Merger Market'in, "Türkiye'de KOBİ Sektöründe Birleşme ve Satın Almalar" raporunun sonuçları açıklandı.
Raporun açıklandığı toplantısıda, KPMG Kıdemli Ortağı ve Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Memduh Özargun ve Vergi Hizmetleri Bölümü Ortağı Ferruh Tunç ile EsinIsmen Hukuk Bürosu Ortakları Tolga Ismen ve Dr. İsmail G. Esin birer konuşma yaptı.
Toplantıda yaptığı konuşmada, değeri açıklanmış işlemler karşılaştırıldığında geçen senenin ilk üççeyreğinde 7 milyar euro olan birleşme ve satın almaların değerinin bu yıl aynı süre zarfında 9,5 milyar euro olduğunu belirten Memduh Özargun, yabancı yatırımcının hala hevesini koruduğunu ve taleplerin azalma da olsa halen sürdüğünü söyledi.
Geçen sene ilk üççeyrekte 45 satın alma ve birleşme işlemi gerçekleştiğini belirten Özargun, bu sene aynı süre zarfında 61 işlem gerçekleştiğini ve Türk şirketleri arasındaki evliliklerde görülen azalmaya rağmen yurtdışından gelen yatırımda artış olduğunu vurguladı. Ayrıca bu dönemde Türkiye'den yurtdışına özellikle Rusya ve Türki Cumhuriyet'lerine, Balkan ülkelerine ve Kuzey Afrika'ya öncelikle inşaat ve perakende alanlarında yatırım yapıldığını, 2007 yılının ilk 9 aylık süresinde 7 olan işlem sayısının bu sene 12 adete çıktığını sözlerine ekledi.
2008'de değeri 1 milyar euro'dan fazla olan en büyük 2 işlemin Migros - BC Partners ve BAT - Tekel satın almaları olduğunu belirten Özargun, en fazla işlemin yüzde 28'lik bir oranla imalat sektöründe olduğunu, işlemlerin ise ağırlıklı olarak KOBİ'leri ilgilendirdiğini söyledi.
Enerji sektöründe önümüzdeki bir iki yıllık süreç içinde çok büyük bir gelişme olacağını belirten Özargun, 2009 ilk yarısında Milli Piyango, ikinci yarısında ise karayolları ve köprülerin özelleştirmelerinin tamamlanabileceğini belirtti.
Toplantıda, büyük işletmelerde birleşme ve satın almaların zor olduğunu ve bu nedenle 500 milyon euro'yu aşan işlemlerin ancak yüzde 5'lik bir oranı kapsadığı belirtildi. Ayrıca perakende sektörünün en fazla el değiştirme potansiyeli olan sektör olduğu, enerji ve madencilik sektörlerinin belirsizliklere daha az açık olduğu vurgulandı.
Birleşme ve satın almalarda yabancı yatırımcıların şirkete değil ortağa ve ortaklığa yatırım yapmayı tercih ettiğinin dile getirildiği toplantıda, nakit imkânı olan yatırımcıların kriz dönemlerinde dahi uygun ve büyüme trendi olan bir şirket buldukları takdirde yatırımlarına devam edeceklerinin altı çizildi.
Girişim sermayesi ile ilgili olarak hala yeterli yatırım fırsatının olduğu, önemli olanın bu parayı Türkiye'ye çekmek olduğu tartışılan basın toplantısında, taslak Türk Ticaret Kanunu'nun öneminden de bahsedildi.
KPMG Vergi Ortağı Ferruh Tunç, birleşme ve satın alma rakamlarının 2007'de 22 milyar dolar, 2008'de tahminen 15-16 milyar dolar civarında olacağını ancak 2009 - 2010 yılları için her ne kadar konuşulan rakamlar varsa da bir tahminde bulunmanın şu an için doğru olmayacağını dile getirdi. Küresel krizle ilgili olarak finansman sorununun da bulunduğunu ve bunun da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.
Orta doğu ülkelerinden Türkiye'ye sermaye akışı olup olmayacağı sorusuna, "Bugüne kadar gelmemiş bir sermayenin kriz sürecinde Türkiye'ye akacağını beklemek çok iyimser bir tahmin olur" yanıtını veren Tunç, mutlaka bir akışın olacağına ama bunun abartılmaması gerektiğinin altını çizdi.
Memduh Özargun ise, 2008 ortasında yapılan tahminlerde Türkiye'ye 2010 dahil önümüzdeki üç yıllık süreçte toplam 40 milyar dolarlık yabancı yatırımı öngörüldüğünü bununla birlikte son çeyrekteki azalan yatırım değerleri ile bunun iyimser bir tahmin olmaya başladığını belirtti. Son zamanlarda ziraat, tarım ve gıda sektörüne özellikle Orta Doğu'dan ilgi gelmeye başladığını, enerji ve perakende sektörlerinde gelişme olacağını, sağlık, eğitim ve altyapı sektörlerinde ise gelecek olduğunu belirtti. Özargun, 2008'in son çeyreğinde beklenen satın alma ve birleşmelerin 2007'nin son çeyreğindeki işlem sayısına oranla yarı yarıya azalabileceği tahmininde bulundu.