Vali Yiğenoğlu'na Bakanlık'tan yolsuzluk incelemesi
Muğla Valisi Lütfi Yiğenoğlu'nun usulsüz olarak zimmetine 20 bin YTL geçirdiği, ünvan gaspı yaptığı, annesi adına yolluk tahakkuk ettiği iddiaları üzerine, İçişleri Bakanı Beşir Atalay "ön inceleme" onayı verdi.
Muğla Valisi Lütfi Yiğenoğlu, uygulamalarına yönelik şaibeler üzerine Merkez Valliği'ne alınmış, yerine İller İdaresi Genel Müdürü Dr. Ahmet Altıparmak atanmıştı. Ancak Vali Yiğenoğlu ile ilgili yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının ardı arkası kesilmiyor.
Yolsuzluk iddialarından ikisi için İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından Perşembe günü ön inceleme onayı verilerek düğmeye basıldı. Ön inceleme onayı verilen iddialardan ilki ünvan gasbı, ikincisi ise zimmetine geçen kişi borcu.
Lütfi Yiğenoğlu, Merkez Valiliği'ne atanma kararının ardından 2 Mayıs 2008 tarihinde Muğla Valiliği'nden ilişkisini keserek Muğla'dan ayrıldı. Vali olması nedeniyle Başkan seçildiği Turizm Altyapıları Birliği Başkanlığı, vali değişikliğinden sonra otomatik olarak düştü. Buna rağmen, yasal olmayan bir şekilde bu ünvanı taşımaya devam etti.
Vali Yiğenoğlu, valilik görevinden ayrılmadan önce 2 Mayıs 2008 tarihinde Muğla Valisi ve Birlik Başkanı imzasıyla Muğla'da kurulu 5 birliğin encümen üyelerine yazı yazdı. Yazılarda, il dışında olacağından 2008 Mayıs ayı Birlik Encümenleri Başkanlığı'nın, tüzüğün 5. maddesi uyarınca Birlik encümenlerince ve Haziran ayı Encümen toplantılarının da İl Genel Meclis Üyesi Başkanı Cem Erkin Başkanlığı'nda yapılacağını bildirdi.
Oysa o tarihlerde Yiğenoğlu Muğla Valisi değil ve dolayısıyla Turizm Altyapıları Birlik Başkanı da değil. Bu gelişmeler üzerine Muğla'nın yeni Valisi ve yasal olarak Birlik Başkanlığı'na seçilen Dr. Ahmet Altıparmak durumu İçişleri Bakanlığı'na Haziran ayında bildiriyor.
Yürürlükteki mevzuat hükümleri ve TC Anayasası'nın 6. maddesinin "Hiçbir kimse veya organ, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz" hükmüne rağmen, Muğla Valiliği görevi sona eren Lütfi Yiğenoğlu'nun, Birlik ve Encümen Başkanlığı görevlerini yerine getirmeye çalışması ile ilgili TCK'nın 262. maddesi şöyle diyor:
"Bir kişinin görevini, kanun ve nizamlara aykırı olarak yerine getirmeye teşebbüs eden veya terk emir kendisine bildirilmiş olduğu halde görevini sürdüren kimseye 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilir."
Ve aynı kanun maddesinin gerekçesinde suçun oluşumunda teşebbüsün yeterli görüldüğü ifade ediliyor. Bunun bildirilmesi üzerine Bakan Atalay düğmeye bastı ve Yiğenoğlu hakkında bu konuda ön inceleme onayı verdi.
Ön inceleme izni verilen ikinci iddia ise Vali Yiğenoğlu'nun ikinci kez Vali olarak atandığı Muğla'da fiili görev yapmadığı dönem için 2007 yılında usulsüz olarak maaşına ilave olarak özel idare payı adı altında yaklaşık 20 bin YTL'yi zimmetine geçirmesi... Bu iddia, müfettiş incelemesi sonunda ortaya çıktı. Oysa Valiler sadece fiili görev yaptığı sure için böyle bir para alabiliyorlar. Yiğenoğlu'nun Muğla'da görev yapmadığı süre için maaşının dışında böyle bir para alması yasal olarak mümkün değildir. Vali Yiğenoğlu'nun, kişi borcu olarak adlandırılan bu yöntemle hak etmediği halde devletin bu parası için zimmet çıkarıldığı iddia ediliyor. İçişleri Bakanı Atalay bu usulsüz uygulama için de iki gün once "ön inceleme" onayı verdi.
Vali Yiğenoğlu'nun geldiği ve ayrıldığı Muğla için beyan ettiği yolluk ve yevmiye beyannamelerinde, kendisi, eşi ve kızına ilaveten bakmakla yükümlü olmadığı halde annesi Hatice Yiğenoğlu için de yolluk aldığı da iddia ediliyor. Bunun da inceleneceği belirtiliyor.
Vali Yiğenoğlu daha önceki yıllarda Ağrı ve Muğla Valilikleri görevleri esnasında akaryakıt kaçakçılığı ve görevi kötüye kullanma iddiaları ile disiplin soruşturması geçirmiş ve yargılanmıştı. Bunlardan bazıları "Rahşan Affı" neticesi ortadan kalkmış, yargılandığı bir dava da uzunca bir sure sonunda Yargıtay'dan geri dönmüştü.
