BURSA (İHA) - Türkiye'nin uluslararası öneme sahip sulak alanlarından Uluabat Gölü'nün çevresine kurulacak olan Karacabey Organize Sanayi Bölgesi'nin, "Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği" hükümlerine aykırı olduğu bildirildi.
Nilüfer Yerel Gündem 21 Uluabat Çalışma Grubu tarafından hazırlanan raporda, gölün çevresindeki 4 bin dekarlık alana kurulması planlanan Karacabey Organize Sanayi Bölgesi'nin, Ulubabat'ın doğal yapısını ve ekolojik dengesini bozacağı belirtildi. Türkiye'nin uluslararası öneme sahip sulak alanlar sözleşmesi RAMSAR'a kriterlerine göre korunan Uluabat'ın çevresine kurulacak olan sanayi bölgesinin, tampon 5 kilometrelik bölge içinde kaldığına dikkat çekilen raporda, "Organize Sanayi Bölgesi olarak düşünülen alanın büyük bir bölümü Uluabat Gölü, yüzey suyu toplama havzası içerisindedir. Alan, ayrıca Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği hükümlerince belirlenen, sulak alan tampon bölgesi (göl kıyısından en az 5 kilometrelik) sınırları içerisinde kalmaktadır. Organize Sanayi Bölgesi'nin kurulması Uluabat'a telafisi olmayacak büyük zarara yol açacaktır. Sanayi Bölgesi'nin yapılması yalnız Uluabat Gölü'nün değil, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın yeni RAMSAR alanı ilan etmesi beklenen Kocaçay Deltası'na kadar uzanan tüm doğal yapının ekolojik dengesini doğrudan etkileyecektir. Bunun sonucunda sudaki bitki, balık, su samuru ve kuş yaşamı tehlikeye girecektir" şeklinde görüş belirtildi.
Gölün çevresindeki 4 bin dekarlık alanın Karacabey İlçesi'ne ait Seyran, Subaşı ve Canbaz Köyleri'nin mera arazileriyken Maliye hazinesine dönüştürüldüğü ve 49 bin YTL gibi çok düşük bir değere, Karacabey 75. Yıl KOBİ Kooperatifi'ne satıldığının ifade edildiği raporda, şu görüşlere yer verildi:
"Organize Sanayi Bölgesi, gölün ve içinde yaşayan canlıların geleceğini tehlikeye attığı gibi, Bursa ile Karacabey İlçesi'nin kentsel ve sanayi gelişme yönlerinin çakışma noktasında bulunmasından dolayı yapılaşma, göç ve kirliliği de artıracaktır. Sanayi ve gecekondulaşma çok kısa zamanda arazilere ve göl kıyısına kadar inecektir. Doğaya ve insana zarar vermeden yerel kalkınmayı sağlayacak başka seçenek ve yöntemler varken, ekolojik, toplumsal ve ekonomik taşıma kapasitesinin üzerinde sanayi alanları oluşturmak, bölgesel kalkınmaya destek olmaktansa bölgenin toplumsal ve doğal yaşamına büyük zarar verecektir. Bursa ve ilçelerinde sayısız OSB varken ve birçoğu (Mustafakemalpaşa OSB'de olduğu gibi) boş ve yatırımcı beklerken, hem de herkesin gözü üstünde olan Uluabat Gölü'nün kıyısına yeni bir OSB yapmak gerekli midir? Olay, yalnızca Uluabat Gölü ve havzasının sanayi kaynaklı artıklarla kirletilmesi değil, göl ve göl havzasındaki balıkçılık, tarım ve hayvancılık gibi etkinliklerle geçimini sağlayan binlerce insanın da zarara uğrayacak olmasıdır."
Diğer taraftan açıklamada, gölün uluslararası kuş göç yollarında bulunup, Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı, Kocaçay ve Kocaçay Deltası ile bir bütün oluşturduğunun da altı çizilirken, yapılacak OSB'nin getireceği kötü hava şartlarının milyonlarca kuşu ve bölgedeki tarımsal arazileri de etkileyeceğine dikkat çekildi.
Raporda, dünyada sadece 20 gölün sahip olduğu "Yaşayan Göl" unvanına sahip Uluabat'ın çevresine yapılacak OSB'nin, "Avrupa Şehri" ve Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) bağlı Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı'na üye olan Bursa'da büyük bir itibar kaybına yol açacağı da vurgulandı.