Van Valisi Aydın Nezih Doğan, "Afetle ilgili temel problemimizi, yapı stoğumuzun yeterli teknik şartları taşımaması, imar planlarının istenilen teknik şartlarla muhafaza edilememesinde aramamız gerekiyor" dedi. Van depreminin 2. yılı dolayısıyla Yüzüncü Yıl Üniversitesinin evsahipliğinde "Uluslararası Van Deprem Sempozyumu" düzenlendi. Kentteki bir otelde düzenlenen sempozyuma, yurtiçi başta olmak üzere Amerika, Yunanistan, Japonya, Suudi Arabistan, Kanada, Yeni Zelanda, İsviçre, İrlanda ve Almanya'daki çeşitli üniversitelerde görev yapan 150 deprem bilimci katıldı. "Yer bilimleri", "mühendislik", "mimarlık", "tıp" ve "sosyoloji" alanlarında bildirilerin sunulacağı sempozyumun açış konuşmasını yapan Vali Aydın Nezih Doğan, doğal afetlerin sadece Van'a ya da Türkiye'ye has bir olay olmadığını, tüm dünyayı ilgilendirdiğini söyledi. Türkiye'de depremle ilgili en acı tecrübeyi 1999'da yaşadıklarını anımsatan Doğan, 23 Ekim 2011'de meydana gelen Van depremiyle 1999 depremini mukayese ettiklerinde, afetlerle ilgili tecrübe birikimlerinin ne kadar geliştiğinin ortaya çıktığını ifade etti. Vali Doğan, son yıllarda afetlere müdahale konusunda çok önemli gelişmelerin yaşandığını ve Türkiye'nin dünyaya örnek olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Aslında temel problemimizin afete nasıl müdahale edildiği değil, afete nasıl hazırlanmakla ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Afetle ilgili temel problemimizi, yapı stoğumuzun yeterli teknik şartları taşımaması, imar planlarının istenilen teknik şartlarla muhafaza edilememesinde aramamız gerekiyor. Temelde bu eksikleriniz varsa olası bir afete nasıl hazırlanırsanız hazırlanın toplumsal memnuniyetsizlik riskine hazır olmanız lazım. 1999 ve sonraki depdemlerin bize öğrettiği, afetlere müdahalede yüksek tecrübe ve kurumsal birikim sağlamamızdır. Hem devlet ayağında AFAD gibi kapsamlı bir organizasyon kurduk, hem de sivil toplum ayağında çok ciddi bir gelişme sağladık. Ama bu afet olduğunda insanların kurtarılmasıyla ilgili bir şey. Bizim birinci önceliğimiz mutlaka afete hazırlık aşamasında kentlerimizin rehabilite edilmesidir. Orada başarılı olamazsak afete müdahalede başarılı olsak da istediğimiz neticeleri almamız imkansız." -"İyileştirme çalışmalarında dünyaya örnek olduk" Van'da yaşanan deprem felaketi sonrasında yapılan iyileştirme çalışmalarının dünyaya örnek olduğunu ve büyük ölçekte yıkıma neden olan depremlerin dünya örneklerinde Türkiye'nin tecrübesinin görülmediğini anlatan Doğan, dünyada afetler sonrasında insanların barınması için çadır kentlerin tercih edildiğini ancak Türkiye'nin bunun kabul edilmeyeceğine karar vererek insanların barınması için 30 bin konteyner inşa ettiğini ve 175 bin insanı bu konteynerlerde misafir ettiğini dile getirdi. Doğan, örnek teşkil edecek ikinci uygulamanın da depremin birinci yıl dönümünde insanların kalıcı konutlara yerleştirilmesi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Afetin birinci yılında insanların kalıcı konutlara yerleştirilmesi dünyada önemli bir örnektir. Büyük, küçük hiçbir ülkede devlet eliyle böyle bir yapılaşma bu kadar kısa sürede sağlanmamıştır. Hayatın normalleştirilmesi konusunda sıkıntılarımız var, bunları gidermeye çalışıyoruz. Normalleşme dediğimiz şey ekonomik hayatın eskiye oranla dah iyi yürütülmesidir. 23 Ekim 2011'de Van ekonomisi hangi düzeyde ise 2 yıl sonra bunun üzerine çıkaramadıysak ekonomik anlamda hayatın normalleştiğini söyleyemeyiz. Ancak bu konuda da önemli gelişmeler yaşıyoruz. Kentte yeni iş alanlarının yaratılması konusunda özellikle özel sektörün önemli çalışmaları var. Depremden sonra birçok fabrika üretime başlarken, onlarcasının da inşaat çalışmaları devam ediyor. Bunlar kent için önemli gelişmeler." -Rektör Battal Sempozyuma ev sahipliği yapan YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ise Van depreminin ardından yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Depremin hemen sonrasında Anadolu Ajansı aracılığıyla üniversitenin durumu hakkında öğrencilerin bilgilendirilmesini sağladıklarını açıklayan Battal, ilk etapta okulların tatil edildiğini ve kısa süre sonra yeniden eğitime başladıklarını hatırlattı. Battal, deprem döneminde hükümetin çok büyük desteğini gördüklerine değinerek, "Öğrencilerimizin eğitimlerinin aksamaması için gece gündüz çalışma yürüttük. Prefabrike dersliklerde öğrencilerin eğitimlerine devam etmelerini sağladık. Yurtlarımızı güçlendirerek öğrencilerin barınma sorunlarını giderdik. Korkularından dolayı binalara giremeyen öğrencilerin güvenini sağlamak amacıyla yurtlarda öğrencilerle birlikte konakladık" diye konuştu. Konuşmaların ardından oturumlarla devam eden sempozyumun, 3 gün süreceği belirtildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz