BİZE ULAŞIN
İSTANBUL, (DHA) - İSTANBUL Aydın Üniversitesi (İAÜ) Hukuk Fakültesi, 8 Kasım 2018 günü 'Hukuki ve Psikolojik Boyutuyla Hayvan Hakları ve Korunması' başlıklı panelde, hayvan haklarına dikkat çekilerek, Mecliste görüşülecek Kanun Kasarısına ek olarak Hayvan Hakları Ombudsmanlığı'nın hayata geçirilmesi önerildi.
Türkiye’de hayvan hakları, İAÜ'de düzenlenen 'Hukuki ve Psikolojik Boyutuyla Hayvan Hakları ve Korunması' panelde ele alındı. Üniversitenin Florya kampüsünde düzenlenen panelde İAÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Ulusoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sadece hayvan haklarını savunacak ve şiddet kapsamında işlenen eylemlere karşı süreci takip edecek 'Hayvan Hakları Ombudsmanlığı' önerisinde bulundu.
İAÜ Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli’nin de iştirak ettiği, moderatörlüğünü İAÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Ulusoy’un yaptığı panelde, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Üyesi Av. Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu, İAÜ Hukuk Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Zekiye Özen İnci ve Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üy. Şahide Güliz Kolburan, Hayvanları Doğal Ortamlarında Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Yılmaz konuşmacı olarak yer alırken, Sivil Toplum Kuruluşları'nın (STK) üyeleri, baroların temsilcileri, hayvan severler, öğrenciler ve öğretim üyeleri katıldı.
Panelde, hayvanlara uygulanan şiddet ve psikolojik boyutları, Türk hukuk düzeninde hayvanların yeri, mevcut ceza yasalarında hayvanlara yönelik şiddet eylemlerinin ve kötü muamelelerin ne şekilde yaptırım altına alındığı tartışıldı.
"HAYVANLAR TOPLUMUMUZUN BİR PARÇASI"
Panelin moderatörlüğünü yapan İAÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Ulusoy, hayvan sevgisinin insan sevgisiyle paralel olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ulusoy, "İnsanların yaşam hakkı olduğu gibi hayvanların da yaşam hakkı vardır. Yeni aile mahkemesi kararlarında eşler boşandıkları zaman çocuklarıyla ilişkileri nasıl düzenleniyorsa ortak sahip oldukları hayvanlarla ilişkileri de artık mahkeme kararıyla düzenleniyor. Hayvanlar sadece doğanın değil, aynı zamanda toplumumuzun da bir parçasıdır. Hayatımızın bir parçası olarak yaşamamızı kolaylaştırıyor, neslimizin sağlıklı bir şekilde devamına yardımcı oluyorlar ve en önemlisi de hayvan sevgisi mutlu ve barışçıl bir toplumun ön koşuludur" diye konuştu.
"ÇOCUKLUKTAN HAYVAN SEVGİSİNİN AŞILANMASI GEREKİYOR"
Hayvan sevgisi olmayanın insana sevgisinin de olmadığını belirten Prof. Dr. Ulusoy, "Nasıl insana karşı işlenen suçlarda hapis ve para cezası gibi yaptırımlar uygulanıyorsa, hayvanlara karşı uygulanacak şiddet de tıpkı bunun gibi cezalandırmalıdır. Bu amaçla bilimsel bir panelle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacak kanun tasarısına katkıda bulunmayı amaçladık. Hayvan cinayetlerinin önlenebilmesi için çocukluktan hayvan sevgisinin verilmesi lazım. Çocuk bir hayvanın canını acıtmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu o hayvan ailesinin bir parçası olduğunda daha iyi görebilir, hayvanın canını acıttığında aslında ailesinin canını acıttığını düşünür" ifadelerini kullandı.
"HAYVANA ŞİDDETİN DOZUNA GÖRE HAPİS CEZASI OLMALIDIR"
Hayvana uygulanan işkencenin cezasının hapis olması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ulusoy, "Para cezası muhakkak olmalı. Daha sonrasında da hayvana uygulanan şiddetteki kötülüğe göre hapis cezası da getirilmelidir. Biz cezanın ağırlığını suçtaki kötülüğe göre belirliyoruz. Eğer hayvana da vahşi duygularla işkence yapılırsa orada da hapis cezası ön görülmeli" dedi.
MECLİSE 'HAYVAN HAKLARI OMBUDSMANLIĞI' TEKLİF EDİLDİ
Hayvanları koruma bakımından 'Hayvanları Horuma Ombudsmanlığı' diye yeni bir müessese önerdiklerini belirten Prof. Dr. Ulusoy, "Hayvanları Koruma Ombudsmanlığı'nı ilk defa bu panelde gündeme getirdik. Bu önerimizi TBMM’ye, Adalet Bakanlığı’na ve Tarım ve Orman Bakanlığı'na bir rapor halinde göndereceğiz" diye konuştu.
"OMBUDSMAN SADECE HAYVAN HAKLARINI SAVUNACAK"
Hayvan Hakları Ombudsmanı'nın yetkilerini ve kapsamını anlatan Prof. Dr. Ulusoy, "Hayvanları Koruma Kanununun uygulanmasına nezaret edecek ve sadece hayvanların hakkını savunmak için görev yapacak. Bir para cezası verilecekse, o para cezasıyla ilgili sürece hayvan lehine dahil olacak, hayvanın hakkını savunacak. Eğer ceza kanuna giren bir suç varsa onunla ilgili bütün bilgileri toplayıp bir sicil halinde tutacak, cumhuriyet savcılığıyla irtibat halinde olacak. Kamu Denetçiliği Kurumumuz gibi 'hayvan haklarını koruma ombudsmanlığı' birimi getirilirse, bu ombudsmanlık resmi kamu otoritesi olarak daha sıkı ve etkin bir şekilde hayvanların korunmasını takip edecektir" dedi.
Prof. Hatemi ise, hayvanların denek olarak kullanılmasının kesin olarak yasaklanmasından yana olduğunu belirtirken, Av. Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu da hayvanlarla ilgili davalardan örnekler verdi.
Panelin sonuçları, bilimsel bir rapor halinde TBMM Adalet Komisyonuna gönderildi.
