'li Fırat: Savcıları göreve çağırıyoruz
Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, "Endişe etmeye başladığımız hususlar gerçekleşmeye başladı, YÖK'ün yazısı üniversiteleri zora soktu, türbanlı öğrenciler üniversite binalarına alınmaya başlandı, üniversitelerde kargaşa yaşanıyor" dedi.
İSTİFA ETSİN VEYA GÖREVDEN ALINSIN
Kurul'un toplantısının ardından yayınlanan sonuç bildirgesinde YÖK'ün yazısının üniversiteleri zora soktuğu belirtildi. YÖK Başkanı istifaya çağrıldı. İstafa etmezse Cumhurbaşkanı'nın görevden alması istendi.
'li Fırat: Savcıları göreve çağırıyoruz
Üniversitelerde kargaşa yaşandığına dikkat çeken Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, YÖK Başkanı'nın rektörleri suça teşvik ettiğini söyledi. 42. maddenin genel bir çerçeve çizdiğini ifade eden Akaydın, YÖK Başkanı Özcan'ın açıklamasının hukuki bir yanı olmadığını kaydetti.
Akaydın, Cumhuriyetin temel ilkesini yaşatmaya kararlı olduklarını vurguladı. AKP'li Fırat'ın kendileri hakkında savcıları görev çağırmasıyla ilgili de "Biz de savcıları göreve davet ettik" diye konuştu. Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, son günlerde yaşanan gelişmeler sonucu bazı kuruluşlar ile üniversitelerin ve üniversitelerle öğrencilerin "karşı karşıya" getirildiğini belirterek, "Bu gerilimin boyutlarının ilerlemesinden gerçekten çok büyük bir endişe duyuyoruz" dedi.
ÜAK, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın'ın başkanlığında, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde olağanüstü toplandı. Başkan Mustafa Akaydın, toplantının başlangıcında, katılımcıları "Türkiye Cumhuriyeti'nin sınır ötesi harekatında kaybedilen değerli vatan evlatları için" 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti.
'li Fırat: Savcıları göreve çağırıyoruz
Akaydın, saygı duruşunun ardından yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok ciddi meseleleri arasında Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik ilkesini hedef alan Cumhuriyet'in kuruluş felsefesine aykırı bir siyasi süreç yaşandığını savunarak, bu siyasi sürecin Türkiye Cumhuriyeti üniversitelerini çok yakından ilgilendirdiğini söyledi.
ÜAK'ın, 1 Şubat 2008'de yaptığı toplantıyı anımsatan Akaydın, bu konudaki görüşlerini kamuoyuyla paylaştıklarını, yetkili makamları, "duyarlı, ilgili olmaya davet ettiklerini" ifade etti. Akaydın, "Bu davetimiz olumsuz sonuçlanırsa, Türkiye Cumhuriyeti üniversitelerinde ciddi bir kaos ortamı yaşanabileceğini ifade etmiştik. Ne yazık ki, gelişmeler aynen öngördüğümüz şekilde gerçekleşti" dedi.
Anayasa değişikliğinin "çok hızlı bir şekilde" yapıldığını belirten Akaydın, ardından YÖK Başkanı'nın da rektörlere gönderdiği genelgeyle rektörleri "hukuksuz davranmaya zorlandığını" öne sürdü.
'li Fırat: Savcıları göreve çağırıyoruz
Akaydın, bu duyuruya rağmen üniversitelerin hemen hemen tamamına yakınının eskiden nasıl davranıyorlarsa hukukun gereği olarak aynı şekilde davranmaya devam ettiklerini söyledi. Ancak bu durumun, bazı kuruluşlar ile üniversiteleri, üniversitelerle öğrencileri "karşı karşıya" getirdiğini belirten Akaydın, "Bu gerilimin boyutlarının ilerlemesinden gerçekten çok büyük bir endişe duyuyoruz" dedi.
"REKTÖRLERİN SİCİL AMİRİ, GERGİNLİĞİ DAHA DA ARTIRDI"
Anayasa hukukçularının, idari hukukçuların fikir ayrılığı içinde olduğunu, YÖK'ün ikiye ayrıldığını anlatan Akaydın, "Ama üniversitelerimiz çok şükür ki, büyük bir çoğunlukla 1 Şubat'ta nasıl yorum yapıyorsa 28 Şubat'ta, yani bugün de aynı şekilde yorum yapıyor" dedi.ÜAK'ın, 7 Mart'ta Antalya'da olağan toplanacağını belirten Akaydın, toplantının gündeminin aynen devam edeceğini söyledi.
