LONDRA (A.A)- Ankara Anlaşması'na dayalı olarak Türkiye'den yapılan ilk oturma ve çalışma izni başvurusunun, İngiltere'nin İstanbul'daki başkonsolosluğu tarafından kabul edildiği açıklandı.
Merkezi Londra'da bulunan Kuddüs avukatlık bürosu tarafından Gürbüz Sanatçı adlı Türk vatandaşı için yapılan başvurunun, başkonsolosluk tarafından öncelikle "gerekli yönetmeliklerin hazır olmadığı" gerekçesiyle reddedildiği, avukatlık bürosu yetkililerinin Londra'da içişleri bakanlığıyla yaptıkları ve gerekirse "Yüksek mahkeme nezdinde hak aranacağı' belirtilen yazışmaların sonucunda kabul edildiği bildirildi.
Avukatlık Bürosu yetkilileri Başarat Ali ve Muhammed Abdülkuddüs, Londra'da düzenledikleri basın toplantısında, geçen yıl Avrupa Adalet Divanı'nın "Tüm ve Darı" davaları olarak bilinen iki ayrı davada alınan kararların Ankara Anlaşması'nın Türk vatandaşlarına İngiltere ve diğer AB ülkelerine oturma ve çalışma izni için başvuruda bulunmalarına olanak sağladığını hatırlatırken, İngiltere içişleri bakanlığının bu kararı uygulamamakta direndiğine işaret etti.
Avukatlık bürosu yetkilileri, içişleri bakanlığının uygulamayı gerekli iç yönetmelikler hazır olmadığı gerekçesiyle askıda tutmasını daha fazla sabırla beklemek istemediklerini belirtirken, Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği ortaklık hukukundan doğan haklarından geriye gidiş olamayacağına dikkat çekti. Sanatçı'nın başvurusunun İstanbul başkonsolosluğu'na tanınan 14 günlük sürenin son gününde kabul edildiğini hatırlatan Kuddüs avukatlık bürosu yetkilileri, bunun ardından 7 Türk vatandaşı için daha aynı türde başvurular yaptıklarını, onlar için de halen yanıt beklendiğini hatırlattı.
Yetkililer, bu dosyalar için de sonuç alınamaması halinde aynı yolun izleneceğini, gerekirse Yüksek Mahkeme nezdinde hak aranacağını bildirdi. Avukat Muhammed Abdülkuddüs geçen hafta Gürbüz Sanatçı dosyasında alınan sonucun onbinlerce aynı durumdaki Türk'ü etkileyeceğini, hem İngiltere içinde, hem de Türkiye'den Ankara anlaşması çerçevesinde yapılacak başvuruların askıda tutulmasının önüne geçilmesine olanak sağlayacağını bildirdi.
Başarat Ali de şu ana kadar kimsenin İngiltere içişleri bakanlığının uygulamalarına karşı çıkmayı düşünmediğini, ancak cesaretle karşı çıkıldığında, bütün hukuki haklardan yararlanılarak sonuca gidilmesinin mümkün olduğunun görüldüğünü hatırlattı. Ali, "Türk vatandaşları AB ülkeleri içinde AB ile ortaklık hukukundan doğan ayrıcalıklı durumlarının farkında olmalı ve haklarını sonuna kadar kullanmalı" dedi.
Toplantıda konuşan Türkiye'nin İngiltere'deki Çalışma Ateşesi Ayşegül Yeşildağlar da Türkler'in AB ülkeleri içindeki ulusal mevzuatlar daraltılsa da Avrupa Birliği Ortaklık Hakları'nda geriye gidiş olmayacağını iyi bilmeleri gerektiğine dikkat çekti ve alınan sonucun önemli olduğunu vurguladı. Yeşildağlar, bir Türk vatandaşının kendi ülkesinden AB üyesi bir ülkeye oturma ve çalışma izni başvurusu yapabilmesine olanak tanıyan bu uygulamanın, Gürbüz Sanatçı örneğinin ardından açılan kapı sayesinde gelişeceğine işaret ederken, bunun bütün bu yöndeki başvuruların Kabul edileceği anlamına gelmediğini, ancak, gerçek ve güçlü başvurular için büyük şans doğduğunun bilinmesi gerektiğini ifade etti.