VAN (İHA) - İstanbul Üniversitesi (İÜ) Avrasya Arkeoloji Enstitüsü tarafından Van'ın Yoncatepe Kalesi'nde 1998 yılından beri sürdürülen kazılarda, 2700 yıl öncesine ait 70 santimetre uzunluğunda bir kılıç ile 20 santimetrelik kını bulundu.
Van'ın Erek Dağı eteklerinde bulunan Yukarı Bakraçlı köyü yakınlarındaki Urartular dönemine ait Yoncatepe Kalesi'nde, arkeolojik kazı çalışmaları aralıksız sürdürülüyor. İÜ Avrasya Arkeoloji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Oktay Belli başkanlığında 1998 yılında başlatılan kazı çalışmaları, bu yıl da devam ediyor. Şimdiye kadar Urartular dönemine ait birçok eser gün yüzüne çıkarılırken, son olarak bulunan tarihi kılıç ile 20 santimetrelik kını ise kazı ekipleri tarafından büyük sevince neden oldu. Toprak içerisindeki kılıcın büyük bir bölümü titizlikle temizlenirken, sap kısmının ise temizlenerek korunma altına alınacağı kaydedildi.
İÜ Avrasya Arkeolojik Enstitüsü Kazı Araştırma Merkezi'nde koruma altına alınan kılıç hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulunan İÜ Avrasya Arkeoloji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Oktay Belli, Yoncatepe Kalesi'nin günümüzden 3 bin yıl önce kurulmuş bir yerleşim merkezi olduğunu kaydetti. Van'ın 9 kilometre güneydoğusunda yer alan kalenin, günümüzden 2700 yıl önce çok ani bir saldırıya uğradığını ifade eden Belli, İskitler tarafından yapılan saldırıda, kale insanlarının canlarını kurtarmak için kaçtıkları ve harabeye dönen saraydaki oda, depo ve kilerlerin çoğunun ortaya çıkarıldığını söyledi. Belli, "Bizim kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkardığımız demir kılıç, bugüne kadar bulunmuş olan en eski örneklerinden birisini oluşturuyor. Bu kılıç yaklaşık 2700 yıllık bir geçmişe sahip. Kılıcın en önemli özelliği, demirden yapılmış olması. Ama günümüzdeki gibi kenar kısımlarının çelikleştirilmiş olduğu anlaşıldı. Bu kılıcın bir de bronzdan yapılmış bir kını var. Demirden yapılmış ve çelikleştirilmiş kılıçlar günümüzden 2700 yıl önce, demir teknolojisinin çok yüksek bir düzeye ulaştığı konusunda bize çok önemli bilgiler vermektedir" dedi.
Kılıcın sarayda yetkili birine ait olduğunu da tahmin ettiklerini sözlerine ekleyen Belli, şöyle konuştu:
"Sarayın ikinci katının çökmesi sonucunda kılıç, asa ve topuz başları birinci kata düşmüş. Milattan önce (M.Ö.) 7. yüzyılın sonlarında, İskitler tarafından yapılan saldırı sırasında, insanlar büyük panik içerisinde Erek Dağı'na kaçarak canlarını zor kurtarmışlar. Bu yüzden silahların büyük bir kısmının da günümüze kadar kalmasını sağlanmış".