HABER

Tuzluluğa uydu takibi

ŞANLIURFA (İHA) - Şanlıurfa ve Harran ovalarındaki tuzluluk derecesi artık uydudan izleniyor. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Ali Çullu, sayısal uydu verileri ve Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) gibi en iyi teknikler kullanılarak Harran Ovası'nı tehdit eden tuzlu alanları tespit ettiğini söyledi.

Harran Ovası'nda tuzlulaşmanın genellikle kurak ve yarı kurak iklimlerde, çevresine göre çukur olan topoğrafyalarda ve taban suyunun varlığında yüksek buharlaşma nedeniyle meydana geldiği belirtildi. Yarı kurak bir iklim etkisi altında bulunan Harran Ovası'nda tuzlulaşmanın meydana gelmesi için uygun iklim ve topoğrafik yapı bulunduğunu belirten Doç. Dr. Mehmet Ali Çullu, Harran Ovası'nda sulama öncesi 1965-1970 yıllarında yapılan etüt çalışmalarında 8 bin 513 hektar alanın tuzlu, 3 bin 289 hektar alanın tuzlu-sodyumlu ve 33 hektar alanın ise sodyumlu olduğunu söyledi.

Harran Ovası'nda bilinçsizce kullanılan topraklarda aşırı tuzluluk meydana geldiğini söyleyen Çullu, GAP'ın en büyük ovası olan Harran Ovası'nın 225 bin hektar alana sahip olduğunu belirterek, "Bunun 152 bin hektarı sulanabilir durumda. 2000 yılı koşullarında yaklaşık 120 bin hektar alan sulanmaya başlandı. Bu alanların da sulamaya başlanılması ile birlikte taban suyunda kısmen de olsa artış görülmektedir. Taban suyunun artması ile birlikte özellikle bu bölgenin sıcak olmasından dolayı tuzlulukta artış var. 2000 yılı koşullarında üniversitemizin yaptığı çalışmada 11 bin hektar tuzlu alan mevcuttur. Ovanın 1987-2000 yılı arasındaki haritalarını ortaya koyduk. Bu haritada tuzsuz alan, hafif tuzlu alan ve şiddetli tuzlu alanların haritasını çıkardık" dedi.

"KAYIP ÇOK BÜYÜK"
Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Çullu, Harran Ovası'nda önlem alınmaması halinde kayıpların çok büyük olacağına değinerek, "Yaptığımız çalışmalarda ve uydudan aldığımız görüntülerde verim kayıplarını tespit ettik. Bir bölgede yaptığımız çalışmalarda yaklaşık yüzde 25 ve 30 dolayında tuzluluktan dolayı kayıp olduğunu gördük. İlk bakıldığında bu tuzluluk küçük görülebilir. Ancak tuzluluk gözle görülmez ve bir kaç yıl içinde kendini gösterebilir. Bu parsel alanında düşük görülebilir. Eğer bunu köy, ilçe veya ova düzeyinde düşünecek olursak kayıp büyüktür. Eğer bunu verime vuracak olursak çok önemli verim kayıpları mümkün. Gerekli önlemler alındığında bunu tekrar normal seviyeye dönüştürmek de mümkündür" diye konuştu.

UYDUDAN ALGILAMA SİSTEMİ KURULDU Toprak çoraklaşmasının temel nedeni olan eriyebilir tuzların son derece dinamik yapıda olmaları, gerek toprak profili içerisinde ve gerekse toprak yüzeyinde mevsimlere ve yıllara göre değişim göstermeleri, böyle alanların en azından her yıl incelenmesi gerektiğini de belirten Mehmet Ali Çullu, "Bu konuda Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde faaliyette bulunan Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemi Laboratuarı'ndan herkes yararlanabilir. Bu algılama sistemi yalnız tuzluluk için değil, her türlü çalışmalarda kullanılabilir. Örneğin bir sulama öncesi ve sulama sonrasında toprağın nasıl değiştiğini öğrenmek mümkündür. Eğer önlem almazsak bu tuzluluk artabilir" şeklinde konuştu.

En Çok Aranan Haberler