İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss bugün Rusya mevkidaşı Sergey Lavrov ile Ukrayna krizini konuşmak üzere Rusya'ya gidiyor.
Bakanlık açıklamasına göre Truss, Rusya'nın gerilimi daha fazla artırmadan konuyu diplomatik yollarla çözmesi gerektiği mesajını tekrarlayacak.
Truss aynı zamanda Rusya'nın imzaladığı uluslararası protokolleri uygulamasını ve Ukrayna'nın bağımsızlığını kabul etmesini isteyecek.
Truss, "İngiltere, Ukrayna'nın bağımsızlığı ve özgürlüğünü savunmakta kararlı, ben de mevcut sorunlara diplomatik çözümler aramak için Moskova'ya gidiyorum" açıklamasını yaptı ve devam etti:
"Rusya, Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda çok sert tepki vereceğimizi bilmeli."
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ise Polonya'da Başbakan Mateusz Morawiecki ve Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile görüşecek, İngiltere'nin doğu Avrupa müttefiklerini desteklediği mesajını yineleyecek.
Johnson, Polonya'da konuşlandırılmış İngiliz askerleri ziyaret edecek.
Rusya'nın AB Büyükelçisi Vladimir Chizhov BBC'ye yaptığı açıklamada, Rusya'nın herhangi bir ülkeyi işgal etme niyetinde olmadığını, ancak kışkırtıldığı durumda fikrini değiştirebileceğini ifade etti.
Chizhov, Rusya'nın Ukrayna sınırına konuşlandırdığı 100 bine yakın askerin geri çekilmesi konusunda bir açıklamada bulunmadı, ancak müzakerelerin devam etmesi durumunda verilecek kararın değişebileceği yönünde ifadelerde bulundu.
Chizhov, BBC Avrupa Muhabiri Katya Adler ile yaptığı görüşme sırasında, "Hala diplomasi için fırsatlar olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Chizhov, Rusya'nın NATO'nun doğuya doğru genişlememesi talebinin müzakerelerde ele alınması gerektiğini vurguladı:
"Bunu kesinlikle unutmayacağız, unutamayız da. NATO'nun bugüne kadar 5 defa genişlemesini beklemiyorduk."
Son günlerde Ukrayna ve Rusya arasındaki gerilimi kontrol altına almak üzere çeşitli diplomatik etkinlikler düzenlendi.
Rusya, Ukrayna ve Almanya ziyaretleri gerçekleştiren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya lideri Vladimir Putin'in Ukrayna sınırındaki krizde gerilimi artırmama taahhüdünde bulunduğunu söyledi.
Macron ve Putin arasındaki görüşmeler sırasında 2014'te Almanya ve Fransa'nın desteğiyle varılan ve bugüne kadar 14 bin kişinin Rusya yanlısı ayrılıkçılarla çatışmalarına son vermeyi amaçlayan Minsk anlaşmasının güncellenip tekrar yürürlüğe konulması konuşuldu.
Macron, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile görüşmesinin ardından iki ülkenin anlaşmayı yeniden uygulamaya sıcak baktığını söyledi.
Rusya uzun zamandır Ukrayna'yı Minsk Anlaşması hükümlerini uygulamamakla suçluyordu.
Çarşamba günü ise Rusya hükümet sözcüsü, "Minsk anlaşmasının yerine getirilmesi koşuluyla Ukrayna krizinin çözülebileceği yönünde işaretler" olduğunu belirtti.
Bazı diplomatlar böyle bir uygulamanın iki ülke arasındaki gerginliği azaltmakta faydalı olabileceğine inanıyor.
Fransa'nın ABD Büyükelçisi Philippe Etienne, Twitter'da yaptığı paylaşımda bu tür anlaşmaların "uygun siyasi çözümler üretmek için kullanılması" gerektiğini belirtti.
Macron, Normandiya Dörtlüsü olarak bilinen Rusya, Ukrayna, Almanya ve Fransa temsilcileri arasındaki müzakerelerin Perşembe günü devam edeceğini bildirdi.
Rusya ve Belarus, Ukrayna'nın kuzey sınırına yakın bölgelerde 10-20 Şubat arasında ortak tatbikatlar düzenleyecek.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, tatbikata katılacak asker sayısının 30 bine ulaşmasını beklediklerini söyledi.
Stoltenberg, Rusya'nın oradaki askeri konuşlanmasının Soğuk Savaş'tan bu yanaki en büyük sayılara ulaştığını belirtti.