Wilders varılan noktadan hoşnut
Hollanda'da üç ay önce düzenlenen genel seçim ardından en büyük iki parti, Geert Wilders'in yabancı ve İslam karşıtı partisinin dışarıdan desteği ile hükümet kurmayı kararlaştırdı.
Merkez sağ eğilimli Liberal Parti ile Hıristiyan Demokratlar 11 gündür süren yoğun müzakeler ardından hükümet programı üzerinde anlaştıklarını duyurdu.
Bu, bir azınlık hükümeti olacak.
Wilders'in Özgürlük Partisi'nin (PVV) hangi tavizler karşılığında koalisyona mecliste dışarıdan destek vereceği ise kesinleşmedi.
Wilders halihazırda Müslümanlara karşı düşmanlığı teşvik etme suçlamasıyla açılan bir davada yargılanıyor. Suçlu bulunursa iki yıla kadar hapis cezası alabilir.
Wilders'in partisi, hiç bir partinin kesin zafer kazanamadığı 9 Haziran seçimlerinde sandalye sayısını artırarak belirleyici bir güç haline gelmişti.
Partinin koalisyona desteği karşılığında, göçmenlik kurallarının sıkılaştırılması, göçmenlere yönelik programların azaltılması ve göçmenlerin uyum programlarının maliyetinin bir bölümünü üstlenmesi gibi adımlar gündeme gelebilir.
Başbakan Rutte Anlaşmanın duyurulması ardından çok mutlu görünen Wilders de "Hükümetin üyesi olmayabiliriz ama destek partisi olarak muazzam bir etkiye sahip olacağız" dedi.
Yeni hükümette başbakanlığı serbest piyasa yanlısı Liberal Parti VVD'nin lideri Mark Rutte'nin üstlenmesi bekleniyor.
Rutte başbakanlığa hazırlanıyor
43 yaşındaki Rutte, eski bir Unilever yöneticisi ve dört yıldır partinin lideri.
Hükümetin planları arasında ise bütçede 19 milyar euro'luk kesintiye gitmek, emeklilik yaşını 65'ten 66'ya yükseltmek ve memur maaşlarını dondurmak var.
İki iktidar ortağının 150 sandalyeli parlamentoda 52 sandalyesi var. Wilders'in 24 sandalyesi ile birlikte, partiler 76 sandalyelik salt çoğunluğa ucu ucuna ulaşacak.
Hıristiyan Demokratları böldü Ancak Wilders ile işbirliği Hıristiyan Demokratlar içinde anlaşmazlık yarattı. Parti konuyu ele almak için Cumartesi günü özel bir toplantı düzenleyecek.
Partinin en etkili üyelerinden Ab Klink, işbirliğine tepki göstererek hem koalisyon müzakerelerinden çekildi, hem de milletvekilliğinden istifa etti.
Partinin üyeleri Wilders'in İslam karşıtlığını 'dini eşitlik' ilkeleri açısından sorunlu buluyor.
Wilders'in 2008'de çektiği kısa filmi Fitne'de de İslam, Naziliğe benzetiliyor ve Kuran'daki "nefret dolu ifadelerin" yırtılıp atılması çağrısı yapılıyor.
Wilders'in partisi, İslamı geri kalmış bir din olarak görüyor, türbanın kamusal alanda takılmasını yasaklamak istiyor ve Kuran'ı Hitler'in Kavgam kitabıyla kıyaslıyor.