'li Fırat: Savcıları göreve çağırıyoruz
Sayısı 30'a varan bazı rektörlerin, kendisini telefonla arayarak yaşadıkları sıkıntıları, hangi gerçeklerle göğüs göğüse olduklarını anlattıklarını dile getiren Akaydın, şöyle devam etti:
"Tabii ki bu ortamı yaratan kurumun başı da ne yazık ki üniversitelerimizin başı olup, rektörlerimizin sicil amiri bir kişi olup, bu arkadaşlarımızın yaşadığı gerginliği, ikilemi, diğer bir deyimle anti-balansı daha da fazla artırdı. Üstelik zaman zaman halkımızla karşı karşıya kalmak zorunda kaldık. Hatta bundan dolayı başını örten kızlarımızla daha önceden hiç bir sorun yaşamazken, şimdi sorun yaşar hale geldiler. Bunların üzüntüsünü paylaştık. Doğal olarak üniversiteler ciddi bir sıkıntı yaşarken, üniversiteleri, rektörleri toplantıya çağırması gereken makam, YÖK Başkanımızdır. Belki Genel Kurul üyeleriyle birlikte bu vahim olaylar karşısında bir Rektörler Komitesi düzenlenebilirdi. Ama ne yazık ki YÖK Başkanımız, sadece kendi hukuki mütalaalarıyla yetinmiş, böyle bir toplantıya gerek görmemiştir. Dolayısıyla bugün yaptığımız toplantı, Türkiye Cumhuriyeti üniversitelerinin içinde yaşanan sorunları tartışmak için hiç bir başka kurum kalmadığı için yapılan bir toplantıdır."
"GÖRÜŞ BİLDİRMEK ÜNİVERSİTELERİN SORUMLULUĞU"
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın, bu konuyla ilgili toplantı yapmanın ÜAK'ın görevleri arasında olmadığı yönünde açıklama yaptığını anımsatan Akaydın, Avrupa Üniversiteler Birliği'nin geçen yıl yapılan toplantılarının birisinde toplumsal olaylara değinildiğini anlattı. Akaydın, tüm dünya üniversitelerinin, kendi toplumlarını, hatta dünyayı ilgilendiren ciddi boyutta toplumsal sorun varsa, buna görüş bildirmekle sorumlu olduklarını kaydetti. Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
'li Fırat: Savcıları göreve çağırıyoruz
"Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin çok ciddi bir sorununu, hatta dış basında bile neredeyse sınır ötesi operasyon kadar çok yer eden bir sorununu tartışmak üzere, bir başka makam bu gereği yerine getirmediği için burada toplanmış bulunuyoruz. Görevimizin gereğini yapıyoruz ve bizim sadece YÖK Başkanımızın dediği gibi değil, Anayasa'dan ve 2547 Kanun'un ilgili maddelerinden kaynaklanan ayrıca da bir sorumluluğumuz var. Türkiye Cumhuriyeti üniversitelerinde çok ciddi bir sorun yaşanıyorsa, bu ciddi sorun üniversitede kaos yaratmışsa, üniversitenin eğitim özgürlüğünü, eğitim akışını ciddi boyutta zedeler hale gelmişse, hepsinden daha vahim olarak da bu 'çağdaş, uygar, demokrat ve laik öğrenciler yetiştirebilmeliyiz' gerçeğini tamamen ortadan kaldırır boyuta geldiyse elbette ki ÜAK toplanacaktır, hiç fire vermeden toplanacaktır ve bu konudaki görüşlerini açıklayacaktır."
Toplantıya katılıma da teşekkür eden Akaydın, bazı rektörlerin yurt dışında olduğunu, bazılarının da ulaşım zorluğu nedeniyle katılamadığını söyledi. Akaydın, "Bir rektör arkadaşım, çok acıklıdır ki, 'vekilimi gönderiyorum, çünkü bazı siyasetçilerin baskısı altında üniversitemi yarın terk etmeyi düşünemiyorum' demiştir. Bunları size etik olarak açıklamayacağım. Bazı özellikle doğu üniversitesindeki arkadaşlarım, çok vahim olaylarla, toplumsal, vahim, örgütsel baskılarla karşı karşıya kaldıklarını ifade etmişlerdir" diye konuştu. Basına kapalı devam eden toplantının ardından bir bildiri yayınlanması bekleniyor. Öte yandan, toplantının yapıldığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi çevresinde polis güvenlik önlemi aldı.