inşasının sağlanması da önemli bir konudur. Türkiye'nin Musul Konsolosluğunu açması da önem arz eder" ifadelerini kullandı.
Tüm gün devam eden konferansta, konuşmacılar bölgenin tarihi, kültürel, sosyolojik, dini, politik ve yasal açıdan yeniden incelenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Musul'da yaşanan zorluklara çözümler sunmaya çalışıldı.